35-Artık Başlayabiliriz!

235 16 111
                                    

Medya: Ruelle- Madness ♥

3. Şahıs

Eiji üstüne beyaz bir elbise giymişti. Saçlarını taramış ve açık bırakmıştı. Altına da beyaz botlar vardı. Aynadan son bir kere görüntüsüne baktıktan sonra iç çekti.
"Hazırım,"

Spinner sofradan rengarenk bir krep aldı. Yutkunduktan sonra tek hamlede ağzına attı. Çiğnemeye başladıktan sonra kusacak gibi oldu. Jelibonlu krepler faciadan farksızdı... Sofradaki herkes Hiroshi'ye bakıyordu. Hayvan gibi yemek yiyordu ve bulduğunu ağzına atıyordu. Daha doğrusu... Kimdi ki bu adam?

"Üstüne ne zaman bir şey giyeceksin?" dedi Tomura, Hiroshi'ye.
"Hayır!," diye isyan etti Toga. "Her sabah böyle kaslar görmüyorum. Bırak da tadını çıkarayım!"
Tomura gözlerini devirirken,
"Twice nerede?" diye sordu
Mr. Compres. Toga sofradan kalktı.
"Bi bakayım, neyi varmış?"
Toga yukarı kata çıktı.

"Konsey'e geç kalmayın sakın," dedi Tomura. "Geç kalmasanız iyi edersiniz."
"Bir yere gitmeyeceğiz, hep birlikte çıkarız," dedi Spinner.
Mr. Compres de kafasıyla onayladı.
Ichika yemek yerken çok tedirgin davranıyordu. Hemen karşısında kendisini az daha doğrayacak olan adam ile aynı sofrada kahvaltı yapıyorlardı. Zaten adamın sayesinde Ichika yemek yiyemiyordu. Çenesi ağrıyordu sürekli. Ichika kendini yemek yemek için zorluyordu.

Eiji üst kattan indiğinde hemen dış kapıya yöneldi. Genelde veda ederdi ama bu sefer kimseye veda etmedi. Öylece çıkıp gitti. Tomura iç çekti. Domatesi çiğnerken aklına bir şey geldi. Anında Re-Destro'yu aradı.
"Hey kel, şuan neredesin?"
"Bayan Eiji'yi almaya gidiyorum?"
"Şimdi sana dediğim şeyi yap. Geç kalırsan, sorumlunun benim olduğunu söylersin."
"Dinliyorum?"

Dabi ellerini cebine koymuştu ve sakin bir şekilde yolda yürüyordu. Az önce yaşanan olaylar yüzünden polis arabaları ve ambulanslar yanından hızlıca geçiyordu. Dabi kalabalığa göz gezdirirken birini gördü. Beyaz saçlı bir kıza baktı. Beyaz saçlarının arasında kırmızı saç tutamları vardı. Kızın yanında saçlarının yarısı kırmızı, yarısı da beyaz bir çocuk da vardı. Bu iki kişinin yanında da beyaz saçlı bir kadın vardı.

Dabi kadını gördüğünde kafasında çığlıklar yükseldi. Bu çığlıklar... annesine aitti. Şuan kalabalığın arasında annesi ve iki kardeşi vardı. Onlara uzunca baktı. Rei sanki bir şeyler hissediyormuş gibi oldu ve arkasını döndü. Dabi hemen yüzünü çevirdi. Rei insanlara göz gezdirirken,
"Anne? Bir şey mi oldu?," diye sordu Fuyumi.
"Şey... Yok bir şey," dedi Rei durgun bir şekilde. Sonra da yürümeye devam ettiler. Dabi hızlı adımlarla oradan uzaklaştı...

Siyah bir limuzin polis merkezinin önünde durdu. İçinden gri saçlı bir adam ve yüzünde beyaz bir maske olan kız indi. Tsukauchi eşyalarını aceleye getirmeden topluyordu. Kapıdan giren bu iki kişiye baktı. Bunlar da kimdi? Adam polis merkezinin ortasına geldiğinde durdu. Kız ise kapıda bekliyordu.

"Öhöm öhöm," diye boğazını temizledi adam. "Evet, sizlerin yeni bir müdürürü olacağını biliyorsunuz zaten," dedi ve kapıda duran kıza baktı. Ona elini uzattığında kız kabarık elbisesinin eteğini tuttu ve sonra elbiseyi tek hamlede herkesin içinde üstünden çıkardı. Herkes şok olmuş bir şekilde olanları izliyorlardı. Kız elbisenin altına takım elbise giymişti ve takım elbisesini düzelttikten sonra adamın kendisine uzattığı eli tuttu. Kızın ellerinde siyah, deri eldivenler vardı.

"Evet, işte bu sizin yeni müdürünüz!," dedi adam.
"Herkese merhaba!," dedi kız. Sesi yankılanarak ve kalın çıkıyordu. Maskede ses değiştirici falan mı vardı?
Orada çalışan bir polis,
"Yüzünü bile görmediğimiz ve adını bilmediğimiz biri için mi çalışacağız?," diye sorunca kız,
"Bana 'müdürüm' diye sesleneceğiniz için adımı bilmeniz gerekmiyor," dedi. "Yüzüm de sizi ilgilendirmiyor. Çalışmak istemeyen kişiler rozetini masaya bırakıp, arkamda duran kapıdan çıkabilir." Kız başıyla kapıyı işaret etti. Herkes şok içinde kıza baktılar.

KAIRA  [BNHA]Where stories live. Discover now