14-Üçüncü Yolu Aç...

671 71 97
                                    

Medya: Çok sevdiğim bir şarkı♡

3. Şahıs

"Şimdi hedefini gözünden ayırma. Ona odaklan. Bekle...
ŞİMDİ ICHIKA!"
Tomura'nın sözleri üzerine Ichika korkuluklara doğru koştu ve bir tanesine dokunduğu gibi yok etti. Bu karnında bir hareketlenmeye neden oldu.

"Aylardır sana öğrettiğim manevraları ve teknikleri unutmadın değil mi?"
Ichika kolları açık duran bir korkuluğun altından geçti ve arkasına gelir gelmez dokundu ve onu da yok etti.

"Ichika! Gerçek düşmanların onlar gibi hareketsiz mi duracak, HA?"
Ichika koşarak yan yana duran iki korkuluğa aynı anda iki eliyle de dokundu ve onlardan da geriye küller kaldı.

"Yavaşsın! Hem de çok yavaşsın Ichika!"
Ichika önündeki korkululuklara baktı sonra hemen zemine dokundu ve parçaladı. Ama bu sefer fuardaki gibi bir parçalanma değildi oldukça hatta fazlasıyla hafifti. Korkuluklar yere düşerken, Ichika hiç beklemeden tek eliyle daha bağzıları düşmeden bile yok etti.

Yok etmenin ona verdiği zevkin tarifi olmazdı. Bu onu mutlu ediyordu. Hem de fazlasıyla. Kalan korkuluklara doğru hızlıca atılıp onları da küle dönüştürdü.

Saniyeler içinde korkuluklar yok olurken Ichika'nın yüzü ilk kez güldü. Gülerken dişleri göründü gözleri genişçe açıldı. Sağ gözü maviye döndü ve saçının açık mavi rengi beyaza yaklaştı.
"Hah... ha... hah!"
Ama Tomura bunun normal bir gülme olmadığını biliyordu. Bu hırs ve yok etme duygusuydu. Gülmek değildi. Olamazdı da.

Ichika için bu yeterli değildi, daha fazlasını istiyordu. Cansız şeylerdi yok ettikleri, gerçek değillerdi. İçindeki ses tekrarladı:

Neden sağdece cansız varlıkları yok edesin ki?

"Ichika şimdi ise dur!"
Tomura sakindi, bu bir pratikti. Ichika yere çömledi. Durdurmaya çalıştı yumruğunu, dişlerini sıktı. Dur artık! Lütfen!

Tomura, Ichika'nın yanına geldiğinde Ichika aniden elini Tomuraya doğru uzattı, dokunmaya ve onu yok etmeye  çalıştı. Tomura ilk kızının bir bileğinden sonra da diğerinden tutup ellerini belinde sabitledi.

Ichika'nın yüzündeki gülümsemeden eser kalmamıştı. Gözleri dolmuştu ve evet emindi pişman olacaktı. Olmuştu. Kendinden nefret ediyordu yine. Babasını öldürmeye kalkmıştı, daha ne yapabilirdi ki tanrı aşkına?

Eiji koşarak yanlarına geldi.
"Yine iyi halt yediniz ikiniz de!"
Ichika'nın gözlerinin içine baktı annesi, Ichika anında kendini yorgun ve uykusuz hisetti.
"Aght!" dedi. Sonra ise yerde öylece uyuya kaldı.

Not: Şuan gece üçü on iki geçiyor ve uykum gelmediği için yazıyorum. Bu yüzden en azından benim yerime Ichy uyusun. 😪

Ichika'yı kucağına aldı annesi ve onu odasına bıraktı. Alnından öptü. Yavaş yavaş öğrenecekti. Ama her şeyin bir zamanı vardı.

"Tomura!"
Eiji üstüne açık mavi, bol ve kısa kollu bir t-shirt giymişti. Altına da beyaz bir pantolon. Saçlarını tepeden at kuyruğu yapmıştı, kenarlardan biraz saç bırakmıştı ve bıraktığı saçları yüzüne düşüyordu. Her ne kadar basit giyinse de gerçekten çok güzeldi.

Tomura odanın kapısını açtı ve Eiji'yi çantasında bir eksik var mı diye kontrol ederken gördü. Kapıyı kapattığında Eiji'yi boydan süzdü.
"Nereye böyle güzel güzel?"
Eiji bunu duyunca yanakları kızardı.
"Şeye... Meyve suyu, mısır gevreği ve süt almaya gidiyoru-"
Tomura sırıta sırıta kensisine doğru geliyordu. Eiji de geri geri
kaçıyordu. En sonunda Tomura elini duvara dayadı ve Eiji'yi duvarla kolu arasına aldı. Tomura:
"Hmmm... Öyle mi?"

KAIRA  [BNHA]Where stories live. Discover now