1. Bölüm: ''DÜNYA'NIN MERKEZİNE BİLET''

Zacznij od początku
                                    

Evet, dövmemin bir adı vardı

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

Evet, dövmemin bir adı vardı.

Altımda her yürüdüğümde kalçalarımın altına çarpan siyah kadife ucu pileli eteğim, bacaklarımı saran fileli çoraplarım... Topuklu botlarımın ışıkları yanmayan sokakta çıkardığı tıkırtılar eşliğinde önümde tabelası neon renklerle aydınlatılmış Ring'e yürüyordum.

Terk'in kalbine

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

Terk'in kalbine.

Dışarıdan klasik bir dövme stüdyosu olduğunu sanıyordum buradaki halk kesiminde yaşayan insanlar gibi, ta ki lüks arabaların bu binanın kurulu olduğu dönümlük araziye girişini fark edip içeriye giren her zengin insanı görüp çıkışını göremeyene kadar.

Burada dönen paraların haddi hesabı yoktu, buraya gelen bir kişi bile Terk'in yüzde ellisinden daha zengindi.

Otomatik açılan kapılardan içeriye büyük bir özgüvenle girdim, masada oturup çizimler yapan kadın benim çıkardığım seslerle kafasını kaldırıp bana baktığında ''Merkeze bilet istiyorum.'' Diye konuştum.

Gözleri göğüs arama kaydı.

Bu dövme bu salonda, arka odalardan birisinde yapılmış ve yapımı saatleri aşmıştı.

''Elimi hareket ettirebilmem için sol elini çekmelisin.''

''Sana göğsümü açmamı mı istiyorsun?''

''Dilersen tek parmağınla göğüs ucunu kapatabilirsin,'' peçeteyle tenimdeki kanı sildi. ''Üstelik ellerini çıplak göğüslerine bu kadar bastırmaya devam edersen parmaklarının izi iki hafta boyunca teninden silinmeyecek, gözlerin bağlı olduğu için göremiyorsun ama ben görebiliyorum.''

Kafamın içinde sesi döndü. Bazı şeylerin etkisi altına girdiğinizde, kurtulmak için kendinizi baştan sona değiştirmeniz gerekebilirdi.

Öyle yaptığımı sanıyordum.

Ta ki kurtulmak istediğim şeye dönüşene kadar.

Bilet almak istediğim kadın çenesiyle önümdeki defteri işaret ettiğinde ''Bir tanesini seç, aralarından bir tanesi alınmamalıydı ama hangisi hatırlamıyorum, pek önemli değil.''

Defterin rastgele sayfalarını karıştırıp gözüme çarpan tanıdık hatlarla sayfaları geri çevirdim. Gözlerim anımsadığım detayların üzerinden defalarca kez geçerken zihnim bir anı geri sardı ve bana hatırlattı. Ölümü.

Çizim, kalemin kağıda vurulduğunda kağıtta bıraktığı darbeler... Anılar kesik kesik gözümün önüne geldi ve beni zehirledi.

Geçmiş, bir zehirdi ve panzehri asla geleceğim olmayacaktı.

Çizimde bir kuru kafa vardı, kuru kafasın tam tepesinden bir hançer kafatasına saplanmıştı ve güllerle bezenmişti. Bir yılan ise hançerin bir kısmına dolanmış bedenini kafatasının aşağısına sarkıtmış ağzını açarak çatallı dilini gösteriyordu.

Bu bilet önceden birisine daha aitti.

Ölürken ellerinden tuttuğum adama.

Uzhan Elendes'e.

Ve sayfanın köşesinde eğik ve karmaşık bir el yazısıyla tam olarak şöyle yazıyordu.

Sonsuzu Yaşamak.

''Sonsuzu yaşa.'' Uzhan Elendes'in kelimeleri kafamın içinde çalkalandı. Zihnimdeki o sahne tekrar tekrar kasedin bozuk olduğu yerden patlak verirken döngüdeymiş gibi hissettim. Parmaklarım dağılmış kara kalemin vurgularında gezinirken kadının bana bakışlarını hissediyordum.

''Bunu mu seçiyorsun?''

''Evet, bunu istiyorum.''

Masasının altını çekti, cam ekran önüne açıldığında ''Sisteme kaydedeyim. Adın, soyadın?''

''Vasmina Hanse.''

Vasmina.

Üstüne düşünülecek veya düşülecek bir isim değil.

Sadece Vasmina, bir çiçeğin adı.

Kadının parmakları ekrandaki klavyede dolaştı ve sonrasında sistemden çıktığında ayağa kalkarak peşinden gelmem için hareket yaptı.

Adımları oturduğu masasının arkasındaki duvarın ardına dolandı ve birkaç basamak açarak kapısı kilitli olan kırmızı bir kapının önünde durdu.

Kapıyı açtı ve beni bir anda sırtımdan iteleyip içeriye soktu, kapı arkamdan kapandı. Kendimle baş başa kaldım. Karanlık odada kırmızı bir lazer etrafı taradı, bedenimin üzerinde ağır ağır dolaştı ve lazer tavana kadar yükseldiğinde tavanın köşe hatları boyunca bir dikdörtgen oluşturacak şekilde orada kaldı.

Ardından birkaç adım uzağımda ekran açıldı. Ekranda sayfalar dönüyordu ve bu muhtemelen kadının bana az önce seçim yaptırdığı defterdeki çizimlerdi.

''Merkez bileti.'' Dedi elektronik bir kadın sesi. Kelimeler ağzından tane tane döküldü. ''Biletinizi girin.''

Ekrana yaklaştım. Siyah platforma düşen kırmızı ışık benim bedenimin yerde aynaya düşmüş gibi durmasını sağlarken işaret parmağım ekranın üzerinde dolaştı.

Sayfaları çevirdim. Bir sürü bilet gözümün önünden geçti ve en son sayfada kendi biletimi buldum. Kadının defterden bana seçtirdiği o imgeyi seçip onaylarken kapı otomatik olarak açıldı ve müziğin sesi geldi.

Karşımdaydı. Bazıları için Yer Altı Cenneti, bazıları için de Dünya'nın Merkezi.

Terk'in merkezi.

Günahlarını paralarıyla tazeleyen insanların nabzının kaynağı.

Ve benim şeytanımın ini.

Ring.

🌙

Eee?

Kız karakterimiz hakkında ön görüleriniz var mı?

Bu arada erkek karakterimizle 3. Bölümde tanışmış oluyoruz...

Biliyorum kısa, bölümler çoğunlukla bu şekilde olacak ve her hafta 2 BÖLÜM GELECEK. Pazar ve çarşamba.

Bir saniyenin önemini bilin, zamanı çağlara ayırın ve her dönemde devrimler yaratın.
Sizi seviyorum.
-yas ve yük

CÜRETKAR ~ SONSUZU YAŞAMAK | +18Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz