27. BÖLÜM:"YILAN DÖVMESİ"

5.1K 258 68
                                    

Beni wattpad üzerinden takibe almayı unutmayın! ❤ (sosyal medyalarımı da en aşağıya koyduuum, bana yazdığınız ve benimle dedikodu yaptığınız anlar>>>>>>>>)

Arkadaşlarınıza da silah zoruyla okutmayı unutmayın (el sıkışma emojisi)

AY SONUNDA O YILAN DÖVMESİNİN BİTTİĞİ YERİ GÖRÜYORUZ SOFNSODNXOS ZENBARCILAR DOLUŞUN

İyi okumalar... <3

🌙

27. YILAN DÖVMESİ

Derler ki; kapalı kapılar ardına saklanan bedenler, gün yüzüne çıktığında kendi gölgesinden bile korkar.

Gün yüzündeydim ama hep kapalı kapılar arkasında tutulmuş gibiydim.

Kendimi, varlığımı ve benliğimi tanıyamıyor ve gölgemden dahi çekiniyordum.

Zenbar'ın yokluğunu fırsat bilerek ona bildirmeden evden çıktığımda onun her zaman Ring'te kalmadığını da anlamıştım. Sürekli ortalardan kayboluyor, beklenmedik anda geliyordu. Bir hayalet gibiydi.

Giydiğim açık renk kot pantolonum ve mor kazağımla elimde tuttuğum siyah deri ceketim ve ayağımdaki postal botlarım ile bu kampüsün bir parçası gibi görünmekten geri kalmıyordum. Benim bölümümün olduğu fakülteye hızlı adımlarla giriş yaptığımda biyometrik tarama benim yüzümü ve beden dilimi hızla algıladı.

Otomatik olarak açılan turnikelerden geçtiğimde öğrencilerin arasına karışarak üst kata çıkıp profesörlerin odalarının olduğu koridora döndüğümde Uzhan hocanın odasına doğru yürümeye başladım.

Sessizliğin hakim olduğu koridorda hızlı ve seri adımlarla yürürken Uzhan hocanın odasının önüne geldiğimde deri ceketimin cebine soktuğum düz uçlu tornavidayı kapının açılmasını sağlayacak elektronik kilit sisteminin dış kaplamasının kenarından sokarak kendime doğru çektiğimde kilit sisteminin elektronik devresi açıldı. Entegreye bağlı olan kabloları bir bir söküp RFID* sistemini devre dışı bıraktığımda kapağı tekrar kapattım. Cebimden çıkardığım kartımı kapının diline doğru ittirdiğimde kapının kilidi içeri girdi ve kolu aşağıya doğru indirmemle kapı açıldı.

Etrafımı kontrol edip içeri girerek kapıyı arkamdan kapattığımda gözlerimin odak noktası siyah ince çerçeveyle duvara asılmış Elendes'lerin fotoğrafı oldu.

Lakin duvar boştu.

Ve işin en garip tarafı ise duvarda çivi izi bile yoktu.

Ellerim hızla duvarın üzerini buldu, parmak uçlarımı duvarın üzerinde sürüdüm. Herhangi bir boya farkı, ekstradan yapılan sıva izi, çerçevenin duvarda bırakabileceği iz... Hiçbirisi yoktu.

Sanki fotoğraf hiç bu duvara asılmamış gibiydi.

Hemen yanı başımda duran dolaplara ilerleyip kapaklı dolapları karıştırdım, masasına doğru ilerleyip çekmecelerine ve dağınık masasının üstüne baktım...

Yoktu.

Fotoğraf yoktu.

Elim en başta kilitli çekmeceye uzandığında çekmecenin arasından düz tornavidayı sokup masadan bulduğum sert bir cisimle tornavidanın tepesine üç kez sertçe vurduğumda kilit, onu açabilecek parmak izi okuma yüzeyiyle beraber kırılarak çekmecenin içine düştüğünde kilidi açılan çekmecenin rafını kendime doğru çektim.

Çekmecede sadece bir kağıt vardı.

İçi boştu ve kağıdın üzerinde tek bir cümle yazıyordu.

CÜRETKAR ~ SONSUZU YAŞAMAK | +18Where stories live. Discover now