16

2.7K 138 201
                                    

Okan : Selam adamım

Kağan : Selam adamım

Okan : Nasılsın?

Kağan : İyiyim. Sen nasılsın?

Okan : Harika geçen o gecenin ardından bir kaç gündür ben de harikayım. Aslında harika olan sendin.

Kağan : Utandırma olum ya.

Okan : Tamam tamam😁

Kağan : Sınavlarda uçmuşsun maşallah.

Okan : Bana diyene bak. Lan sen çalışmadan benim kadar yapıyorsun. Zorlasan neler olur acaba.

Kağan : Ne yapayım yani. Zeki olmak suç mu?😏

Okan : Neyse havalara girme bakalım hemen.

Kağan : Bozma şimdi tatlı muhabbeti.

Okan : Haklısın. Şey diyecektim. Fakültedeysen, görüşelim mi?

Kağan : Olur adamım. Bahçeye gelsene. Mesaj at çıkınca , bulurum ben seni.

***
Kağan

Fakültenin kapısına yürüdüm. Heyecanlanmıştım. Ona kör kütük aşık olduğumu her geçen gün daha yoğun bir şekilde hissediyordum. Bu yüzden kendimden taviz vermiştim. Onun da benden hoşlanması ve aramızda çekim olması hoşuma gidiyordu. Kapıdan çıktığını görünce elimi kaldırdım. Beni görünce genişçe gülümseyerek hızlı adımlarla bana doğru yürüdü.Dibime kadar girdiğinde kısa süreli göz göze geldik. Kahverengi gözleri adeta parlıyordu. Parmak uçlarına yükselerek elini omzuma koydu. Dudaklarını yanaklarıma bastırarak öpücükler bıraktı. En son dudağıma bir buse kondurup hızlıca geri çekildi.

"Nasılsın?" gülümsemesi yüzünde büyüdü.

"İyiyim , sen nasılsın?" Gözlerimi gözlerinden bir saniye bile çekmedim. Beni öperken belinde olan ellerimi geri çektim.

"Ben de iyiyim. Yani , galiba. Kağan sana bir şey demek istiyorum. Ama çok heyecanlıyım." Yutkundu.

"Söyle adamım." Tebessüm ederek yumuşak bir tonda konuştum.
Elimi yanağına koydum.

Avcumun içine yanağını sürterken kısa süreli gözlerini kapatıp açtı. "Şey... Yürüsek mi?" Ellerini cebine sokuşturup yürüdü.

Arkasından bir kaç adım atıp ona yetiştim. "Okan , dinliyorum."

"Nasıl desem ki?" Kıvrandığı her halinden belliydi.

"Tek seferde söyle gitsin."

"Onu yapamam."

"Benimle ilgili bir sıkıntı mı var?"

"Hayır, hayır! Öyle değil. Gel şöyle oturalım." Yanından geçerken gördüğümüz bankı göstererek oturdu.

"Söyle o zaman adamım. Sorun nedir?" Ben de yanına oturdum.

"Ama ben hiç söylemedim ki daha önce."

"Her şeyin bir ilki vardır adamım." Gülümseyerek elimi omzuna koydum.

Ters taraftaki eliyle omzundaki elimi sıvazladı. "Şey..."

"Ya Okan ne oluyor lan sana? Süper egolu adamsın olum. Şu an kıvranıyorsun."

"Hay egoma sokayım. Ben iyi değilim. En iyisi gideyim."

Telaşla ayağa kalkıp giderken elinden tutup onu durdurdum. "Otur lan şuraya. Ağzındaki baklayı çıkarmadan bir yere gitmiyorsun."

"Tamam."

"Nasıl? Olum iyi misin lan?" Elimin tersi ile alnını kontrol ettim. "Ateşinde yok. Nasıl oldu da artistlenmedin. Hatta tamam deyip oturdun."

"Şu an ne yaptığımı sorsan cevap veremem. Yani artık söyleyeceğim. İnşallah."

"Söyle artık gözünü sevdiğim. Çatladım ya."

"Ben..."

"Sen..."

"Off Kağan ben yapamayacağım."

"Lan söyle ya. Şimdi çıld-"

Sözümü kesen sese kafamı çevirdim. "Kağan naber bebeğim?" Çocuk eğilip beni yanaklarımdan şapır şupur öptü. Kafamı Okan'a çevirdim. Yüzünün aldığı hâl hayra alamet değildi.

"İyidir Tarık. Seni sormalı." Çocuğa mesafeli olmaya çalışıyordum. Çocuğun hareketlerinden dolayı tedirgin olmuştum.

"Ne olsun bebeğim. Sınavlarla uğraşıyoruz işte." dedi sırıtarak.

"Hasbinallah ya." Okan kendine kendine söylendi ama bunu çocuk duymadı.

Çocuğun tek ayağını bankın kenarına koyup dizine dirseği ile yaslanarak bir elini omzuma atması işi çığrından çıkardı. Okan ayağa kalktı. Çocuğu sertçe itekledi. "Olum sen hayırdır lan! Bebeğim demeler, çocuğun gözünün içine bakmalar."

Çocuk geriye sendeleyip kendini toparlayarak cevap verdi. "Şey , biz sınıftan tanışıyoruz. Kötü bir amacım yoktu."

Okan gözlerini ona dikip tek eli ile yakasını tuttu. "Benim tepemi attırma! Si...tir git şuradan!" Çocuğu tek hamle ile savurdu. Bir şey demeden döndü gitti.

Sonra yürümeye başladı. Hızlı yürüdüğü için ona yetişmek adına koşturdum. Kıskanç hallerine sırıtmadan edemedim. Onu yakalayınca omzundan tutup kendime çevirdim. "Ne oluyor lan sana? Ne bu hareketler! Bir şey demeden gitmek ne olum."

"Kağan rahat bırak beni." Omzunu silkerek kendini benden kurtardı.

Onu tekrar yakalayıp kendime çevirdim.
"Alo! Kime diyorum?"

"Ebenin... Neyse. Ne istiyorsun benden?"

Onu hiç böyle sinirli görmemiştim. Burnundan soluyordu. "Derdin ne?"

"Anlamamak için salak olmak lazım."

"Anlat bilelim koçum. Bir de laf sokuyor hasbam."

"Ya bırak. Benimle dalga geçme."

Tam yürümek için hamle yapacakken onu durdurdum. "Dur lan artık dur! Kurtlu herif. İki dakika konuşalım ya."

"Ya sokacağım ızdırabına Kağan. Sana aşığım ben. Görmüyor musun?"

Yerimde donakaldım. "Ne?"

"Duymadın mı? Bağırayım mı? Sana aşık oldum sarışın. Deliler gibi hem de. Elin adamı sana bebeğim diyor ulan. Beni delirtecek misin sen?"

"Sen bana aşık mısın?"

"Evet. İstemiyorsan söyle."

Üzerimdeki şaşkınlığı atıp ona sarıldım. "Sen delirdin mi lan? Günlerdir bu anı bekliyorum. Ben çoktan vurulmuştum sana."

Ani sarılmamla yanda kalan ellerini açarak belime sardı. Boynumdan öptü. "Ben de sana vurgunum olum."

"Peki neden kıvrandın bu kadar?" diye sordum.

"Daha önce aşk itirafı yapmadım çünkü."

"Sevgilin olmadı mı lan hiç?"

"Saçmalama herhalde oldu. Bu yakışıklılığa kim karşı koyabilir." Sırıtıyordu.

"Hay senin ben..."

"Anladım ne diyeceğini zahmet etme."

Hala birbirimize sarılır pozisyondaydık. Kafamı geriye alarak dudaklarına uzun bir öpücük bıraktım. "Adamım benim."

"Tatlı adamım." Gözlerime bakarak dedikten sonra önüne dönerek yürüdü. Kafasını bana çevirip gülümsedi. 'Gel hadi' der gibi bakmıştı. Bir şey demeden yanında yürüdüm. İçimdeki huzur ve mutluluğu tarif edecek kelime bulamıyordum. Sevdiğim adam bana aşkını itiraf etmişti.

***

Ulan Okan. Aşk adama neler yaptırıyor be. İt gibi kıvranırsın böyle😁

ADAMIM (GAY) (Texting)On viuen les histories. Descobreix ara