6#Her Şey Yeni Başlıyor

96 37 30
                                    

Multimedya: Robin Schulz (ok)

Selamm♡
Size güzel bir yeni bölümle geldim.
Neyse çok fazla konuşmadan sizi bölümle başbaşa bırakıyorum.

Koridorun ortasında durmuş öylece bir birimize bakıyorduk

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Koridorun ortasında durmuş öylece bir birimize bakıyorduk. Ben de bana yaşattığı dejavuyu bozmamak için gülerek konuştum.

"Bir şey mi oldu?"

"Evet ama ne olduğunu ben de bilmiyorum eğer benimle biraz konuşursan belki ne olduğunu çözebilirim"

Anlaşılan bu dejavu olayına devam etmek istiyordu ama ben bu sefer ondan haber beklemek yerine onunla konuşup her şeyi anlamak istiyordum.

"Elbette şuan musaitim. Benimle gel."

Bu sefer ben çarpık bir gülümsemeyle yanından geçtim ve peşimden gelmesi için önden yürüdüm.

Kısa süre sonra benim Kütüphanedeki gizli yerime gelmiştik. Koskoca fakültede kütüphaneye en çok girenin ben olduğum kütüphane kayıtlarında bile varken elbette kendime gizli bir yer bulmam kaçınılmaz olmuştu. Burası raflar arasında kalmış kütüphanenin en kuytu köşesiydi. Hatta o kadar ki okul yönetiminin bile burayı bildiğinden emin değildim. Buraya çok fazla uğradığım için kendime bir de masa ve sandalye koymuştum. Hatta kütüphanenin deposundan aldığım bir rafa araştırma ve okuma kitaplarımı koymuştum. Tabi burası oldukça kuytu olduğundan dolayı çok az ışık alıyordu bu yüzden buraya rengarenk ışık saçan bir sürü lamba almıştım. Lambalar ve kitapların rengarenk kapakları birleşince ortaya büyülü bir görüntü çıkıyordu. Resmen buraya benim ikinci odam diyebiliriz ya da hayır odama benim ikinci kütüphanem diyebiliriz bu daha çok uyuyor.

Efe ağzı açık bir şekilde etrafı incelerken bir anda konuşmaya başladı. "Burası inanılmaz. Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Kütüphanede böyle bir yer mi varmış ya?" Efe'nin söylediklerine gülerek cevap verdim.

"Evet böyle bir yer varmış. Tanıştırayım Aybüke'nin mekanı. Benim eserim." Dedim gülerek.

"Memnun oldum Aybüke'nin mekanı." Dedi ve gülerek devam etti. "Ben tıp okumama rağmen ve neredeyse öğrenci tabiriyle inek gibi çalışmama rağmen kütüphanede böyle bir yerim yok"

"Ne yani başka bir yerde var mı?" Söylediğimi kafasıyla hafif gülerek onayladığında ben de devam ettim. "O halde bana borçlandın. Bilmem fark ettin mi?"

"Elbette. Biliyor musun? Bir gün bu güzel gözlerin sahibine borçlanacağım hiç aklıma gelmemişti." Efe'nin söyledikleri aklımda binlerce tur atarken duyduklarımın şokunu hala üzerimde taşıyordum. Ne yani benim mi gözlerim güzel? Efe eğer ayna da bir kez bile kendisinin açık kahverengi harika gözlerini görseydi benim gözlerim ona beyaz kağıttan farksız gelirdi.

Efe resmen özel olarak yaratılmış gibiydi. Çikolata renginde kahverengi saçları, aynı şekilde ancak daha açık olan açık kahverengi gözleri ve etrafını saran uzun gür kirpikleri, beyaz teni, pembemsi dudakları ve içinde inci gibi dizilmiş bembeyaz dişleri ile neredeyse mükemmeldi. 1.90 olan boyu ise ona oldukça harika bir hava katıyordu.

GÜNEŞİN KAHİNİWhere stories live. Discover now