GÜNEŞİN KAHİNİ

5#Dejavu

Multimedya; Atiye 'Hisset'

Selam birtanelerim♡♡
Yukarıdaki şarkıyı dinleyerek okursanız hoşunuza gidebilir. Aslında bölüme uyuyor mu bilmiyorum ama sevdiğim bir şarkı.
Siz de tam buraya sevdiğiniz bir şarkıyı yazabilirsiniz:)

~

Sabah alarmın sesiyle yatağımdan sıçrayarak uyandım. Neredeyse iki gündür kendimi bu odaya kapatmış ve sürekli uyuyor olmama rağmen gözlerim ve bedenin hala uykuya açmış gibi davranıyordu.

Yaşadığım onca garip olaydan sonra okula gitmeyi istemek benim için tartışılır bir konuydu.

GARD'dan döndükten sonra kendimi Bir anda odamın halısına boylu boyunca uzanmış bir şekilde bulmuştum ve Adar bana buraya tekrar gelmeye çalışma demesine rağmen günün ilk ışıklarına kadar sürekli denemeler yapmıştım. Tabi beklenen sonuç olarak başaramamıştım.

Daha sonra bundan vazgeçip kendimi odama kapatmış ve gelen hiç bir aramaya ve mesaja yanıt vermemiştim. İki gündür de bu haldeyim ve muhtemelen Su benden haber alamadığı için kızgın bir boğa gibi bana saldırmayı bekliyordu. Hele Tuna meraktan delirmiş olmalı.

Hızla kalkıp banyoya doğru ilerledim. Banyoya geldiğimde duş almaya mecalim olmadığı için sadece elimi yüzümü yıkayıp hazırlanmak için tekrar odaya döndüm.

Yaklaşık yirmi dakika içinde tamamen hazırlandım ve iki gündür ilk defa kapımın kilidini açtım. Annem görse büyük ihtimal mutluluktan ağlardı çünkü bana ne olduğunu o da diğerleri gibi anlamamış ve benim için oldukça endişelenmişti.

Derin bir nefes alıp odadan çıktım. Hızlı adımlarla merdivenlerden inip dış kapıyı da açıp dışarı çıktım. Tabi bir şeyi unutmayarak Su'ya beni sokağın başından almasını söyleyen kısa bir mesaj attım. Evet sadece bu kadar hiç bir açıklama yapmadan hiç bir şey söylemeden sadece beni almasını söyledim.

Çoğunuz Su'nun bana kızacağını düşünseniz de ki ben de bir ara böyle düşündüm ama olmadı ve Su'dan sadece bir mesaj geldi 'tamam'. Mesajı gördüğüm anda sokağın başına doğru yürümeye başladım ama ben daha sokağın başına varmadan Su'nun inanılmaz lüks arabası önümde durdu. Tahmin ettiğiniz gibi Su inanılmaz zengin bir aileden geliyor ve bu durumun avantajlarını sonuna kadar kullanıyor. Bu araba da bunlardan sadece biri.

Su arabasının camını yavaşça indirirken ben de arabaya yaklaştım ve binmek yerine kafamı camdan içeri sokup neşeli olmaya çalışan bir sesle "Günaydın" dedim. Şu ise bana bakıp alayla güldükten sonra sinirli bir şekilde bana cevap verdi "hemen arabaya bin" ve evet çoğumuz gibi ben de böyle bir tepki bekliyordum.

Şu sinirli olduğunda ve bunun sebebi ben olduğum zamanlarda hep yaptığım gibi onun sözünü ikiletmeden arabaya bindim.

Ben arabaya biner binmez Su sanırım gazabından kaçmayayım diye hemen kapıları kilitledi ve ürkütücü denebilecek bir şekilde yüzünü bana çevirdi.

Belki bir umut kendimi kurtarabilirim çabasıyla konuşmaya başladım.

"Su canım arkadaşım bana kızgın mısın? Çünkü eğer öyleysen ben çooook özür dilerim. Hem zaten biz bu dünyadaki en iyi arkadaşlar değil miyiz? Şimdi niye durup dururken kavga edip ortalamamızı düşürelim ki?"

Su sokakta kalmış yavru köpek bakışlarımı umursamadan koluma bir tane yapıştırdıktan sonra benim inlemem eşliğinde konuşmaya başladı.