2#Araştırma

182 56 23
                                    

Multimedya:Baby I'm Okay "Kazka"

Daha altı yaşındayım güzel evimin bahçesinde köpeğimiz İsis ile oyun oynuyorum. Ben koşarken o beni yakalamaya çalışıyor. Daha sonra farkına varmadan bahçeden çıkıyorum.

Fark etmeden yola kadar çıkmışım ama bir saniye o da ne büyük bir araba üzerime doğru geliyor. Henüz çok küçüğüm ne olacağını anlamıyorum araba hızla bana yaklaşıyor derken biri beni tutup kenara çekiyor. Olayın şokunu atlatırken adama soruyorum.

"Sen kimsin?" diyorum daha hiç bir şeyi almayan aklımla. O ise bana gülümseyerek cevap veriyor "ben senin koruyucunum 'Güneşin Kahini' daima seni korumak görevim."
Küçüğüm hiç bir şey anlamıyorum daha sonra adımı duyuyorum biri bana Aybüke diye sesleniyor...

Tuna'nın bana seslenmesiyle aniden araba koltuğundan sıçradım ancak emniyet kemeri buna izin vermedi. Saatlerdir Tuna'nın arabasında Manisa'ya daha doğrusu o kadının köyüne gidiyoruz.

Tuna beni sabahın saat beşinde zorla ayağa dikmiş ve yola çıkmamız gerektiğini söylemişti. Tabi benim yorganımı da getirmek istemem dışında pek bir sorun yaşamamıştık bu yüzden hızla yola çıkmıştık ancak sanırım ben arabada on dakika geçmeden uyuya kalmıştım ve sonuç olarak bu acaip rüyayı görmüştüm.

Tuna'nın bana tekrar seslenmesiyle ona döndüm "ne kadar kaldı?" Dedim içimden az kalmış olmasını dileyerek.

Tuna bana hafif bir bakış atıp "az kaldı yaklaşık on dakikaya varırız."dedi beni ne kadar mutlu ettiğini bilmezken. Tuna bir kez daha bana "Aybüke" diye seslenirken ona döndüm çünkü sesi durgun ve endişeli geliyordu "efendim" dedim ve ne diyeceğini beklediğimi belli edercesine kafamı sağa doğru salladım .

Tuna bana bakarken konuştu "bak Aybüke neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Bu yüzden fazla umutlanma ve beklentini düşük tut yani ne bileyim eğer olmazsa hayatında hiç bir şey değişmeyecek öyle düşün zaten ne olursa olsun ben daima senin yanındayım anlaştık mı?" Tuna'nın uzun nutuğundan sonra ona kısaca "Anlaştık" dedim ama emin değildim.

Zaten bir kaç dakika sonra araba durmuş ve Tuna inmemi söylemişti ancak uzunca bir yürüyüşün ardından kadının evine varmış ve kapısını çalmıştık. Kadının geleceğimizden haberi vardı ve sanırım bu yüzden kapı hemen açıldı.

Bizi otuz küsürlü yaşlarda bir kadın karşıladı. Tuna hemen lafa girip "Biz Nazar Koru'ya bakmıştık ve sanırım o sizsiniz?" Dedi oldukça mesafeli ama kendine çeken bir sesle.

Kadında aynı mesafeyi koruyarak "evet benim gerçi ne konuşmak istediğinizi henüz anlamış değilim ama içeri buyrun lütfen" deyip bizi içeri aldı. Biz kadının arkasından salon olduğunu düşündüğüm yere doğru giderken bir yandan da Tuna'ya baktım ancak o önüne bakıyordu ve beni fark etmedi bile.

Salona geçip oturduğumuzda kadın "bir şeyler içer misiniz?"diye sordu ancak ben hemen araya girip "Hayır sağolun ama biz sadece size bir şeyler sormak istiyoruz" dedim tek nefeste. Kadın hiç bir şey demeden koltuğa oturdu ve "evet sizi dinliyorum" lafa ben mi girsem yoksa Tuna mı anlamak için Tuna'ya baktım o da bunu anlamış gibi 'ben hallederim' dercesine kafasını salladı.

Tuna derin bir nefes alıp verdikten sonra "biz babaanneniz hakkında konuşmak istiyoruz" diyerek kadına yöneldi ancak kadın anlamamış gibi "neden" diye sorunca bu sefer dayanamayıp araya giren ben olmuştum.

GÜNEŞİN KAHİNİWhere stories live. Discover now