15#GARD

52 22 9
                                    

Multimedya: Bebe Rexha ' İ'm a mess'

Merhaba iki gözümün çiçekleri<3
Bölüm biraz kısa ama beğeneceğinizi umuyorum:)
İyi okumalar<3

~
(1 hafta sonra)

Masada duran kitapları kollarımın arasına alıp sınıftan çıktım. Onları taşımakta zorlanıyordum ama artık alışmıştım zor olan bir sürü şeyi yapmaya. Bir haftadır GARD'daydık ve her türlü zorlu eğitimi alıyorduk. Balo gecesinin sabahında uyandığımda buradaki odamdaydım ve istesem de bir daha geri dönemedim. Sadece ailemin iyi olduğunu ve burada olduğumuz bir hafta içinde Su'nun tedaviye başladığını biliyordum. Bilgilerim sadece bunlarla sınırlıydı.

Bunların dışında GARD ile ilgili bir sürü yeni şey keşfetmiştim. Gerçekten Zonga'nın dediği gibi aklımızın alamayacağı kadar büyük bir yerdi. Burası dış dünyadan tamamen farklıydı. Burada binlerce kişi vardı. Büyücüler, kahinler, element kontrolcüleri, benim gibi zaman yolcuları ve daha aklımda tutamadığım bir sürü insan vardı. Ve biz hepsi için eğitim alıyorduk ama yine de en sevdiğim ders zaman kontrolü ve zaman bilimiydi. Şimdiki dersimiz de oydu. Ben ve Adar dahil diğer dokuz kişi ayrı şekilde eğitiliyorduk. Bunun nedenini tahmin etmek ise o kadar da güç değildi. Sonuçta biz Harmony'nin kurtarıcılarıydık ve eğer onu geri getirmek istiyorsak her şeyi en iyi şekilde yapmalıydık.

Zaman kontrolü ve zaman bilimi sınıfına geldiğimde bir kez daha gözlerimi devirdim. Bizim için var olan sınıflarda sadece on kişi eğitim alıyorduk ve buna rağmen her sınıf bir okul büyüklüğündeydi. Bu abartı sinirimi fazlasıyla bozuyordu. Bir saray girişi kadar büyük olan kapıdan içeri girdim ve en yakın sıraya elimdeki kitapları fırlatırcasına koydum. Bir haftadır taşıdığım kitaplar, yaptığım dövüşler ve adını bilmediğim bir sürü büyüye maruz kalmamdan dolayı vücudumun her yeri morarmış ve çürümüştü. Zaten iğrenç bir görüntüye neden oldukları yetmiyor gibi bir de sürekli ağrıyorlardı. Geceleri acıdan uyuyamadığım çok olmuştu bu bir hafta içinde. Artık her şey için bir yere saklanıp bağırarak ağlamak istiyordum. Çünkü başta hayal ettiğim o harika durumdan uzaklaşalı çok olmuştu. Artık kendimi sadece bir köle gibi hissediyordum ve ben asla kimsenin kölesi olmam!

Sıraya otururken kapıdan giren Arel'i gördüm. Olduğum tarafa hiç bakmadan gidip arka taraflardan birine oturdu. Bu bir hafta içerisinde sadece bir kere benimle konuşmuştu ve sonrası sonsuz bir yalnızlıktı. Adar dahil kimseyle konuşmuyorum ve onlar da bunun için çaba sarf etmiyordu.

Birkaç dakika içinde herkes kapıdan bezgin bir şekilde girdi ve hepimiz hocayı beklemeye başladık. Hoca kapıda görünürken sadece ona bakmakla yetindim herkes gibi. Buradaki diğer hocalar gibi gençti. Kendisine ayrılan salonun baş kısmındaki masasına doğru ilerledi.

"Merhaba arkadaşlar!
Bugün ki dersimizde zaman kavramını inceleyeceğiz. Bu konuda bir bilgisi olan var mı?" Dedi bize bakarken.

Ezgi elini havaya kaldırıp hocadan söz istedi. Hoca evet anlamında kafasını sallayınca konuşmaya başladı. "Zaman bence geçmiş ve geleceği içinde barındıran bir kavramdır."

Ben bu söylediğini saçma bulurken hoca hafif bir şekilde tebessüm etti.

"Başka fikri olan yoksa ben anlatmaya başlayayım?" Dedi ve kimseden ses çıkmayınca devam etti. "Zaman sizin sandığınız gibi geçmiş ve gelecekten oluşmaz. Zaman boyutlardan oluşur."

Bu söylediğine istemeden kıkırdadım. Çünkü hocanın adı da Boyut'tu. İlk duyduğumda biraz şaşırmıştım ama artık olağan geliyordu. Hoca bu yaptığını fark edince bana döndü.

GÜNEŞİN KAHİNİWhere stories live. Discover now