Final

1.9K 97 24
                                    

Her şeyin bittiği sanıldığı yerde yeni umutlar doğar.

Annem her zaman öyle söylerdi. Her zaman bir umudum olması gerektiğini ve ona bağlı kalmam gerektiğini. Benim umudum küçük oğluma karşıydı. Benim küçük Finnick'im. Önümdeki sayfayı bitirdikten sonra kalemleri kenara koydum ayağa kalkıp sabahlığımı üzerime geçirdim. Camdan dışarıyı izlerken derin bir nefes aldım. Hayatım önceleri acıdan ibaretti. Aşkımı, sevgilimi, kocamı Capitol esir almıştı, oyunlara girmiştim. Aklımı kaybetmiştim. Annemi kaybetmiştim. Finnick'i kaybetmiştim. Bütün bu acılar oğlumu kucağıma aldığımda son bulmuştu. Doğumum pek de kolay olmamıştı. Günlerce ağlamıştım, haftalarca.. sebebi ise artık özgür olmamdı.

" Anne.."

Finnick'in sesiyle gülümseyerek arkamı döndüm. " Evet tatlım." Onun yanındaki sallanan sandalyeye oturdum o da hemen kucağıma oturdu.

" Bana hikaye anlatır mısın?" Başını göğsümün üstüne koyduğunda elimi yanağına götürdüm ve ona sımsıkı sarıldım.

" Elbette anlatırım." Kumral, yumuşak saçlarını öptükten sonra geriye yasladım. " Bir zamanlar bir deniz kızı ve sevgilisi varmış. Deniz kızı her gün onu izlermiş, bir gün çocuk kızı fark ettiğinde çok yakın arkadaş olmuşlar. Ve daha sonra birbirlerine aşık olmuşlar. Bu aşk öylesine güçlüymüş ki karşılarında kimse duramazmış. Fakat bir gün çocuk onu bırakmak zorunda kalmış. Kız onu beklemekten hiç vazgeçmemiş. Çocuk geri döndüğünde farklı biriymiş deniz kızı onun dünyasında olmayı istiyormuş fakat bu imkansızmış. Sevgilisi ulaşılamaz biri.. herkes ona aşıkmış ama sevgilisi her şeyi ona geri dönmek için yapmış. "

" Geri dönebilmiş mi?" Oğlum bana bakarken gülümsedim.

" Hayır bebeğim, dönememiş." Sesim titrediğinde elini yanağıma koydu.

" Deniz kızı ne yapmış?"

Gülümseyerek saçlarını düzelttim. " Onu her gün özlemek dışında mı?"

Başını salladı.

" Prensiyle yaşamaya karar vermiş. Deniz kızı ve sevgilisinin bir oğlu olmuş. Sevgilisi gitmeden önce yani.."

Kapı açıldığında biraz irkilsem de belli etmemeye çalıştım, bunları atlatmam imkansızdı. Her zaman ürkek olacaktım. Ellie artık büyümüş genç bir kız olmuştu, Finnick kucağımdan inip ona koştu ve sarıldı.

" Kahvaltıyı hazırladım, geliyorsun değil mi Annie?"

Başımı salladım, " Hemen geleceğim."

Gülümsedi ve Finnick'in elinden tutarak aşağıya indi. Yıllar çabuk geçmişti artık 30 yaşındaydım, oğlum 8 yaşındaydı. İnsanlar ona bakamayacağımı düşünüyordu hatta onu almayı önerenler bile olmuştu. Finnick benim yaşamamın sebebiydi, tüm dünyam ona aitken..

Yazdığım mektubu gözden geçirdikten sonra zarfa koyup kapattım ve cebime koydum. Aşağı inerken gülümsüyordum.

" Bir misafirimiz var.."

" Evet.." Ellie'nin yanakları kızarmıştı. " Mike.. ablam Annie."

Güldüm ve Finnick'in yanına oturup onları izlemeye başladım. Mike gerçekten komik bir çocuktu. Bize anlattığı hikayeler karşısında hepimiz kahkahalara boğuluyorduk.

" Okula gitmeliyiz." Mike ayağa kalktığında bana sarıldı ve her şey için teşekkür edip Ellie ile çıktılar.

" Anne?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 05, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Life of Annie Cresta.Where stories live. Discover now