Life of Annie Cresta.

Bölüm 21: Çeyrek Asır Oyunları(Part 2)

‘’ MAGS!’’

Ekrana bakamıyor olmasam da Finnick’in yaşadığı yoğun acının tadını alabiliyordum. Mags’in, Peeta’yı korumak istemesini anlayabilirdim ama neden kendini onun için feda etmişti?

Senin için kendini neden feda ettiyse o yüzden, diye diklendi zihnim.

‘’  Hadi Finnick.. o gitti.’’ Katniss acı içinde bağırırken onu kendine gelmeye zorluyordu.

‘’ Görmek zorundayım.. Ellie.. bakmalıyım.’’ Geri çekildiğinde Finnick ve Katniss, Peeta’yı tutarak ağır adımlarla yürüyorlardı. Çok acı çekiyorlar.

Onların acısı, Finnick’in her bağırdığında zorla yürüyüşü içimi delip geçiyordu. Mags.. bunu nasıl  yapabilmişti? Nasıl öylece sise dalabilmişti? Ve Finnick Peeta’yı taşımayı kabul edip onu nasıl bırakabilmişti?

Hepsi aynı anda yokuştan yuvarlandılar. Her biri öbür tarafta hareketsizce yatarken, sis onların üzerine geliyordu fakat bir anda sis bir kubbeye çarparak yukarıya doğru gitti. Bu neydi? Gerçi şuan kafa yormak niyetininde değildim.

Bir kenarda kıvrılmış, zar zor nefes alan Finnick’ten başka kimseyi görmüyor ya da duymuyordum. ‘’ Uyan.. lütfen. Lütfen..’’ durmadan bu kelimeleri sayıklıyordum.

Katniss olduğu yerden doğrulduğunda küçük bir gölete doğru sürünerek ilerledi. Elini suya soktuğunda öyle bir çığlık attı ki, tüm acısını içimde hissettim. ‘’ Su.. su iyileştiriyor.’’ diyebildi kendini suya doğru iterken. Peeta da hemen arkasından suya girdi, Finnick ise hala olduğu yerde yatıyordu.

‘’ Neden kalkmıyor?’’ diye fısıldadım kendi kendime.

Ellie önce bana sonra ekrana baktı. ‘’ Ona yardım edecekler.’’

Peeta ve Katniss sudan kalktılar ve Finnick’in yanına eğilip onu suya sürüklediler. Daha önce bu kadar canının yandığını görmemiştim. Bir bıçak yüreğimde ağır ağır ve acı vererek dönüyordu, hissettiğim acı ancak bu şekilde anlatılabilirdi.

‘’ Sadece başın kaldı Finnick. En kötü kısmı orası ama katlanabilirsen sonrasında çok daha iyi hissedeceksin.’’ dedi Peeta onu sakinleştirmeye çalışırken.

Bir gün kesinlikle bu çocuğa teşekkür edeceğim.

Bilinçsizce yatan görüntüsü gözyaşlarımın arasında titreşti. Onu kaybettiğimi sandım. Bir an olsun onu kaybettiğimi sandım.

Peeta onlara dün gönderilen tıkaçı aldı ve su bulmak için onlardan biraz uzaklaştı. Katniss’in şuan ne düşündüğünü az çok tahmin edebiliyordum. Neden Mags, Peeta için kendini feda etti ve neden Finnick bunu kabul etti?

‘’ Bunu bende merak ediyorum Katniss.’’ diye mırıldandım.

Finnick hala sudaydı, durmadan suya dalıp çıkıyor ve dakikalarca başını suya sokup çıkarmıyordu. Katniss kaşları çatılmış onu izlerken yanında bitiverdi. Bunu sıklıkla bana da yapardı ve ben onu sürekli azarlardım.

‘’ Bunu yapma.. suyun içinde kal ve uslu dur. Eğer iyi hissediyorsan Peeta’ya yardım et.’’ Onu azarlarken Finnick önüne döndü.

‘’ Onlar ne?’’ diye sordu Ellie, ekrandan gözlerini ayırmadan.

‘’ Ne? Ne?’’ dedim bende merakımı gizlemeden.

‘’ Peeta. Bir konu da yardımına ihtiyacım var. Yavaş.. ol ve buraya gel.’’ Sesi sakin ve ölçülüydü. Sanırım maymun olduğunu düşündüğüm birkaç hayvan çevrelerinde bir çember oluşturmuştu. Finnick zıpkınını sıkarken Katniss oku yayına yerleştirdi. Peeta, Katniss’in dediği gibi fazla yavaş gelememiş olmalıydı ki turuncu tüylerle kaplı olan maymunlar çığlık çığlığa Peeta’ya doğru yöneldiler.