GM|37

16.3K 880 187
                                    

Yazardan...

Ozan derin bir nefes alıp arabayı durdurdu. "Geldik mi?" Diye sordu Mihrimah.

"Evet."

Arabadan indikten sonra el ele tutuştular ve yürümeye başladılar. Kumsala indiklerinde Ozan'ın hazırladığı yer gözükmüştü. Oraya geldiklerinde Mihrimah Ozan'a döndü.

"Ozan?"

"Canım?"

"Ne oluyor?"

"Hiç bir şey." Dedi Ozan.

Minderlerin üzerine geldiler fakat oturmadılar. Ozan daha fazla bekleyip heycanlanmak istemiyordu. Mihrimah'ın ellerinden tutup gözlerine baktı.

"Mihrimah."

"Efendim?"

"Benim gençliğim sensin, güldüğümde kahkaham, ağladığımda elimden tutan elsin. Bende güzel olan ne varsa hepsinin anlamı sensin. Seninle ilgili bir dövme yaptırdım. Çünkü istedim ki hep sen ol. Hep ol, her anımda, her işimde, her nefesimde yanımda ol."

Ozan derin bir nefes aldı ve tekrardan devam etti.

"Ama dövme yetmez Mihrimah. Tamam oda ömrümün sonuna kadar benimle gelecek, benimle olacak ama ben senin de yanımda olmanı istiyorum. Ağlarken, gülerken, düşerken, kalkarken, sinirliyken ya da mutluyken yanımda sen ol istiyorum."

Mihrimah konuşmanın sonunun nereye bağlanacağını anlamıştı ve heyecanlanmıştı. Ozan tekrardan derin bir nefes aldı ve Mihrimahın elini bırakıp diz çöktü.

İkisinin de heyecandan eli ayağına dolaşmıştı.

"Mihrimah."

"Ozan."

Ozan ceketinin cebinden yüzük kutusunu çıkarttı ve Mihrimah doğru tutup "Benimle evlenir misin?" Diye sordu. Mihrimah kısa süreli bir şoktan sonra başını hızla salladı.

"Evet." Dedi sonra da heyecanla. Ozan hızla ayağa kalktıp ona sarıldı.

Araya giren yıllar, kavgalar, acılar ayıramamıştı onları. Bundan sonra da ayıramayacaktı. Birbirlerinin ellerini hiç bırakmayacaklardı...

-

Egemen diğerlerinin yanından ayrılıp eve gelmişti. Eve gelir gelmezde odasına girmişti. Aslında annesi çağırmamıştı. İçi daralmıştı sanki birden onların yanında.

Yıllardır içinde bir şeyler tutması son zamanlarda canını yakar olmuştu. Bir gülüş ancak bu kadar yakabilirdi yüreğini. Kaç yaşındaydı ki daha? Aşık olmaya yeter bir yaşda mıydı? Aşık olmanın yaşla bir ilgilisi var mıydı ki?

Derin bir iç çekti. Aldığı her nefes sanki batıyordu içine. Artık söylemek istiyordu ama biliyordu ki söylemek bazı şeylerin çözümü değildi.

Onu gördüğü her an ona daha yakın hissediyordu kendini ama aynı zamanda her gün ondan daha da uzaklaşıyor gibiydi. Ona yalan söylemek istemiyordu ama doğruları söylemekte can yakardı. Bazen karşında ki kırılmasın diye yalan söylerdi insan, bazen de karşıda ki kendini kırmasın diye.

Ondan gelecek her şeye razıydı Egemen. Sevgiye, nefrete ama ondan uzak kalmaya razı değildi. Ondan nefret ederse sorun değildi ama ondan uzakta kalırsa sorundu. Gülüşünü görmediği, sesini duymadığı bir hayat düşünemiyordu. Bu zamana kadar hiç düşünmemişti ki. Onsuzluğa hiç hazırlamamıştı kendini. Kim hazırlar ki kendini en değer verdiği kişinin yokluğuna?

Sussa ölümden başka hiç bir şey ayırmazdı belki ama artık dayanamıyordu. Söylemek istiyordu, belki her şey daha güzel olurdu belki de daha kötü ama yine de söylemek istiyordu.

Giritli Mahallesi | TamamlandıWhere stories live. Discover now