GM|10

26.3K 1.2K 256
                                    

"Ya benim canım sıkılıyor!" dedi İrem. Aslında benimde canım sıkılıyordu. "Dışarıya çıkalım dediniz çıktık işte. Daha ne yapalım?" diye sordu Okan. Haklıydı ama boş boş oturmak sıkıntımızı geçirmiyordu. "Benimde sıkıldı aslında." dedim. 

"Marketten çekirdek alalım, mahallede oturalım."

Utku yine mükemmel ve değişik bir fikir atmıştı ortaya. "Ne öyle bakıyorsunuz?" diye sordu sonra devam etti "Daha iyi bir fikriniz varsa buyrun."

"Haklı. Yapacak başka bir şey yok." dedi Egemen. "Aynen" dedim bende. Burcu "Ee hadi o zaman" dediğinde hepimiz ayaklandık ve yürümeye başladık.

Hep birlikte markete gelince çekirden ve bir kaç bir şey daha aldık. İşimiz bitince tekrardan mahalleye geldik. "Bize gidelim o zaman?" dedi Burcu. "Balkonda oturup gelene geçene laf atarız. Çok mantıklı" diyerek kabul etti Utku. "Yani kaldırımda oturmaktan daha mantıklı" dedim bende. "

"Hoşgeldiniz" dedi Elif teyze biri görünce. "Hoşbulduk" dedik bizde ona karşılık.

Hep birlikte balkona çıktık. "Ben tabak getireyim" diyerek içereyi gitti Burcu. İçeriden tekrardan seslendi "Biriniz bana yardım etsin."
Egemen ayaklanıp konuştu "Geldim."

Burcuların evi mahallenin girişindeydi ve sahiden devam edince gelen yol evlerinin önünden geçiyordu. Akşam yürüyüş yapanlar ya da hafta sonu olduğu için Bursa'dan gelenlerin çoğu kişi geçiyordu buradan. Yani balkonda oturunca bir sürü insan görüyordun. Hoş biz balkon diyorduk ama zemindeydi. Geçenlerde bizi görüyordu yani.

Burcu ve Egemen elleri dolu gelince masanın üzerini açtık. Ellerindekileri bırakınca onlarda yerlerine oturdular.

"Iy şunun giydiği kıyafete bak?" diye konuştu Utku. Hepimiz Utkunun baktığı yere baktık. "Ablacım o eteğe o terlik olmuş mu?" diye konuştu Utku kendi kendine. Bu sefer İrem konuştu "Şu nasıl peki? Gözüm kanadı." Utku bahsettiği kişiyi görmemiş olacak ki "Hangisi?" diye sordu. İrem "Bak şurada ki morlu." Dediğinde "Ay kusmam geldi" dedi Utku. "Kendileri dünyaca ünlü modacılar çünkü." Dediğimde Utku ve İrem bana göz devirdi.

"Ee yarın ne yapacağız?" diye sordu Okan. "Ne yapacaktık ki?" diye sordum. "Ee ders çalışalım dedik ya!" dediğinde Egemen konuştu "Ha ben size söylemeyi unuttum. Annem dedi ki gelin bizde çalışın. Sonra da iftarı yaparsınız hep beraber" "O zaman sizdeyiz yarın?" diye sordu Burcu. "Aynen."

"Tükürme şunun kabuğunu suratıma suratıma!" dedi Okan Utkuya. "Ben tükürüyorum. Senin kabuğun uçtuğu yere gidiyorsun ondan." dediğinde göz devirdim. "Boş insansın he!" dedim. "Yeni mi anladın?" diye sordu Egemen gülerek. "Hayır ama bazı hareketleri onaylatıyor." dedim.

Telefonum arka arkaya titrediğinde elime aldım. Tiyatro ekibinin olduğu gruptan gelmişti. Normalde pek aktif olan bir grup olmadığı için merakla gruba girdim.

TİYATRO EKİP

Kübra Hoca : Gençler Ahmet müdür bana mesaj atmış. Yeni bir oyun varmış. Ve gönüllü olan ekip yazın belirli günlerde oynayacakmış. Ben de siz istersiniz diye düşündüm.

Samet : Ne oyunu hocam?

Barış : Aynen hocam nasıl bir oyun?

Kübra Hoca : Aslında hepimizin bildiği bir oyun. Romeo ve Juliet. İsteyenler olur diye yazmak istedim.

Ebru : Hocam aslında çok iyi olur. Hem tatil zaten yapacak çok bir şey de yok.

"Ne oldu?" diye sordu Burcu. "Ya Kübra hoca mesaj atmış. Romeo ve Juliet oyunu oynanacakmış yazın. İsteyen varsa falan diyor." diye anlattım. "Ee gidecek misin?" diye sordu Egemen. "Bilmiyorum. Ama sanmıyorum da, sınav senemiz zaten. Sınava mı çalışayım oyuna mı?" diye sordum. "Bence de boşver. Seneye katılırsın." Dedi İrem. "Aynen" diyerek telefonuma döndüm tekrardan.

Giritli Mahallesi | TamamlandıNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ