GM|7

31K 1.1K 59
                                    

"Aşka baktım gözleri bağla körebemi sandın sen aşkı çıkmaz ayın çarşambası gelecek misin?" Utku nefes nefes kaldığı için sustu. Derin bir nefes alıp devam edeceği sırada İrem yanında ki yastığı alıp Utkuya fırlattı. "Allah aşkına sus artık!" dediğinde Utku gözlerini devirdi. "Sanata saygı kalmamış pü!" diyerek yerden kalkıp koltuğa oturdu Utku. "Senin bu yaptığın sanatsa yapma sanat falan." diye konuştum gözlerimi telefonden çekmeden. "Feroş sende mi?" diyerek sitem etti Utku. "Ne Feroş sende mi? Kulağımızı kanattın iki saattir." 

Düğünün üzerinden 4 gün geçmiş herkes dinlemiş ve normal hayatına dönmüştü. Şimdide ramazana 2 gün kaldığı için annemler erişte yapıyordu. Onlar bahçedeydi, biz daha kartalaç yapmadıkları için içeride oturuyorduk. Okan üzerinde ördekli pijamaları ile içeriye girdiğinde hepimizin bakışıları onu buldu. "Hoşgeldiniz." diye konuştu uykulu uykulu. Galiba düğünün yorgunluğunu atlatamayan tek kişi Okandı. Annemler Okanlarda yapacağı için yaklaşık iki saat önce buraya gelmiştik. Ama Okan geldiğimiz de hala uyuyordu ve daha yeni uyanmıştı. Dün buluştuğumuzda da yorgun olduğunu söyleyip gelmemişti.

"İyi misin aşkım? Bu ne hal?" diye sordu Utku. "Bu gün daha iyiyim. Dün yataktan kalkamadım." dedi Okan. "Ben size o gün o dondurmaları yemeyin demiştim." diyerek konuşmaya dahil oldu Egemen.
Okan "Dondurmadan olsa bu da hastalanırdı" dedi Utkuyu göstererek. "Doğru söylüyor. Ben turp gibiyim." dedi Utku. "Baya turp gibi." diye mırıldandı Burcu. 

Onları umursamayıp tekrardan telefonuma döndüm. İnstagramdan bildirim geldiğinde üzerine tıkladım. İrem düğün gecesi bahçede çekindiğimiz fotoğrafı paylaşmıştı. Beğendikten sonra yorum yaptım ve instagramdan çıktım.

Utku "Çok açım." diye bağırdı birden. "Salak mısın oğlum? Ne diye bağırıyorsun?" Utku Egemeni umursamadan devam etti "Hadi markete gidelim bir şeyler alalım."
"Annemler yapıyor ya. Sabret biraz." dedi Egemen. "Olsun onu da yeriz. Hadi kalkın ya." diyerek ayaklandı.

Gitmezsen susmayacağını bildiğimizden hepimiz onaylamıştık. Annemlere haber verdikten sonra evden çıktık. "Hava ne güzelmiş." diye konuştu Okan. "Aynen ya, bir şeyler aldıktan sonra sahile mi gitsek?" dedi Egemen. "Olur" dedim. "Ama yemek yiyeceğiz evde." dedi Utku üzgün üzgün. "Oğlum bir şeyler alacağız ya şimdi?" dedi Egemen. Utku omuz silkti. "Ben onunla doymam ki." diye konuştuğunda göz devirdim. "Aç köpek" diye konuştu İrem. Utku ona cevap vermek yerine sadece göz devirdi. Bu iyi olmuştu çünkü birde onların kavgasını çekemezdim.

Marketten bir şeyler aldıktan sonra sahile doğru yürümeye başladık. "Ayaklarım hala acıyor" diye mırıldandı İrem. "O kadar oynarsan çok normal değil mi hala acıması?" diye sordu Burcu ona karışılık. "Oda doğru"

"Oturalım mı şuraya?" diye sorduğumda Utku atladı "Shota gidelim mi?" Herkes ona baktı. Shot bizim mahalleye girmeden sahilde ufak ve güzel bir kafeydi. Mudanyalı olan herkesin illa bir kere gittiği, lisede okuldan kaçanların muhakkak uğra  "Neden?" diye sordu İrem. "Bir şeyler içeriz." dedi Utku. Burcu elinde ki poşeti sallayarak konuştu "Bunları niye aldık o zaman?" Utku Burcunun sorusunu biraz düşündü. Mantıklı bir cevap bulmuş olacak ki konuştu "Evde yeriz onları." dediğinde herkes ikna oldu.

Shot zaten arkamızda kalmıştı. Sallana sallana gidip kapının önüde gölgede kalan bir masaya oturduk. Okan'ın son çektiği sandalyeye elimizde ki poşetleri koyduktan sonra sipariş almak için gelen garsona döndük. "Gençler ne zamandır uğramıyordunuz?" diye sordu Caner. Caner bizim mahalledendi. Bizden bir iki yaş büyüktü ve burada çalışıyordu. "Fırsat olmuyordu" diye konuştu Egemen. Caner başını sallayıp siparişleri aldı ve gitti. "Hakikaten bayadır gelmiyormuşuz" diye konuştu Burcu. "Aynen" dedim bende. Utkunun "Tirilyeye kahvaltıya mı gitsek?" diye sorması ile hepimiz ona döndük. "Ne?" diye sordu Egemen. "Bu saatte ne kahvaltısı salak?" dedi İrem. "Şimdi değil her halde yarın." diye konuştu Utku sakince. Okan göz devirip "Hani yarın lahmacun yemeğe gidecektin? Yolda öyle diyordun?" diye sordu. "Evdeyken de Bursaya gidip iskender yiyelim diyordu" dedim. Burcu kaşlarını çatıp Utkuya döndü "İyi misin sen? Nereden çıktı bu yemek sevdası?" diye sordu. "Ya kanka ramazan geliyor ya. Canımın istediği ne varsa yiyeyim de oruçluyken canım istemesin." dedi Utku. Hepimiz ona 'salak bu' bakışı atarken Okan konuştu "Böyle yemeğe devam edersen ramazanı biraz zor görürsün." "Tövbe de lan!" diye konuştu Utku. Onun bu haline gülerken siparişlerimiz gelmişti. Ama bu sefer Caner değil farklı biri getirmişti.

Giritli Mahallesi | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin