2.BÖLÜM

317 67 14
                                    


Telefonumun sesiyle gözlerimi açtım. Saat sabahın altısıydı. Israrla çalan telefonumu elime aldım. Annem arıyordu. Aramayı hemen cevapladım.

"Alo, annecim sabahın köründe neden arıyorsun?"

"Kızım, bugün okul var ve sen unutmuşsundur diye aradım. İyi ki de aramışım. Çabuk kalk ve hazırlan."

Ah, okulun olduğunu gerçekten unutmuştum. Okul olmasaydı mışıl mışıl uyuyacaktım.

"Unutmuşum. Teşekkürler annecim.Hemen hazırlanıyorum, görüşürüz."

"Görüşürüz kızım."

Telefonu kapatıp yatağımdan kalktım.Banyoya gidip hazırlığımı tamamladım. Üstüme uygun bir şeyler giyindikten sonra saçımı at kuyruğu yaptım. Lise üçe gidiyordum ve bir an önce okulu bitirip rahatlamak istiyordum. Okula yeni birilerinin geldiğini duymuştum. Aslında okula yeni birilerinin gelmesini sevmiyorum. Çünkü alışması çok zor oluyor. Annem iki gün önce gitmişti ve biz Gözde ile ikimiz benim evde kalmıştık. Gözde dün evine gitmişti. Gelmemde ısrarcı olsa da evde kalmayı tercih etmiştim. Telefonumu alıp Bartu'nun numarasını tuşladım.

BARTU ARANIYOR...

"Alo, Bartu günaydın. Okula beraber gidelim mi?"

Uykulu sesiyle cevap verdi.

"Tamam. Ben hazırlanayım da okul bugün müydü ya?"

Aptal çocuk ya okul bugün olmasa niye arayım ki.

"Evet. Maalesef bugün, çabuk hazırlan seni bekliyorum."

"Hadi kapat hazırlanacağım."

"Tamam görüşürüz."

Telefonu titreşime alıp cebime koydum. İnşallah Bartu'da uyuya kalmazdı. Kahvaltımı yapıp dışarıya çıktım ve Bartuyu beklemeye başladım. Cebimde titreyen telefonumu alıp cevapladım.

ARAYAN BARTU

"Alo, Bartu neredesin? Okula geç kalacağız."

"Ya benim işim çıktı gelemiyorum. Sen bir şekilde okula git tamam mı kapatıyorum."

Ah, Bartu sırası mıydı şimdi? Mecbur okula yürüyerek gidecektim. Taksiye binmek istemiyordum.

                                                                                          *****

Okulun karşısındaki yayaya geldiğimde kırmızı ışık yanmıştı. Karşıya geçerken az kalsın motor bisiklet çarpıyordu.

"Önüne baksana be az kalsın ölüyordum."

Kaskını çıkartıp yanıma geldiğinde dona kaldım. O kara kaşlar, kara gözler aman Allah'ım. O neydi öyle. Esmer bir çocuk.

"Sende sağına soluna bakmadan geçmeseydin."

Ha bir de ben suçluyum öyle mi?

"Asıl sen trafik kurallarına uyup kırmızı ışıkta dursaydın böyle olmazdı."

Gözlerini devirip geri bana döndü.

"Tamam, uzatmayalım  iyi misin? Okula geç kalacağım gitmem lazım."

"Az kalsın ölüyordum gelmiş bir de iyi misin diye soruyor ya."

Ya sabır diyerek kaskını takıp motor bisikletine bindi. Motor bisikletini çalıştırıp öylece gitmişti. Hala şoktaydım. Az kalsın birini öldürüyordu ve o öylece çekip gitmişti. Gerçekten inanamıyordum.

SAKAR (Tamamlandı)Where stories live. Discover now