5.BÖLÜM

177 54 4
                                    


Gözlerimi açtığımda Arın, Bartu, Gözde, Kayra ve Tuğra koltukta oturuyorlardı. Ve Bartu'nun iğrenç esprilerine katlanmaya çalışıyorlardı.

"Şimdi daha iyisi geliyor. Ben şok o da A-101..."

"Iyy, iğrenç dememle bütün gözler bana döndü."

Utanarak yattığım yerden doğrularak oturmaya çalıştım. Arın sinirli bir şekilde Bartu'ya kızdı."

"Kızı bari esprin ile uyandırmasaydın. Zaten olmayan beyninle iğrenç espriler yaptın yeterince."

  Bartu küsmüşcesine   cevap verdi.

"Alınıyorum ama. Kanka kaça alınıyorum." diyerek kahkaha atmaya başladı. Bende iğrenerek yardım istedim.

"Iyyş, iğrençsin espri amonyağı. Biri ben burada ölmeden şunu götürsün."

"Tamam güzelim, biz Kayra ile çıkartıyoruz espri amonyağını."

Sırıtarak Kayra ve Tuğra'nın Bartu'yu odadan çıkartmalarını izledim ve o anda bir şey fark ettim. Tuğra Gözde'ye göz kırparak odadan çıktı. Gözde'ye baktığımda ise kızarmış yüzünü saklamaya çalışıyordu. Hıyaar, ben uyurken neler yaşandı da  anlatmadı bana.

"Sakar kız sende toparlan. Biz Gözde ile çıkalım. Sen toparlandıktan sonra  taburcu olacaksın. Evim ile tanışmana çok az kaldı."

Gülümseyerek cevap verdim.

"Göreceğiz, Arın Uyar'ın evini."

Gözde ve ikisi tam kapıdan çıkıyorlardı ki Arın bana göz kırpıp çıktı. Allah'ım sana geliyorum. O neydi kız.

Tam kalkıyordum ki yanı başımda ki duran frambuazlı  pastayı gördüm. Hemen yanında ki çatalı alarak yemeye başladım. Her yediğimde pastaya iltifat ediyordum.

                                                                                         *****

"Sonunda özgürlüğüme kavuştum."

Arın gözlerini devirerek arabaya bindi. Şimdi ne olmuştu. Hastaneden çıktığımızdan beri beni tersliyordu. Soğuk davranıyordu.

"Esna biz Tuğra ve Kayra ile gideceğiz. Sen zaten Arın ile gideceksin. Görüşürüz balım."

Gözde'nin yanına giderek kulağına fısıldadım.

"Her şeyi bana tek tek anlatacaksın kuşum. Görüşürüz."

Gözde utanarak Bartu ile arabaya bindi ve yavaş yavaş uzaklaştılar. Bende bay kibirli arabasına doğru gittim. Öne mi otursam arkaya mı diye düşünürken  Arın arabadan inip beni ön koltuğa oturttu. Sonra kemerimi takıp kalkıyordu ki kolu, dikişimin olduğu bölgeye çarptı.

"Ah, acıdı." diyerek sitem ettim.

Telaşla bana bakarak konuştu.

"Özür dilerim. Yanlışlıkla oldu fazla acıttım mı?"

Ah, lütfen şöyle bakma. Çok yakışıklı ya. Yerim seni ben.  Acımı şimdiden unuttum. Sen kimsin be bay kibirli?

"Tamam, sorun değil. Gidelim artık. Uyumak istiyorum."

"Tamam." diyerek kapıyı kapattı ve arabanın önünden dolaşarak direksiyonun başına geçti. Arabayı çalıştırdı. Bende uykum geldiği için kendimi fazla yormadım ve uykuya daldım.

Bir süre sonra soğukluk hissettim ve sonra sıcak bir kucak. Sanırsam bay kibirlinin evine gelmiştik. Ah, çok güzel kokuyor.  Bilmiyorum böyle koku var mı ama bana umut kokuyor gibi geldi. Pembe rengi çok severim çünkü bana umut veriyor ve masum gibi. Her neyse kapı kapanma sesi duyunca eve girdiğimizi anladım. Sonra yumuşacık bir yatağa yatırıldım sanırsam. Yatırıldığım an dikişim bu sefer çok acımıştı. İnleyerek gözümü açtım.

SAKAR (Tamamlandı)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu