🏀Bölüm 25

5.2K 267 154
                                    

Kötü bir bölüm geldi, hazırlıklı olun.

İyi okumalar ❤️

*

"Hazır mısın? Heyecan var mı? Su getireyim mi? Yok ya terlersin havlu getireyim! Ay, Tuna... Yardım etsene!"

Gülerek Nilay'ı kendime doğru çektim.

"Sakin ol" diye fısıldadım. "Bunlara gerek yok, hep olduğu gibi çıkacağım maça. O kadar. Bir özelliği yok"

"Ne demek özelliği yok?" dedi Tuna cırlarcasına. "Senin kariyer yapmanı sağlayabilir bu maç! Kendine gel"

Ellerimi teslim olurcasına kaldırdım. "Tamam, önemli. Ama sakin olun abi ya. Ben bile bu kadar stres yapmadım. Böyle yaparak beni strese sokuyorsunuz"

İkisi de başını öne eğerken hafifçe gülümsedim.

"Siz yanımda olun yeter. Maçı kazanayım ya da kazanmayayım. Sizi o stada baktığımda göreyim, o bana yeter"

İkisi de gülümseyerek sarıldı.  "Her zaman yanındayız"

"Ben gidiyorum stada" dedi Tuna göz kırpıp. Başımla onayladığımda son kez omzuma dokundu.

"Başarılar kardeşim"

Ona gülümserken yanımızdan ayrıldı ve stada gitti. Karşıma Nilay geçti ve yanağıma yükselip öptü.

"Başarılar kaptan. Ne olursa olsun seni çok seviyorum. Kazan ya da kazanma hiç önemi yok. Benim kalbim hep seninle... Bunu unutma yeter"

Gülümsedim. "Görüşürüz sevgilim"

"Görüşürüz sevgilim" diyerek yanımdan ayrıldı ve stada ilerlemeye başladı. Derin bir nefes alıp yavaş yavaş sahaya gelen başka okuldan olan çocuklara baktım. Koçla kısa bir bakışmanın ardından gelen adamlar da yerini aldı. Onlara bakıp gülümsedim. Son kez stada çevirdim bakışlarımı. Nilay, Elif ve Tuna bir yanda ; Hande ve Cem diğer yandaydı. Onlara kırgın bir bakış atıp Nilay ve Tuna'ya göz kırptım.

Maçın başlamasıyla tamamen odaklandım. Top geçirmemelerine özen gösteriyordum. Topu çevikçe alıp potaya asılıp basket attığımda gülümseyerek Nilay'a baktım.  Tuna ıslık eşliğinde ayaklanırken Nilay gülümsedi.

Bir sürü basket atmış, bir sürü topu engellemiştim. Son periyoda geldiğimizde üç periyottur bakıp destek aldığım Nilay'ın olmadığını gördüm. Kaşlarımı çatarak Tuna'ya işaret çaktım. "Birazdan gelir" gibisinden elini salladığında derin bir nefes alıp onu onayladım ve maça konsantre olmaya devam ettim.

Bu maçı onun için alacaktım.

_



NİLAY'DAN

Art arda basketler atarken büyük bir sevinçle onu izliyordum. O kadar gurur verici bir şeydi ki. Onun yüzündeki gülümseyi gördükçe içim ısınıyordu. Ve ben inanıyordum, kaptan olarak katıldığı maçtan şampiyon olarak çıkacaktı.

Üçlük attığında sevinçle alkışlarken bana bakıp gülümsedi. Elimle öpücük yapıp attığımda iyice sersemlemiş gibi baktığında sesli şekilde güldüm. O da gülerek önüne döndüğünde telefonuma gelen bildirimle kaşlarımı çattım.

+0538 *** ** ** : Sorgulamadan soyunma odasına gel

Bu da kimdi böyle?

Siz : Kimsin?

+0538  *** ** ** : Sorgulama dedim sana

Sinirle nefesimi dışarı verdiğimde Elif koluma dokundu.

Var Mısın İddiaya? | Tamamlandı✅Where stories live. Discover now