🏀Bölüm 13

6.3K 428 107
                                    


Hellloooooo,

Allah rızası için oyla yorum atın fkğsfldlkfgkgk

*

"Hepinize merhaba... " dedim bakışlarım Nilay'ın üzerindeyken. Başını başka yöne çevirdiğinde kırılsam da belli etmedim.

"Ben koçunuz Poyraz... Aslında benim size koçluk yapmam ne kadar doğru bilemiyorum ama... Kerem Hoca işte. Umarım sorunsuz bir yıl geçiririz. Şimdiden hepinize bol şans"

Teşekkür mırıltıları yükselirken bana geldiğimden beri bakan Eda'yı umursamadım. Ne yapıp ettiyse Süleyman Hoca'yla, Tuna'nın deyişiyle Sülo'yla konuşmuş ve onu bu takımda olmak için ikna etmişti. Süleyman' dan da bu beklenirdi zaten... Ne zaman bize bir hayrı olmuştu ki?

Hande ve Nilay ona öldürü bakışlar atarken dikkati üzerime çekmek için sahte bir şekilde öksürdüm.

"İlk gün olduğu için size sadece terimleri öğreteceğim. Hazır mıyız?"

'Evet' nidaları yükselirken anlatmaya başlamıştım. Hepsi pür dikkat beni izlerken arada gözlerim Nilay'ın güzel yeşilleriyle buluşuyordu. O yeşillerin bana öfkeyle bakması sinirlerimi bozuyordu... Hele de hiç değmeyecek biri yüzünden olması...

Teker teker terimleri anlattıktan sonra anladıklarını anlamak için birkaç soru eşliğinde ilk günü bitirmiştik. Hepsine memnun olmuşcasına baktım.

"İlk gün için iyiydi. Dağılın"

Hande kaba bir şekilde söylediğim için gözlerini devirirken omuz silktim.

"Nilay, biraz konuşabilir miyiz?" dedim ona doğru dönüp. Herkes dağılmış sadece Hande, Eda, Nilay ve ben kalmıştık.

"Konuşacak bir şeyimiz yok" dedi sertçe. Gözlerinin içine baktım.

"Lütfen.."

Başını yana yatırıp bir süre bana ve Hande'ye baktı. Hande gözlerini evet anlamında kapatıp açtığında ofladı.

"Düş önüme uyuz şey"

Gülerek soyunma odasına doğru ilerledim. O da peşimden geliyordu. Yanıma ulaştığında ona döndüm.

"Özür dilerim.." dedim omuzlarından tutup. Yüzü şaşkın bir hal alırken devam ettim.

"Eda'ya karşı içimde en ufak bir his yok nefretten başka... Sana yemin ederim" dediğimde burukça güldü.

"Bundan banane? Senin hayatın beni ilgilendirmez. Sen benim neyimsin ki?"

Yutkundum. Boğazımda düğümlenmişti sanki cümlelerim.

Yavaşça ellerimi indirdim omuzlarından.

"Poyraz..." diye mırıldanırken ellerimi yukarı kaldırdım susması için.

"Kusura bakma" dedim yutkunarak. "Haklısın. Sen benim hiçbir şeyim değilsin,sana hesap vermek zorunda değilim. Benimle konuşmak bu kadar kötüyse senin için merak etme, konuşmam" dedim ve yanından yavaşça uzaklaştım. Arkamı döndüğümde sol yanımdaki acıyı umursamadan sert ve kendinden emin adımlarımla yola devam ettim.

*

"Sakin ol... " diye fısıldadı Hande. Gözlerimi kapatıp açtım sakince. Ama yok! Sakin kalamıyordum... Spor salonunda Can'ı dövmemem için beni tutan çocuk şuan Nilay'la konuşuyordu.

Bu kız bu zamana kadar kimseyle konuşmamıştı ve gülmemişti... Şimdi bu herifle neden konuşuyordu? Halinden de memnundu.

"Hande..." diye mırıldandım. Bana döndüğünde son kez Nilay ve o çocuğa baktım.

Var Mısın İddiaya? | Tamamlandı✅Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang