🏀Bölüm 2

10.3K 533 127
                                    

Merhaba,

İyi okumalar

*

Her insanın değer verdiği, kendinden çok sevdiği biri vardır. İçten içe de olsa, pek belli etmese de illaki vardır birileri. Benim de Hande, Tuna ve Cem'di işte. Tuna ve Cem hiç olmayan erkek kardeşim gibilerdi. Hande ise küçük kız kardeşim gibi. Bu hayatta kardeşimden sonra değer verdiğim tek kızdı. Annem yoktu. Yani terk etmişti bizi. Babam ise annem gittiğinden beri pek umursamamaya başladı beni. En sonunda da neredeyse hiç konuşamaz hale geldik. Eve gelirdi, eve giderdim. Aynı evin içinde yaşayan iki yabancı gibiydik. Bana görünmeden kahvaltısını eder işe giderdi. Ona görünmeden kahvaltımı eder okula giderdim. Tek konuştuğumuz konu toplantı olduğu zamanlardı. Zaten toplantılara da gelen biri değildi. Müdür gerekenleri söyler o da malum azarını yapardı. Sanki çok iyi bir babaymış gibi...

Elimdeki çikolatayla Hande'nin arkasına geçtim ve gözlerini kapattım. Ellerini gözlerindeki ellerimin üzerine koyduğu gibi adımı söylemesi bir oldu.

"Poyraz gider misin başımdan, lütfen"

Bana dönmesine izin vermeden arkadan sarıldım ona.

"Özür dilerim"

Dik olan omuzlarını indirip bana döndü ve sarıldı.

İşte buraya kadardı. Ne yaparsak yapalım kıyamazdı bize. Herkese sert olan kız bize karşı pamuk şeker gibiydi. Ben de öyleydim. Çevreme karşı sert biriydim ama konu bunlar olunca akan sular durur, hiç yapmadığım şeyleri yapardım.

"Nasıl kandıracağını da biliyorsun tabi," diyerek elimdeki çikolatayı aldı.

"Kızın duygularıyla oynamak yok! En ufak bir etkilenmede biter iddia" dedi otoriter ses tonuyla. Ellerimi teslim olurcasına havaya kaldırdım.

"Tamamdır"

"Ve o kıza öküz gibi davranmak yok" dedi ters ters bakıp. Gözlerimi kaçırdım. Bunun için söz veremezdim işte.

Ofladı. "Hangi sınıftaymışsın?"

"11- C, sen?"

"11-B" dedi sıkıntıyla.Kaşlarımı çattım.

"Niye öyle sıkıntılı söyledin?"

"Şey..." dedi elleriyle oynamaya başladığında. Kesin kızacağım bir şeydi. Elleriyle ne zaman oynasa sinirleneceğim bir şey oluyordu.

"Ney?" dedim tek kaşımı kaldırıp.

"Can da bizim sınıfta"

Sakinleşmek için gözlerimi kapattım. Hande'nin peşinden ayrılmadığı için geçen yıl bir güzel onu dövmüştüm fakat buna rağmen hâlâ Hande'nin peşindeydi. Sadece uzaktan laf atmakla yetiniyor, yanına yaklaşamıyordu.

"Müdürle konuşalım bizim sınıfa aldıralım seni"

"Gerçekten mi?" dedi gözleri parlarken.

"Gerçekten"

"Tuna hangi sınıfta?"

"Tuna benimle aynı sınıfta. Cem? "

"Cem de benimle aynı sınıfta. Aslında sizin sınıfa geçmeme gerek yok biz Cemle idare ederiz ama onun da ters bir şey yapmasını istemiyorum. Malum bizim disiplin cezaları aldı başını gidiyor"

"İşimizi garantiye almakta fayda var, gel bir soralım" diyerek müdürün odasına doğru ilerledik. Kapıyı tıklattığımızda içeriden "Gir" emri gelince içeriye girdik.

Var Mısın İddiaya? | Tamamlandı✅Where stories live. Discover now