Cesur. •Ara verildi•

•28•

Bölüm ithafı: 2lonelygirl7

-

Jale yanında ki dört kızlarla birlikte Londra' nın en yüksek binalarından birine çıkıp hazırlıklarını yapmışlardılar.

Jale etrafı incelerken kızlar kocaman bayrağı çıkartıp binaya sabitlemeye başlıyorlardılar.

Jale kızlara baktığında ise tebessüm ederek "Hazır mıyız?" diye sormuştu.

"Hazırız patron."

"O zaman sanırım onlara ciddi olduğumuza dair artık kendimizi göstermeye vaktimiz geldi."

Kızlar tebessüm ederek hep birlikte bayrağı bıraktıklarında bayrak dalgalanarak açılmıştı.

Bayrakta hem kendi simgeleri vardı hem de Esin' in kocaman yazılmış bir cümlesi.

Alevler içerisinde bir Yanmasını izleyin cümlesi artık Londra' nın göz bebeğinde dalgalanıyordu.

"Bu dünya artık bizim." dedi Jale kaşlarını çatarak.

Saatler içerisinde çoğu binalarda artık o cümle yazılıydı. Bazıları ise bayrakta olan sembolü duvara spreylerle süslüyordu.

Polislere karşı gelip devam edenler ise ya tutuklanıyorlardı yada öldürülüyorlardı.

Habercilerin canlı yayına bağlanmaları ise hiç üzün sürmemişti bile. Evlerinde korkular içerisinde canlı yayını takip edenler gözlerine inanamıyordu ama bir şekilde de televizyonu kapatmak da istemediler.

Böyle davranışlar hem ülkeye hem de kraliyet ailelerine karşı çok büyük bir kabalıktır.

Şu arkamda ki bayrak asıldıktan sonra millet sokaklara dökülüp yürüyüşlere bulundu.

Bayrağın veya sokaklarda olan sembolün sahibinin veya hangi grupun olduğunu tam olarak bilmiyoruz ama duyduğum kadarıyla o yazılan cümle şüphesizce sadece bir kişiden gelebiliyor.

O da Esin Akbaş.

Esin Akbaş söylentilere göre on gün önce patlattığı binanın önünde o cümleyi söylemişti.

Memurlar ise şu an cezaevinde olan Şüphelinin bunları nasıl yaptığına dair her şeyi araştırıyorlar.

Bana soruyorsanız eğer sayın seyirciler. Bence Esin Akbaş yeni bir devrime imza atacaktır. Bunu hangi gün veya hangi zamanda yapacağı ise belli değildir ama umarım ülkemiz buna karşı bir son koyabilir.

Bu soracağım cümle ise Devlete gidiyor. Esin Akbaş' ı durdurmak için ne yapacaksınız?

Televizyonu sinirle kapatan Avustralya kralı yerinde gürlemişti. Sağ kolu ise hiç bir şey söylemeyip onu izliyordu.

"Sana söyledim herkes gülüyor diye!"
"Yeni kuralları anayasaya eklememiz lazımız. Bu süreci hızlandırmalıyız!"

"Elbette majeste.." dedi sağ kol perişan bir vaziyette.

Nurgül ile Uğur ise koltukta uzanmış ve haberleri izliyorlardılar.

Uğur' un başı ise Nurgül' un bacaklarının üstündeydi. "Onu özlüyorum." dedi Uğur.

"Bende onu özlüyorum."

"Ne zaman geri döneceğini biliyor musun?"

"Hiç geri döneceklerine dair bir şey bilmiyorum ki.." dedi Nurgül üzülerek.
"Ama sen bunları kafana takma. Sen Emel' i hatırlamaya çalış tamam mı?"