6. BÖLÜM: DEMİR PERDE

4K 265 51
                                    

Duştan yeni çıkmışken oda da ellerini önünde bağlamış beni bekleyen Sahra'yı gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Duştan yeni çıkmışken oda da ellerini önünde bağlamış beni bekleyen Sahra'yı gördüm. Beni görünce yüzünde ufak bir gülümsemeyle gözlerini bana çevirdi. Elimdeki havluyu saçlarıma daldırmadan önce onunkine benzer bir gülümseme gönderdim ona. Sahra benden sanki konuşması için onay almış gibi ''Lider Bey sizi kahvaltı da bekliyor Efendim,'' dedi. 

Artık benimle konuşması gerektiğini o da anlamış olmalıydı. Cevaplar istiyordum. Kafam tüm bu şeyleri almıyordu. Hiç tanımadığım bu adamın evinde işim neydi, okulum ne olacaktı, annemle babam ne kadar bu işin içindeydi? Artık bir şeyler öğrenmek istiyordum. Sahra'ya birazdan ineceğimi söyledim ve saçlarımı kurutup üzerime bir şeyler geçirdim.

Merdivenlerden inerken bir insanın nasıl olur da bu kadar lükse düşkün olabileceğini düşünüyordum. Tavandaki büyük avizeler, iki kanatlı merdivenler yalnız yaşayan biri için oldukça fazlaydı. Kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakıp büyük salondaki yemek masasına doğru ilerledim. Lider başköşeye oturmuş elindeki koyu kahvesini yudumluyordu. Beni görünce fincanı masaya bıraktı ve tüm dikkatini bana verdi.

Yanına yakın bir sandalyeyi çekip masaya oturdum, Sahra önüme bir bardak çay koymuştu bile. Sessizce kahvaltımı etmeye başladım ama yanımdaki adamın varlığı beni çok fazla geriyordu . Benimle ne konuşacağını merak ediyordum ve bir an önce konuya girmesini bekliyordum. Ama ikimizde sessizlikten başka bir şey konuşmadık bir süre. Elimdeki sıcak çaydan bir yudum alıp masaya geri bıraktım.

''Bazı eğitimlerden geçmen gerekiyor,'' derken işaret parmağını kahve bardağının etrafında gezdiriyordu. Sözleriyle bakışlarımı elinden alıp ona baktım. Neden bahsettiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Soru soran gözlerle ona baktım. ''Nasıl bir eğitim?''

''Kendini savunmayı öğrenmelisin Zaya.'' Kendimi savunmayı öğrenmek mi? Açıkcası Lider'in bu dediğine gülmek geliyordu içimden. 

''Ben kendimi gayet iyi savunuyorum,'' dedim çayımı yudumlarken. ''İstersen sana gününü gösterirken bunu görebilirsin.'' dedim mırıldanırken. 

Sözlerimi duymuş olmalıydı ki sert bakışlarını bana çevirdi ve bir süre öylece bana baktı. Masadaki telefonunu cebine tıkıştırırken kafasını birkaç kez sallamayı ihmal etmemişti. ''Kahvaltıdan sonra üzerine rahat bir şeyler giyip spor salonuna in.'' Masadan kalktı, son bir yudum kalmış olan zift gibi kahvesini kafasına dikti ve sanki bir şey söylemeyi unutmuş gibi bana doğru eğildi. ''Gel de bana günümü göster Zaya, bakarsın birkaç kemiğimi kırarsın.'' Sonra masada beni yalnız bırakarak üst kata çıktı.

***

Yaklaşık yarım saat sonra siyah bir tayt ve siyah bir spor sütyeni giymiş, spor salonunun kapısına gelmiştim. İçeriden kum torbasına atılan yumruk sesleri geliyordu. Salon zemin katın bir altındaydı, merdivenden inildiğinde ilk kapı değil hemen sol tarafta kalan kapıydı. Usulca kapıyı araladım. Beni birçok şeyin beklediğini biliyordum ama üzeri çıplak, terli bir Lider asla düşüncelerimin arasında yoktu.

SADECE BİR OYUNDU: NİMBUS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin