~7. BÖLÜM~

1.5K 116 106
                                    

Medya: Burak ÇINAR

Zeynep ASLAN

Birinin bana seslenmesiyle gözlerimi araladım. Melike Hanım'ı tepemde dikilmiş bir şekilde görünce kaşlarım çatıldı.

"Ne oldu?" diye sordum yeni uyanmışlığın verdiği boğuk sesle.

"Efendim, Duygu Hanım, Barış Bey, çocukları ve Burak Bey geldiler. Ömer Bey sizi aşağıya çağırmamı istedi." dedi.

Saate baktığımda sekize geldiğini  gördüm. Hepsinin bu satte burada ne işleri olabilir ki? Hem de çocuklarla. Belki de dün Ömer'in o halde eve gelmesiyle alakalıdır.

Hâlâ tepemde bekleyen Melike Hanım'a bakıp "Tamam, üstümü değiştirip geliyorum." dedim.

Mike Hanım başını tamam anlamında sallayıp odadan çıktı. Ben de hemen yataktan çıkıp dolabıma doğru gittim. Mavi bir jean ve üstüne de gri v yaka bir bluz çıkartıp hemen giyindim. Saçlarımı taradıktan sonra odadan çıktım.

Merdivenlere doğru gittiğimde aşağıda sadece Duygu  vardı. Merdivenleri indiğimde Duygu beni farketti ve ayağa kalktı.

Onun yanına geldiğimde sarılıp selamlaştıktan sonra Duygu'yla koltuğa geçip yanyana oturduk.

Çocukları göremeyince "Diğerleri nerede?" diye sordum.

" Büyükler çalışma odasında, ikizler de arka bahçede oynuyorlar." dedi. Bahçe mi? Burada bahçe mi vardı? Ve ben bunu yeni mi öğreniyordum? Buna daha sonra bakmayı aklımın bir kenarına not ettim.

Neden buraya geldiklerini sormak istiyordum ama yanlış anlamasını da istemiyordum.

"Kusura bakma Zeynep. Sabahın köründe geldik ama dün Ömer abi Barış'ı arayıp sabah erkenden buraya gelmemizi istedi. Sanırım dün olan yüzünden." dedi.

"Evet Ömer dün eve yaralı geldi ama ne olduğunu bilmiyorum." dedim.

"Nasıl yani? Sana söylemedi mi neden vurulduğunu?" dedi şaşkınlıkla.

Alaycı bir tavır takınarak "Kendisi benimle sadece emir verirken konuşuyor maalsef." dedim.

"Ömer abi dün saldırıya uğramış, bu yüzden eve yaralı gelmiş." dedi ciddi bir yüz ifadesiyle.

"Saldırı mı? Baya silahlı saldırı yani. Hani kurşun çıkanından." dedim şaşkınlıkla.

"Evet Zeynep, silahlı saldırı. Kimin yaptığını bilmediklerinden hepimizi birarada güvende tutmak için de bizi buraya topladı muhtemelen. " dedi. Bu olay ciddi bir şeye benziyordu anlaşılan.

Ömer, Barış ve Burak'ın  merdivenlerden indiğini görünce bakışlarımı onlara çevirdim. Ikisi de yanımıza gelince Duygu'la birlikte ayağa kalktık. Ilk söze giren Ömer oldu.

"Bir süre evden dışarı çıkmayın. Güvenliği akşama kadar iki katına çıkaracağız." dedi.

Duydu Barış'a baş işareti yapıp kapıya doğru gitti. Burak'ta evden dışarı çıktı.  Onlar gidince ben de Ömer'e yaklaşıp "Kolun nasıl oldu? Acıyor mu?" diye sordum. Bu soruyu nedense çekinerek sormuştum.

Ömer boğazını temizleyip "Iyi" dedi ve daha sonra kapıya doğru gitti. Ne bekliyordum ki? Cümle kurmasını mı? Ömer ASLAN herzamanki gibi şaşırtmıyordu.

Barış ve Duygu'da konuşmalarını bitirmişti. Ömer kapıyı açıp dışarı çıkınca arkasından Barış'ta çıktı.

Onlar gittikten sonra Melike Hanım'dan iki tane türk kahvesi istedim. Kahvaltı etmemistim ama olsun. Bir kahvenin kırk yıl hatrı var demişler. Kahvemiz geldikten sonra Duygu'yla sohbet etmeye başladık.

KALBİN İŞİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin