~6. BÖLÜM~

1.5K 111 165
                                    

Medya: Müziği sahnesi geldiğinde açıp dinleyebilirsiniz. Ya da sadece dinleyebilirsiniz.😊

Zeynep ASLAN

Yatağımda gerinip gözlerimi açtım. Dün eve döndükten sonra Ömer'de ben de bir şey demeden odalarımıza çıkmıştık.

Dün bütün gece Duygu ve Nehir'in söylediklerini düşündüm ve bir karara vardım. Düşünceleri kesinlikle kuruntudan başka bir şey değildi. Bu yüzden artık düşünmeyecektim.

Sonuçta Ömer gibi birinin benden etkilenmesi ineklerin çikolatalı süt vermesi gibi bir şey.

Gerçekten mi Zeynep? Yatakta uzanmış Ömer'i çikolatalı süt veremeyecek ineklerle mı kıyaslıyorsun? Sen cidden kafayı yedin.

Daha fazla saçmalamadan yataktan kalktım. Dün yapmaya karar verdiğim banyo için kıyafetlerimi alıp banyonun yolunu tuttum.

Banyoya girdikten sonra üstümü çıkartıp duşa girdim. Tabi suyu ayarlamakla biraz sıkıntı yaşasam da işimi halledebilmiştim.

Güzel bir duşun ardından kurulanıp kıyafetlerimi giymeye başladım. Malum odaya gidene kadar başıma ne geleceği belirsizdi. Her an yoluma Ömer çıkabilirdi sonuçta.

Üstümü de giyindikten sonra banyodan çıktım. Saçlarımı kurutmak için saç kurutma makinesine ihtiyacım vardı. Melike hanımdan isteyebilirdim. Aşağıya inmek için merdivenlere doğru ilerledim.

Ömer'in koltuklardan birine oturmuş olduğunu gördüm. O da beni görünce ayağa kalktı.

Dün yaptığı şey için özür diliyormuş falan. Ay ne gülerdim. Neyse ciddi olayım bari.

Aşağı indiğimde karşımda durup elini ceketinin iç cebine doğru götürdü ve bir telefon çıkarttı. Daha sonra o telefonu bana doğru uzatıp

"Bu senin. Içinde numaram var. Herhangi birini ararsan dakikasında haberim olur,bilgin olsun." dedi düz bir şekilde.

"Böyle olmaz ya. Ben merdivenlerden yukarı çıkayım, sen telefonu direk bana firlat." dedim gelen özgüvenle.

Ömer burnundan soluyarak gözlerini kapatıp açtı.

Bunu yapınca ben gülümseyip "Tamam ya böyle de alabirim, sorun yok." deyip hala bana doğrulttuğu telefonu aldım.

Ortalığı germeye ne gerek var. Bir şey demeden alsan ölmezsin ya? Ömer telefonu verdikten sonra evden çıktı. Zaten fazla bile kalmıştı.

Elimdeki telefona baktım. Ben şimdi Nehir'i arasam bu konuştuğumuz her şeyi bilecek.

Nehir'de dün saçmaladığı şeylere devam ederse hiç olmaz. Ben bulurum bir çaresini nasıl olsa.

Ömer'in verdigi telefonu pantolonumun arka cebine koyup Melike Hanım'ın yanına gittim.

"Günaydın" dedim gülümseyerek.

Melike Hanım'da gülümseyerek
"Günaydın efendim." dedi.

"Ben sizden saç kurutma makinsi isteyecektim. Nerede bulabilirim acaba?" diye sordum.

"Odanızdaki yatağınızın sağındaki komidinde var. Oradakini kullanabilirsiniz." dedi.

Teşekkür edip gidecekken tezgahtaki telefon gözüme çarptı. Elimle telefonu gösterip "Sizin mi bu telefon." diye sordum.

"Evet benim." dedi. Iste aradığım firsat. O dedikodu yapılacak ve sen duyamayacaksın Ömer ASLAN.

"Şey ben arkadaşım Nehir'i arayacağım ama telefonum yok. Birkaç dakikalığına sizinkini kullanabilir miyim?" diye sordum masum masum bakarak.

KALBİN İŞİ AŞKWhere stories live. Discover now