Bölüm 13 - First Fight

135 19 22
                                    


KARLA

Arabanın sarsıntısıyla gözlerimi açtım. Uyumuş muydum? Nerede olduğumuzu anlamak için dışarıya baktığımda ağaçların içinde olduğumuzu gördüm. Dışarısı karanlıktı, sadece arabanın farlarının aydınlattığı engebeli yol görünüyordu. Müziğin sesi kısılmıştı.

Dikkatlice yola odaklanmış olan Romi'ye döndüm. Uyandığımı fark etmemişti. "Bu beni öldürüp kimsenin bulamayacağı bir yere gömdüğün kısım mı?"

Sesimle irkildi ve bir anlık direksiyon hakimiyetini kaybetti. "S*ktir." Korkmuş olmasına gülüyordum. Oyunumu devam ettirdi. "Senin daha uyanmamış olman gerekiyordu. Ellerini bağlayıp bagaja-"

"Beni bağlamak istiyorduysan sorman yeterdi." diye sözünü kestim. Bu sırada ona müstehcen bir bakış atıp kaşlarımı kaldırıp indiriyordum.

"Seninle ben ne yapacağım?" dedi. Gülümserken kafasını iki yana sallıyordu. Ona doğru yanaşıp başımı omzuna koydum.

Uyumak iyi gelmişti. Ne zaman ve nasıl uykuya daldığımı hatırlamıyordum fakat kendimi daha iyi hissediyordum. Neşeli.

"Peki ciddiyet. Nereye götürüyorsun beni?"

"Sen gidecek yer söylemeyince ve uyuyakalınca seni stajyerlik zamanlarında keşfettiğim yere götürmeye karar verdim."

"Demek o zamanlardan beri genç kızları kaçırıp öldürüyorsun."

"Evet, ilk kurbanım sen değilsin."

Cevap verememiştim çünkü karşımdaki manzara nefesimi kesmişti. Dışarıyı daha iyi görebilmek için kafamı omzundan kaldırdım ve koltuğumda öne yaklaştım. Arabayı uçurumun önündeki korkuluklara yanaştırıp park etmişti.

Bütün şehir ayaklarımızın altındaydı. Binaların ışıkları, trafiğin akışı ve hayat gözümüzün önündeydi. Fakat sesleri bir fısıltı kadar kısıktı. Sessiz bir filme, hatta hareketli bir tabloya bakıyor gibiydim.

Kapımın açılmasıyla içinde olduğum transtan çıkmıştım. Romi'nin uzattığı eli sımsıkı tutarak arabadan indim. Elinde gördüğüm poşete sorarcasına baktım.

"Sen uyurken yol üstündeki benzinlikten yiyecek bir şeyler aldım. Umarım sandviç seviyorsundur." Cevabımı elini sıkarak verdim.

"Burası çok güzelmiş. Beni buraya getirdiğin için teşekkür ederim."dedim beline sarılarak. Kafamı göğsü ve boynu arasına yaslamıştım. O da bana sarılarak beni yerden kaldırdığında şaşkınlığımı ağzımdan çıkan ufak çığlık elevermişti. Arkamda arabayı hissedince üzerine oturmamı istediğini anladım.

Romi de diğer tarafa geçip yanıma oturmuştu. Poşetten sandviçleri ve gazlı içecekleri çıkartıp verdi.

Bir süre sessizce oturup sandviçlerimizi yiyerek manzarayı izledik.

"Buna ihtiyacım varmış" dedim. "Her şeyden, herkesten uzaklaşmaya. Dışarıdan bakmaya."

Bir şekilde ellerimiz ortamızda birbirini bulmuştu. Başparmağı yavaşça elimi okşuyordu.

Ona grupla konuşmalarının nasıl geçtiğini sormak istiyordum fakat hem şu anki huzuru bozmak hem de başka insanları düşünmek istemiyordum. Bu anın sadece bize ait olmasını istiyordum. Hayatımda ilk kez sevgilim oluyordu. İlk ciddi ilişkimdi. Tanışalı belki de çok kısa bir süre olmuştu fakat birbirimizi ilişkideyken de tanıyabilirdik. Bunun için vaktimiz bile olmamıştı. Olaylar üst üste geliyordu.

Elimi sıktı. "Ne düşünüyorsun?"

"Seni Aşkoperipellam." yalan değildi.

"Beni düşümeden edemiyorsun değil mi?" dedi burnuma öpücük kondurarak.

Gölgelerdeki SessizlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin