Bölüm 17

58.4K 2.6K 756
                                    

Sevgilisinin dikiz aynalarını kırarken yakalandı!!! BÜYÜK SKANDAL! Söylemezsem Olmaz programında sunuculuk yapan Ece Erken, Şeyma Subaşı'yı Acun ile olan evlilik dışı ilişkisinden dolayı topa tutarken kendi yasak ilişkisinin ortaya çıkmasının ardından büründüğü sessizliği bir skandalla daha bozdu.. ŞOK ŞOK ŞOK..

Pazar kahvaltımı haftalık magazin turu eşliğinde yaparken keyifli hissediyordum. Dün akşam ne kadar sürreal gelse de yaşanmıştı ve tüm bu yaşananların ne manaya geldiğini düşünemeyecek kadar da leylaydım. Anthony resmen ama resmen beni öpmek istemiş, nefesi suratımı yalayıp geçmiş ve gecenin sonunda da kenarından da olsa öpmüştü. Dün olanların üzerine bugün yine görüşecek olmamız beni bir tutam gerse de onun yanında olacak olma heyecanım çok daha baskındı. Sahi bana hala nerede ve kaçta buluşacağımızı söylememişti. Kararsızca telefonumu süzerken ortamı biraz da normalleştirmek adına dünden sonra ilk mesaj atanın ben olmam gerektiğine karar verip hızlıca telefonu elime aldım ve WhatsApp'ı açtım.

Sohbetler: Koca Adam

'' Hala nerede ve kaçta yemek yiyeceğimizi söylemedin?''

Yazdığımdan kısa bir süre sonra online olmasıyla istemsizce sırıttım.

''Aklımı başımdan gittiyse demek..''

''Ah böyle şeyler demeyi ne zaman bıracaksın Anthony? Kocamansın ama aynı zamanda da yaramaz bir çocuk gibisin..''

''Yaşlanıp takma dişlere geçtiğimde belki konuşmak zor gelebilir. Bilemiyorum..''

''Yer ve zaman?''

''Sana burada geleceğimizden konuşuyorum ve tek sorduğun şey gerçekten bu mu??'' (Girlll, I am about our future here and is that what you really asking about??)

''Şu anda yakın geleceğimize odaklıyım Anthony, mesela BU AKŞAM.'' ( I am focusing on our near future for now. For instance: TONIGT.)

''Lacivert Restorant, Saat 8. Maçtan sonra seni alabilirim.''

Ah bu restoranı biliyordum. Anadolu yakasında boğaz köprüsünün hemen altında oldukça güzel bir restorandı. İyi kısmı ise çok sosyete olmamasıydı, şık ama sade şeyler giyinebilirdim. Anthony'nin maçının 6 gibi biteceğini tahmin ediyordum ama beni almasına gerek yoktu, muhtemelen eve gidip bir duş almak isteyecekti. Ah bir de şu gizemli misafiri her kimse onu da alması gerekiyordu.

''Eve git ve duşunu al koca adam. Kendim gelirim.''

''Eve ben bırakıyorum o zaman?''

''Hayır diyemem😬''

''Güzel, akşam görüşürüz Türk kızı.''

''Görüşürüz ve iyi şanslar. Maçta kendine dikkat et.''

''Sanırım senin için bunu yapabilirim Türk kızı.''

''Kendin için Anthony😒''

''Bizim için😉''

''Anthonyyyy.. Akşam görüşürüz.''

''Görüşürüz fıstık.''

Ah bu adam her seferinde beni delirtiyordu. Ama mutlu da ediyordu. Çayımı yudumlarken son 1 ayımı, bu ayın bana nasıl hissettirdiğini düşünmeye daldım. Mutluydum, neşeliydim ama aynı zamanda bulduğu ilk boşlukta kendini hissettiren o sinsi korku duygusu da vardı. Ah kendimi kandırmanın bir manası yoktu. Anthony ile konuşurken, yazışırken korku aklıma bile gelmiyordu. Korku kendimle baş başa kaldığım ilk anda ortaya çıkıp beynimi zehirliyordu peki ama kalbimi? Ona gücü yetiyor muydu? ''Kendine dürüst ol Eylül..'' diye mırıldandım. Evet dürüst olacaktım. Korku beynime baskın geliyordu ama kalbimi ele geçirememişti. Ben bu adamdan düpedüz baya hoşlanıyordum ama bunu belli etmeye veya yaşamaya cesaretim yoktu. Bir şeylere balıklama dalmak istemiyordum, üstelik şu an durum benim açımdan çok daha hassastı.

Sağa Kaydır 🏀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin