Sonbahar rüzgârında süzülüp sığ bir derenin kenarında yerini almıştı küçük yaprak. Yavaşça yaklaşıp üstüne konan kelebek, adeta ona gülümsüyordu. Uçtu kelebek, etrafta dolaştı ve geri geldi. Tekrar uçmaya hazırlanırken yaprağın onu takip etmesini istedi. Yaprak, hareket etmeyi bilmiyordu. Uzunca bir süre denedi. Öğrenmeye çalıştı, ilerleyebilmek istiyordu. Elinden geleni yapıyordu ama bilmiyordu işte, nasıl hareket edeceğini bilmiyordu. Kelebek tüm zarafetiyle uçmaya başlamış, küçük yaprağın ise tek yapabildiği meraklı ve hüzünlü bakışlarıyla onu izlemek olmuştu.
YOU ARE READING
Konuşamıyorum
Teen Fiction| söyleyecek fazla sözüm yoktur, bu yüzden susarım hep. |