Sessizlik olurken gittiğini anlamakla kendimi yatağa attım.Urazi anlamak için artık harcayacak bir çabam bile kalmadı. Kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki resmen bana ihanet ediyordu onun için böyle çarpmamalı kalbim.

'Kalbin kime çarpıcağı belli olmaz' dedi iç sesim.'

Üzerimi hızla değişip aç karnına yatağa girdim saat ne kadar erken olsada zaten yorgundum uykusuzdum. Aklıma urazın beni öpmesi gelirken vücudum alev alıyordu sanki aptal benimle oynuyor resmen bende mal gibi bakıyorum. Kazağını kirlettim diye kazak almam yerine beni öptü. Sırada pizzacı çocuk yüzünden beni öpmeye kalkması sırasında onunla anlaşmıştım. 'Anlaşma anlaşmadır geri adim atmak olmazdı dimi ' iç sesime gözlerimi devirip uykunun kollarına bıraktım kendimi.Yarin beni kim bilir nasıl bir uraz bekliyordu?

Sabaha gözlerimi açtığımda hava tam da ıçımı yansıtmıştı. Bulutlu ve karamsar. Yataktan zorlukla çıkıp banyodaki rutin işlerimi hallettim. Odaya geri dönmemle aşağıdan kapı kapanma sesiyle hızla cama koştum. Hah uraz bey okul yolunu çoktan tuttu şuna bak hem suçlu hem güçlü sanki ben onunla okula gitmeye meraklıydım beni tek yollayarak ödüllendirmışti aslında.

Üzerime siyah hakim yaka kısa bir tulum giyip saçlarımı tepemde toplayarak küçük bir topuz yaptım. Makyajımı da tamamladıktan sonra mevsimlik botlarımla kendimi dışarı atıp sevgili kulakligimin bana eşlik etmesiyle sürünerek okul yolunu tuttum.

Okula vardığımda bahçede uraza görünmemek için hızla okula giriş yaptım. 'Aynı sınıf aynı sıra.' Dedi iç sesim. Sınıfa girdiğimde elifin üzerime atlamasiyla sulu öpücüklerini yanağıma sıraladı. Zar zor üstümden itikleyip bana üzgünce bakıp " kızgın mısın bana halâ kanka ya" dün beni uyandırmayı unutmuştu salak aklı başında değildi ki doğuş yüzünden dün uçmuştu kesin onu seviyordu deli kız. Muzipçe sırıtıp " tamam afettim" dememle hayvan gibi sarılması bir oldu bende ona sarılırken. Korkulu rüyamla buluşarak ' seni kim affedecek' dedi iç sesim.

Uraz ifadesiz suratıyla beni süzerken tüm modum düşmüştü eliften ayrılıp aç karnıma bakıp " kantine inelim mi?" Diye sordum. Fazlası ile açtım. Elifin beni onaylaması ile ona eşlik ettim.

Güzel karnımı doyurma eşliğinde elife dün gece urazla aramda geçen herşeyi tek tek anlatmıştım.

" Oha" diyerek hayretle başını iki yana sallayan elife gözlerimi devirdim. Ohalık ne vardı ki.Elif benim suratımın ifadesizliğiyle ciddileşip yüzünden bir üzgünlük geçti. Ben bile acıyorum halime.Elif elini omuzuma koyup " siz severek evlenmediniz ama uraz bu dediklerini yaptıysa seninle ilgileniyor demekki yani demek istediğim sevgili kocanın dikkatini çekiyorsun ve o seninle uğraşıyor." Elifin söylediklerini beynimde tarttigimda haklıydı. Bana diğer kızlar gibi muamele yapmadı. Beni onlar yerine de koymadı aksine sahiplendi karısı olarak kabul etti ama neden canımı yakıyor?

" ona bir kere farklı baksan seversin belki" elifin sözleri ile başımı hayır anlamında sallayip" asla elif o benim bu kadar çok canımı yakarken ona sevgiyle yaklaşacağımı hiç sanmıyorum." Elif bilmiş gibi gülümseyip " kalp bu ve aşkta canın yansa da seversin kardeşim. " diyerek beni teselli etti. Sanki cani yanıyormuş gibi konuşmuştu. Doğru ya doğuş belki ona o gözle bakmıyordu. " onu seviyorsun değil mi?" Diyerek elifin ellerini tuttum canım arkadaşım daha kimden bahsediyorsun demeden kızarmıştı fazla aşık aptaldı." Doguş" diyerek eklediğimde başını usul usul salladı.

Içimizdeki bozuklukla sınıfın kapısına gelince durdum elif de tedirginliğimi anlamış gibi elini omuzuma koyup gülümsedi. Elifin ardından sınıfa girdiğimde uraz yerinde yoktu nere gitmişti ki." Ozaman benle oturabilirsin " elifin lafiyla gülerek onun sırasına ilerleyip cam kenarına oturdum. Hoca sınıfa girince başımı cama yaslayıp ağlayan gök yüzüne baktım. Dışarıda yağmur yağmaya başlamıştı. Yağmur damlaları cama vurup kaydığında yol çizerken parmağımı kaldırıp bir damlaya eşlik etmeye başladım. Telefonuma gelen bildirimle mesaj şablonunu açtım.

*Azrail'im Uraz!

'Dışarı çık, 2 dakikan var!'

Ondan kurtulmak mı bu imkansız korkuyla dudaklarımı dişleyip elifi dürtüp mesajı ona gösterdim. Şaşkınca ekrana bakıp "seri katil gibi" diye mırıldandı. Benim azrailimdi o. Tekrar mesaj sesiyle ekrana baktık.

*Azrail'im Uraz!

' son bir !'

Elife bakıp " hakkını helal et " dedim. Oysa bana göz devirip " beni mutlaka ara" dedi ve öğretmeden lavaboya diye izin alarak hızla sınıftan çıkıp dışarıya bahçeye ciktim. Soguk hava vücudumu sararken kısa giyindiğim için lanet ettim.Yagmur bedenimi esir alırken etrafımda dönerek nerde olduğuna baktim ama yoktu salak beni ne diye çıkartmıştı dışarı ki. Telefonun bildirim sesiyle hızla mesaj yerine girdim.

*Azrail'im Uraz!

'Yağmur dinene kadar orda dikilceksin."

Ne sacmaliyordu bu böyle.

Hızla mesaj yerine ' bunu neden yapayım?' Diyerek gönderdim. Herhalde donarak ölmemi istiyordu zaten hemen hasta olan biriyim kesin hasta olacaktım.

*Azrail'im Uraz!

'Anlaşma süresi başladı ve Dediklerimi yap yoksa karışmam ufaklık.!'

Tabi ya anlaşma onun bir hafta istediklerini yapacaktım.Kendi nereden gözlüyordu beni kim bilir. Telefonu cebime koyup onu cevapsız bırakarak kollarımı etrafıma sardım. Yağmur hızla yağmaya devam ederken ben çoktan titremeye başlamıştım. Heryerim ıslanmıştı ve bunun sonu sicak bir çorba bir kutu mendil.

Neredeyse aradan yarım saat geçmişti kimse dışarıda yokken ben mal gibi bu yağmurda burdaydım. Yağmur inat eder gibi hızını kaybetmek yerine daha çok yağıyordu. Dizlerimde derman kalmayıp banklara yönelip oturdum. Acayip üşüyordum. Telefonuma mesaj sesi gelince zorla elime aldım.

*Azrail'im Uraz!

' sana otur demedim kalk!'

Allah aşkına nerden görüyor ve seyrediyordu beni hayvan ya. Zar zor ayağa kalkmamla Sirac koşarak bana geliyordu. Ah bir bu eksikti gerçekten.

Iki kolumdan tutup endişeli gözlerle bana bakıp " delirdin mi derin? Ne dikiliyorsun burda!" Diyerek bağırdığında hızla onu iterek kollarından çekildim. Keyfinden dikiliyorum sanki " Git yanımdan Uraz görürse kötü olur " dedim ama Uraz çoktan buraya volkan patlaması gibi geliyordu. Zihnimde oluşan sahnelerle yutkundum.

Uraz hızla gelip Siracin yakasına yapışınca Sirac vakit kaybetmeden uraza yumruk atmasıyla çığlık atmam bir oldu. Hızla aralarına girip sıraçı kolundan çekip karşısına geçtim. Öfkeden kuduruyordum." Ne hakla vuruyorsun ona he! Hiçbirşey olmamış gibi etrafımda dolanıp karşıma çıkmaktan vazgeç! Bana yaptıklarını unutmadım benden uzak dur defol git hemen!" Diyerek bağırdığımda afallamıştı. Bende kendimden böyle birşey beklemezdim gerçi ama artık onu çevremde görüp yaptıkları aklima girip bir kabus uyandırıyordu bende. Sıraç sessizlik içinde başını olumsuz anlamda sallayıp yanımızdan uzaklaşırken hırsla uraza döndüğümde dudağının kenarındaki gülümseme dikkatimi çekse de sessiz kaldım. Oysa sıkıca elimden tutup peşinden sürüklemeye başladı.Itiraz etmeye bile halim yoktu ve sessizce peşinden gittim nede olsa ben onun geçici kölesiyim.

Araba hızla evimizin önünde durunca sevindim sicak bir duş sicak bir çorba hiç fena olmazdı. Uraz arabadan inip benim kapımı açtığında şaşırmaya fırsat vermeden beni kucağına aldı. Oha beni ıslak halimle taşıyordu. Bir tüymüşüm gibi yatak odasına çıkarıp bıraktığında arkasını dönüp " Soyun!" Demesiyle görmesede anlamayarak ona baktim. Ne demek soyun? Nasıl soyun? Ne için soyuncam? Alev alev yandım bugün resmen...

BÖLÜM SONU ...
URAZIN DERINI OPMESI HAKKINDA DÜŞÜNCELERINIZ NELER?

ANLASMADA URAZIN ILK ISTEGINDE KI YORUMUNUZ?

ELIFE HAK VERENLER ?

OY VE YORUMLARINIZI EKSIK ETMEYIN LÜTFEN. YORUMLAR TEK TEK DIKKATE ALINIR. YENI BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE SEVGILI BEŞİK KERTME OKUYUCULARIM😘💕

BEŞİK KERTMESİWhere stories live. Discover now