ANLAŞMA

4.3K 163 15
                                    

MULTIMEDYA: URAZ YILDIRIM

İYİ OKUMALAR DILERIM :)

Hastanenin beyaz duvarlarına açmıştım gözlerimi.Ben ölmek isterken neden halâ yaşıyorum.Yaşamak için yaşanılacak bir hayatım,bir düzenim, hayallerim yok.Yaşamaya dair bir umut yok ki bende.Yanı başımda duran urazla şaşırsam da seslemedim.Çok yorgun gözüküyordu.Uyurken bile kaşları çatıştı.

Olanlar bir bir aklıma gelirken panik tüm vücudumu sardı.Gül herşeyi duymuştu...Evli olduğumuzu biliyordu.Peki sonra noldu?Lanet olsun eline koz geçti ve bundan kesin faydalanacaktı herkese söylecek ve biz gizli şartlarda okuduğum okuldan atılırdım kesin.Gül asla rahat durmayacak bundan adım kadar eminim.

"Derin." Urazın sesiyle irkildiğimde üzerimde olan gözlerine baktım."Ne kadardır uyuyorum?" Benim ki de soru uyandığımda uyuyordu nerden bilsin ki."4 saat 36 dakikadır." Urazın cevabıyla ne kadar şaşırsam da belli etmedim.Dakikasına kadar saymış birde.Bu hoşuma gitsede çok sevinmeden yüzüm düştü tabiki.Yerimden doğrulup benden sonra neler olduğunu bilmek istiyordum. Uraza sormak için baktığımda bana dikkatlice baktığını görünce affallamama sebep oldu.

Meraklı ufaklık

"Uraz" dedim zoraki çıkan sesimle."Bizi görünce şaşırdı. Ama bizi kimseye söylemez tehtit ettim merak etme." Dedi ıçımı rahatlatan sözlerle. Aklimdan geçenleri okuyordu sanki. Acaba cinli mi ne tövbe tövbe. "Neyle tehtit ettin?" Dedim merakıma yenik düşerek.

Kendinden emin bir şekilde oturduğu koltuğun arkasına yaslanip rahat bir tavırla "Elimde uygunsuz görüntüleri var milletle.Babasina atmakla tehtit ettim ve ayrıca okuldan da." Verdiği cevapla tatmin olduğumu anlamış gibi gözlerini kapatıp uyumaya hazırlandı. Neredeyse gündüz olmak üzereydi. Gül bu kadar iğrenç olmamalıydı ama fazlasi ile mide bulandiriyor bir insan kendisini nasil küçük düşürür bir sürü insanla anlamıyorum. Eğer ki urazın dediği gibi olursa gül kimseye demeye cesaret edemez.Ama onun o şaşkınlığı hiç aklimdan çıkmıyor gerçekten. Sinirden boğa gibi gözüküyordu biryandan hoşuma gitti nedense ama bir yandan da herkese soylicek diye korkmuştum açıkçası...

Dakikalar ilerledi ve ben halâ aynıydım. Güneş doğmak üzereydi.Gözüme gram uyku girmemişti. Yaşanan olaylar aklımı kurcalıyordu.Okula gitmek istemiyordum. Urazla da yaşamak Istemiyorum. Gül ve sıraç çabası.Hersey bana oynuyor gibi resmen...
Bakışlarımı camdan alıp uraza baktim sanki günlerdir uyumuyordu uykuya ac gibi gözüküyordu ama küçük bir ses olsa hazırda bekliyor gibide hali vardı.Uykusunda bile rahat değil.Güneş onun yüzüne vurunca kusursuz yüzü parladı resmen.Muhteşem kokusu odanın hastane konusunu yok etmişti. Çok fazla güzeldi.Baska turlu olsa onu seve bilir miydim ki???

*******

Yeniden okul sıralarına döndüğümde ilk dersin edebiyat olması fazla can sıkıcıydı gerçekten. Gülü gozlerim arıyordu ama anlaşılan gelmemişti. Hastaneden çıkıp eve uğrayıp hazırlandıktan sonra kendimizi okula attık resmen yol boyunca da ne urazdan ne beden ses çıkmıştı okula elimi tutarak girmişti ve şuan da elif bir türlü susmuyordu.

"Derin kızma ama çok güzeldiniz ya"
"Sonuçta uraz yıldırımdan bahsediyoruz senin kocan ve okul sizi evli bilse neler olur kim bilir" Elifin susmak bilmeyen çenesi yüzünden dersten atılma korkusunu yaşayarak sessizce" artık sus yoksa sana bir daha birşey anlatmam elif"

Bana dudak büküp üzgün bakışlar atmaya çalışarak "ya öyle demesene kanka elimde değil napim " diyerek güldü. "Hem sana birşey söylim mi?" Diyerek kulağıma yaklaşıp sessizce " Urazın ilkisin ve sana dokunmaması büyük olay çünkü her kiz onun altında kalır"

Hayretle gözlerimi açıp "elif" diye soludum sinirle. Kıkırdayarak "tamam tamam sustum ama gideriniz var"  diyerek gülmeye devam etti.

"Çok mu komik !" Edebiyat hocasının tiz sesiyle elifle ikimiz mahcupca hocaya baktık. Bize kızgın kızgın bakarken bizde özür diler gibi bakıyorduk."Dersimin bölünmesinden hoşlanmam ikinizde kapatın çenenizi hemen!" Elif birden gülünce hemen karnına dirseğimi geçirdim."aptal misin neye gülüyorsun senin yüzünden atılcaz." Elif gülmesini zar zor bastırıp "özür dileriz hocam "dedi ama hocamız daha çok sinirlenmişti.

"Derin sen kalk sıraçın yanına,Elıf sende Doğuşun yanına otur!" Elif doğuşa utangaç bir bakış atıp hızla sevinerek yanımdan kalktı.Yoksa elif doğuştan mi hoşlanıyordu.Doguş urazın yakın arkadaşıydı birde."neyi bekliyorsun kızım kalk hadi " hocanın uyarısıyla isteksizce sıraca baktim.Oysa o bu ani bekler gibi hemen kenarı kaymış beklentiyle bana bakıyordu.

Kitabımı ve çantamı kucaklayıp yerimden kalktım.Diger bölüme geçip sıraya ilerlerken doğuşla göz göze geldim ve bana onaylamaz bakışlar atıp önüne döndü.Merakli değildim hoş ama dersten de atılmaya niyetim hiç yok şahsen.Uraz şuan olsaydı kesin kavga çıkardı inşallah ikinci derste gelmez ve olaysiz atlatırım.Yerime geçip huzursuz bir şekilde oturdum."Kokunu özlemişim." Sıraçın cümleleri ile sinirlerim anında tavan yaparken sessiz kalıp hocaya odaklandım. Kesinlikle ikinci ders urazın sırasına otururum daha iyi hem oda yok.Siractan uzak durmak en iyisi,başıma bela almak istemiyorum hiç."Fazla güzelsin " siracin kelimeleri ile cevap vermeden küçümseyici bir bakış attim.

Önüme döndüğümde doğuş sıranın altından telefonu ile hızlı hızlı birine mesajlar atıyordu. Aman ben niye bakıyorsam ayıp ayıp. Tüm dikkatimi hocaya verip onu dinlemeye başladım sesi bana ninni gibi gelirken.Fazla uykum vardı gerçekten zaten hastanede uyandıktan sonra hiç uyumamıştım şimdi hocanın sesi bana ninni gibiydi.Bu ders uyusam birşey olmazdı eliften alırdım not tutarsa.Daha fazla gözlerime acı cektirmeyip sıranın sonuna kadar gidip başımı masaya koydum.Siracla arama mesafe koymadan olmaz...

"Sakın dokunayım deme!" Urazın sesiyle yerimden düşecek gibi olurken sıraya tutunup dengemi sağladım.Fazla uyuduğum için dengem bozulmuştu tabi Urazın kükremesi. "Uraz ne oluyor yerine geç hemen " hocanın sesiyle hocaya baktim ama bu edebiyat hocası değil 4 ve 5. Ders tarih olan hocamızdı. Resmen aralıksız uyumuşum.Gözlerimi hocadan ayırıp karşımda duran uraz ve doğuşa baktım. Sınıftaki tüm gözler üzerimizdeydi bense elife öldürücü düşündüğüm bakışlar atıyordum beni nasıl uyandirmazdi. Oysa anlamış gibi mahcupca bana bakıyordu ama yemezdim.

Cehennemi andıran gözleri ile karşı karşıya kalırken sessiz kaldım. Doğuş yerine geçerken uraz dibimde bitmişti. Açıklama hissiyle "Uraz ben ş" diye tamamlayamadan sözümü kesip "bu itin yanında ne işin var?" Sıraça kısa bir bakış attığımda sırıtıyordu"onu uyurken izlemek güzeldi   " Uraz tüm soguk kanlılığıyla "Derinden uzak durucaksin demedim mi sana !" Öyle bir kükremişti ki taş alsam ayrılırdım.Neredeyse uraz sıraca atlicak gibi dururken araya girip urazın kolundan tuttum."Edebiyat hocası öyle istedi uraz kimsenin suçu yok lütfen uzatmayalım."

" Buraya oturduğuna göre suçlusun ayrıca ders tarih hala bu herifin yanında ne bok işin var ?" Diye sordu kendini zor tuttuğunu belli ederek ."Hoca dediği için gectim ve uyuya kalmışım ama şimdi hemen elifin yanına geçiyorum merak etme." Diyerek çantamı ve kitaplarımı kucaklayıp sıradan ciktim. Sesmin yumuşak çıkmasına özellikle dikkat ettim çünkü hiç olay büyüsün istemiyordum. 

Uraz hızla elimdeki çantamı ve kitaplarımı kendi sırasına bırakıp beni de kendi sırasına yönlendirip "Artık yeni sıran burası otur ."

"Ama" kelimesinin devamını getiremeden omuzlarından bastırıp sıraya oturmami sağladı.Ona karşı ikiletmemi istemiyordu ama bana emir vermesi sinirlerimi bozuyordu.Ne kadar bu durum hoşuma gitmesede hem siractan kurtuldum diğer edebiyat dersleri içinde hemde kavgayı önledim. Uraz da yerini yanımda alınca tarih hocası kaldığı yerden dersine devam etmişti.

BEŞİK KERTMESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin