*25

1.5K 112 8
                                    

Performansımız bitince hızla kulise girdim ve son şarkımız için üstümü değiştirip makyaj masasına oturdum. Makyözler ve kuaförler ustaca, işlerini normal süreden daha çabuk yaptılar ve ben daha ne olduğunu anlayamadan kendimi tekrar sahnede buldum. Bu sefer sahne şarkımız için sade bir şekilde hazırlanmış ve tam sahnenin ortasında da 2 tane mikrofon vardı. Bana ait olanın yanında durdum ve elimle yavaşça kavrayıp kendimi müziğe bıraktım.

Şarkı bittiğinde seyircilerden büyük bir alkış koptu. Büyük bir sevinçle eğilip selam verdim ve kulise girdim. Loi de arkamdan geldi ve bir anda beni tutup sıkıca sarıldı. Hala onu affetmemiş olsam da şimdilik bunu göz ardı edip bende ona sarıldım. Jimin'in hafif öksürük sesini duyunca Loi'yi kendimden ayırıp Jimin'e doğru hızla ilerledim ve normalde olsa asla yapmayacağım yani en azından herkesin içinde yapmayacağım ama mutluluğumun, çıkış yapmış olmamızın verdiği o cesaretle Jimin'in dudaklarına yavaşça bir öpücük kondurdum. Ben tam dudaklarını bırakıp ondan ayrılacakken Jimin beni tuttu ve bir süre daha dudaklarımız birleşik halde kaldık.

Onu kendimden hafifçe uzaklaştırdım ve utançla kafamı önüme eğdim. Jimin bu halime kıkırdayıp kulağıma doğru yaklaştı ve kısık sesle konuşmaya başladı.

Jm: Hem bu kadar cesaretli hemde utangaç olmayı nasıl beceriyorsun çok merak ediyorum Ufaklık. Ve bu cesaretli hallerin beni daha da büyülüyor.

Jimin'in konuşmasıyla pembeleşen yanaklarım kırmızıya dönmeye başladı. Bu onu daha da neşelendirmişe benziyordu. Loi'nin yanımıza geldiğini görünce kafamı kaldırıp ona baktım.

Loi: Güneş bu akşam çıkışımızı kutlamak için hep birlikte bir yerlere gidicekmişiz. O yüzden şimdi üstümüzü değiştirmemiz gerekiyor.

Deyip elimden tutup çekiştirmeye başladı. Ne olduğunu kavrayamamıştım son anda odadan çıkacakken Jimin'e baktım. Kaşlarını çatmış bir bana bir de elimden tutan Loi'ye bakıyordu. Loi'nin amacının ne olduğu çok açıktı. Bilerek yapıyordu çünkü ona burdayken ters davranamazdım. Elimi bir şey belli etmemek için yavaşça elinden çektim. Üstüme değiştirmem için bana ayrılan yere girip üstümdeki sahne kıyafetimi çıkarıp bir kot etek ve üstüne salaş beyaz bir tişört giydim. Dışarı çıktığımda menajerimin elindeki deri ceketi uzattığını görmemle elinden aldım ve ceketi üstüme geçirdim. M countdown'un yapıldığı binadan yapıldığı binadan çıktık ve şirketin arabasına bindik. Telefonumu elime alıp Jimin'e mesaj attım.

Gönderilen; Jimin'shi

- Jimin isteyerek gitmediğimi biliyorsun dime? Ona ters davranamam biz bir grubuz artık. Hareketlerime dikkat etmem gerekiyor. Biliyorum onun varlığı seni çok rahatsız ediyor ama emin ol bende senin kadar bu durumdan rahatsızım. Lütfen kızma olur mu? Aramızın bozulmasını istemiyorum ve seni seviyorum.

Mesajımı yolladıktan sonra telefonumu kapatıp çantama attım. Umarım bu mesele aramızın açılmasına neden olmaz.

Araba bir mekanın önünde durunca menajer unni bana ve Loi'ye birer maske verdi her ihtimale karşı. Maskeyi yüzüme geçirip menajer unninin arkasından arabadan indim ve onu takip ettim. Lokanta tarzında bir yere gelmiştik. Aslında bildiğimiz kore dizilerinde hep görülen şirket yemeği gibiydi ortam. Kocaman dikdörtgen bir masa üstünde bir sürü içki şişesi vardı. Menajer unni oturunca bende onun yanına oturdum. Yanıma da Loi oturunca göz devirdim. Başka yere otursaydı bir yerine bir şey olurdu sanki...

Yavaş yavaş masa doluyordu. Aslında tanımadığım bir sürü insan vardı şuan masada. Bang pdnimin de gelmesiyle birlikte kadeh kaldırdık pdnimin kısa konuşmasından sonra herkes içkilerini içmeye (ben hariç) ve iştahla yemeklerini yemeğe başladı. Şuana kadar farkedememiştim fakat yorgunluktan bacaklarıma kramp giriyordu. Etrafta yankılanan kahkaha sesleri sinirimi bozuyordu. Birinin koluma dokunmasıyla o tarafa döndüm ve Bang pdnimin şefkat dolu gözleriyle karşılaşınca bir anlık dumura uğrasamda hemen kendime gelip;

ABİLERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin