*15

3.2K 169 32
                                    

Hızlı bir şekilde şirkete girdim ve kendimi rahatlatmak için müzik odasına çıktım. Kenarda duran gitarı aldım ve öylesine bir şeyler çalıp mırıldanmaya başladım.

******* Jimin'in Ağzından *******

Şirkete dönerken yüzümde bir sırıtış vardı. Kendime engel olamıyordum. Evet kabul etmemişti daha ama hayır da dememişti.Mutlulukla şirketten içeri girdiğimde herkes bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Tamam daha demin kavga ediyordum şimdi ise gülerek şirkete giriyorum falan ama bu kadar büyütülecek bir şey değil ki bu.Bize ayrılan pratik odasına girdiğimde Bang Pdnim ve karşısında da civciv yavrusu gibi sıralanmış üyeleri gördüm.Pdnim sinirli bir şekilde odada yürüyordu. Büyük ihtimalle benim yüzümdendi bu siniri. Yavaşça arkamı döndüm. Tam kaçacakken Pdnim beni görmüş olmalı ki "Park Jimin" diye gürledi. Pdnim aslında gayet sakin bir insandır. Ama sinirlendiği zamanda ondan kötüsü yoktur.Pdnimin bana seslenmesiyle tekrar yavaşça arkamı döndüm ve şirin olduğumu düşündüğüm bir gülümseme takınarak;

Jm:Evet Pdnim.

Pd:Bugün ne halt yediğini zannediyorsun sen?

Jm: Imm şey...

Pd:Bu yaptıklarını nasıl telafi edeceksin acaba? Neyse ki Loi'ye bir şey olmadı.

Jm:Beni kışkırtan oydu. Güneş hakkındaki dediklerini öylece dinleyemezdim.

Pd:Güneş ile aranda ne var?

Jm:Hiçbir şey. (Ama yakında olmasını bekliyorum.)

Pd:Bundan sonra hareketlerine dikkat edeceksin. Bir daha böyle bir olay yaşanırsa Güneş ile görüşmeniz yasaklarım.

Jm:Ama Pdnim-

Pd:İtiraz etme hakkına sahip değilsin Park Jimin.Yakında konseriniz var bu yüzden sadece konsere odaklansanız iyi olur.

Dedi ve odadan çıktı. Üyeler hemen yanıma geldi ve;

Jk:Jiminshi Güneş'i alıp nereye götürdün bakalım?

Jm:Sizene ya.

V:Hadi anlat anlat.

Jin:Jimin hadi anlatsana oğlum. Çatlıcaz birazdan. Bak anlatmazsan o mütüşmel dede şakalarımdan yaparım.

Jm:Hyung bu odada senin dede şakalarına gülen bir tek ben varım ve beni bunla mı tehdit ediyorsun cidden? Neyse tamam anlatacağım ama saçma ve büyük tepki vermek yok.

Jh:Tamam hadi sen anlat.

Jm:Biraz aşağıdaki parka gittik konuştuk o kadar.

Suga:Amma naz yaptın Jimin.

Rm:Evet Jimin ayrıntıları da anlatsana.

Jm:Ya işte sonra şey dedim....

V:Ne dedin?

Jm:Ondan hoşlandığımı söyledim.

Jh:Gerçekten mi? O ne dedi?

Jm:Cevap vermedi.

Rm:Ona biraz zaman tanı eminim hem kendisi için hem de senin için en doğrusunu seçecektir.

Jm:Hyung o gerçekten çok özel biri. Onu kaybetmek istemiyorum. Beni reddetse de ben onu bırakmayacağım.

Jin:Ne olursa olsun onu da kendini de üzecek hareketlerden uzak durmalısın.

Jm:Biliyorum hyung. Onu üzmemek için elimden geleni yapacağım.

Konuşmamız bittikten sonra Hoseok hyung ayağa kalktı ve "Hadi şimdi konser için prova yapmalıyız. Armylerimiz bizi sabırsızlıkla bekliyor onları hayal kırıklığına uğratmayalım."

Hoseok hyungun konuşmasından sonra hepimiz ayaklandık ve ısınmaya başladık.

******* Güneş'in Ağzından *******

Müzik odasından çıkacağım sırada Loi karşıma çıktı ve beni içeriye ittirip kapıyı da kapattı.

G:Napıyorsun Loi? Aç şu kapıyı.

Loi:Hayır Güneş açmayacağım. Konuşmamız gerekiyor ve o Jimin denilen idol bozuntusunun bizi rahatsız etmesini istemiyorum.

G:Loi tamam konuşalım ama bu şekilde değil. Geriliyorum ve korkuyorum.

Loi:Korkma Güneş. Sana zarar vermem.

Dedi ve yanıma gelip saçlarıma dokundu. Birkaç adım geri gittim ve duvarın dibine sindim. Bana doğru her adım attığında kalp atışlarım hızlanıyordu.Gözlerindeki o ürkütücü bakış kanımın çekilmesine neden oluyordu.

Loi:Korkmana gerek yok Güneş sadece konuşucaz.

G:Loi lütfen kapıyı aç dışarıda kafede falan da konuşabiliriz lütfen yalvarıyorum korkutuyorsun beni.

Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı artık.Loi artık tam önümdeydi. İki elini de duvara koyup beni duvarla kendisi arasında bıraktı ve yüzüne yüzüme yaklaştırmaya başladı. Bu hamlesinden sonra bağırmaya ve yardım istemeye başladım. Bir kaç saniye sonra kapı gürültüyle açıldı ve Jimin sinirli bir şekilde kapıda gözüktü. Gözleri beni ve Loi'yi görünce sinirden kıpkırmızı oldu. Hızla yanımıza gelip Loi'yi üstümden alıp kenara fırlattı.Loi başına gelecekleri fark etmiş olmalı ki olabildiğince hızlı bir şekilde kaçtı. Jimin yanıma geldi ve direk bana sarıldı. Sarılmasıyla akan gözyaşlarım daha da arttı ve hıçkırarak ağlamaya başladım.

Jm:Geçti güzelim artık güvendesin. Sana kimsenin zarar vermesine izin vermem.

G:Ben.... Ben çok korktum. Yani anlamadım bir anda geldi ikimizi de içeriye kilitledi ve üstüme yürümeye başladı.

Jm:Merak etme güzelim mahvedeceğim onu.

Dedi ve beni bırakıp Loi'nin arkasından gidecekken kolundan tuttum ve;

G:Gitme. Lütfen beni yalnız bırakma.

Jm;Tamam ufaklık hiçbir yere gitmeyeceğim.

Bu sefer ondan önce davrandım ve ben sarıldım. Bir kaç dakika o şekilde durduktan sonra Bang Pdnimin sesi bizi ayırdı.

Pd:Noluyor burda?

Jm:Pdnim Loi denen şerefsiz Güneş'i bu odada taciz ediyordu. Ben gelmeseydim belkide....

Pd:Anlıyorum Jimin daha fazla devam etme ben gereğini yapıcam ve sende bu işe daha fazla karışmayacaksın.

Jm:Güneş söz konusu ise karışmayacağıma dair söz veremem.

Dedi ve elimden tutup beni dışarı çıkarttı. Geçtiğimiz koridorlardaki stajyerler kendi aralarında bizi gösterip fısıldaşıyorlardı. Normal bir zaman olsa rahatsız olurdum ama şuan etrafımdaki herşey boş geliyordu. Ayağım takılınca tam düşüyordum ki Jimin belimden tutup dengemi sağlamamı sağladı. Şuan tam gözlerinin içine bakıyordum ve kalbim normalinden daha hızlı atıyordu.

Jm:Beni çok bekletme olur mu ufaklık?

Hayatımda ilk defa düşünmeden hareket etmeye karar verdim ve parmak uçlarımda yükselip Jimin'in dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.

Jm:Bu ne demek oluyor?

G:Bilmiyorum sadece içimden ne geçiyorsa onu yapmak istedim.

Jimin gülümsedi ve bu sefer de o dudaklarını benim dudaklarımla birleştirdi. Ellerini belimde bağlamasıyla bende kollarımı boynuna doladım. Dudaklarımızı ayırınca ilk söylediği şey "Seni seviyorum ufaklık" oldu.



ABİLERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin