《50》《FİNAL》-5 Ahenk-Utku

Magsimula sa umpisa
                                    

Onu ittim kıkırdayarak.

"Sadece konuşmanızı istedim. Annem ne kadar aptal bir çocukla sevgili olduğumu görüp bana acısın istedim."
"Annene çok saygılı olacağım görürsün."

Kaşlarımı kaldırdım.

"Sen? Saygılı?"

Kahkaha atmaya başlamışken elimle ağzımı kapattı.

"Şşşt! Birileri duymasın. Sonra tüm serseri imajım çizilir."
"Aman!"
"Neyse, ben de ailemden izin alayım. Bu haftasonu size gelmek için. Bir günlük mü?"
"Yok tüm haftasonu, hatta benim yatağımda yatarsın. Abim de bizi izleyerek mutlu olur."

Bir anda benden uzaklaştı.

"Senin abin vardı değil mi? Şey bu haftasonu biri öldü de. O yüzden mevlüt olacaktı. Gelemem."
"Gerizekalı yalan bile söyleyemiyorsun. Her neyse. Abimden korkma. Eminim seni benden daha çok sevecektir. Beni kıskanmaz o. Üvey kardeşi gibi görür beni. Yani rahat ol yeter."
"Heh tamam. Zaten efendi bir çocuk olduğum için herkes beni sever."
"Tabi tabi, çok efendisin. Neyse, ben gidiyorum. Bediz ile korku filmi izlemem lazım."

Bir anda beni yanağımdan sulu sulu öpüp kaçtı. Pis köpke....

°●○。。○●。。●○。

Bir kaç kıyafet ve abur cubur aldıktan sonra kızlarla vedalaştım. Bediz Utku'nun yağtığı her eylemi ona mesajla atmamı emretti. Her an her şey olabilirmiş. Erva çantama ramen sıkıştırırken Eftalya, Atakan ile böyle olabilirdik diye ağlamaya başladı. Zümrüt de aileme selam söyledi.

Asker selamı vererek şapkamı taktım. Utku ile 2 saat otobüste oturacaktık. Hadi bakalım.

~~~~~~~~~~~~

Şuan hala Utku'ya bakınca ciddi olamıyorum. Çünkü gömlek giymiş. Hem de papyonlu. Salak. Çok ciddiye aldı bu işi. Otobüsteyiz ve bana zorla cips yedirtiyor. Arkadaki teyze bize kınayan bakışlar atıyor. Önümüzdeki amca da cips istiyor. Midem bulanıyor.

"MİDEM BULANIYOR!"
"Sakin ol."

Otobüsteki herkesin bana bakmasını umursamadım çünkü bir daha nerde karşılaşacağız? Ben de Erva'nın torbaya sıkıştırdığı ramene termostaki sıcak suyu döktüm ve yemeye başladım.

"Kızım gazoz mu o elindeki?"

Öndeki amca aç gözlerle gazozumu işaret ettiğinde ona uzattım.

"Al amca al. Onu da iç. Bisküvit de ister misin?"
"Olur valla. Ne iyi dedin kızım!"

Elimdeki bisküvileri de alınca göz devirdim. Ben çok daralmıştım. Kulaklığımı takıp camı araladım ve Utku'nun omzuna yattım. Bediz olsaydı Bediz'in omzuna yatardım. Ama yok...

"Bir daha parfüm sıkma."
"Parfüm sıkmadım ki?"

Biliyordum. Çok güzel kokuyordu.

(Iy romantizim)

"O zaman sık. Ölmüş hayvan gibi kokuyorsun."

Gülümseyip başımı öptü. Hehehee...

°○●°○●°○●°○●°○●

Eve gelmiştik. Zili çaldığımda Utku papyonunu ve saçını düzeltti. Töbe yarabbim sanki kız isteyecek. Eline bir anda çiçek ışınlandı. Ben bunları çekecek ne yaptım?!

Annem kapıyı açınca gülümsedi.

"Hoş geldiniz! İçeri geçin. Utku?"
"Merhaba efendim."

Beni bir kahkaha tuttu! Anırdım orada. Annem bana kaş göz yapsa da ciddi kalamadım.

"Morhobo ofondom!"
"Ahenk! Dalga geçme çocukla. Ne güzel saygılı. Senin gibi kamyoncu amca ağzı yok."

Yatılı OkulTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon