《5》Hediye

8.3K 512 105
                                    

BEDİZ'DEN:

Daha okul bile başlamadan büyük bir azimle ilk cezamızı almıştık. Üstelik bu, özellikle hoşlanmadığım birkaç oğlan çocuğuyla işbirliği içeren bir cezaydı. Ve kesinlikle adil değildi.

"Çöp toplayacağız." dedi Ahenk inanamıyormuş gibi. "Ne bu, sosyal sorumluluk projesi?"

"Tek ayak üstünde bekletir diye düşündüm." diye mırıldandı Efta. "Hayır, aynı seviye de cezalar çünkü."

"O kadar da-" diye söze başladı Erva. Ama sözünü tamamlamasına engel olan Zümrüt'ün sinirli sesiydi." Ay yeter! sabahtan beri dırdır ediyorsunuz. Toplayacağız bitecek işte."

"Hem doğaya bir faydamız olur. " dedim müthiş bir yapma iyimserlikle.

"Lise müzikali tiplerinin alaylı bakışları olmadan da doğaya fayda sağlayabilirdim." dedi Efta homurdanarak.

"Dert ettiğin şeye bak." dedi Erva elini onun omzuna atarak. "Birkaç ergen işte."

"Biz de ergeniz."

"Kesinlikle."

Eftalya ofladı ve bahçeye çıkan topluluğu takip etti. Saçlarımı toplamaya çalışırken aceleyle kapıdan çıkmak üzere olan Erva'ya bağırdım.

"Beni bekle! Beni de bekle!"

"Neden?"

"Ah çünkü sensiz nefes alamıyorum- Salak mısın bekle işte!"

Tek kaşını kaldırdı. "Kin tutmak gibi olmasın ama üç ay önce beni beklemeden dışarı çıkmıştın. Kişisel algılama sadece hazmedemedim."

"Hiç kişisel algılamadım."

Omuz silkip dışarı çıktı.

°○°●°○°●°○°●°○●°○°●°○°●°○°●°

"Lan! Bu öğrenciler özellikle mi yere çöp atıyor yoksa ben mi yanlış görüyorum?"

Utku hiçbirimizin yapamadığı ince bir analizle zaten bariz olan bir durumu tekrar ettiğinde Ender omzuna vurdu. O sırada gözleri tost kağıdını parçalayarak yere atan Hande'nin üzerindeydi.

"Yanlış görmüyorsun kardeşim bilerek atıyorlar."

"Ben şimdi gösteririm ona!" Eftalya çirkefçe öne atıldığında Atakan onu tuttu, salak bir sırıtışla kulağına eğildi. Ve hiç de fısıldama gereği duymadı. "Bir kez daha ceza almak istemeyiz değil mi?" Bir süre kafası eğik kaldıktan sonra tekrar konuştu. "Cici kız."

Kuş mu seviyorsun geri zekalı!

Eftalya ise bu tüylü benzetmeden hoşnut olduğunu belli eden saçma gülümsemeyle, yerinde kıpırdamayı kesti. Ve somurtmaya başladı. İçinden gülümsediğini otuz km öteden anlayabilirim aptal!

"Çek ellerini onun üzerinden!" Erva'nın gür sesiyle Atakan korkuyla yerinden sıçradı.

Biz ise Atakan'ın bu yılan görmüş bukalemun hareketine hönkürerek güldük.

Ender gülmeyi kesip ellerini iki yana açtı. "Somurtkan kızın içinden bir canavar çıktı."

Erva bu kez ürkütücü bakışlarını ona çevirdi. "Sen de kes sesini!"

Ona sırıtırken gözüm kendini küçük muhabbetimizden tamamıyla soyutlayan Paris'e takıldı. Sıkıcı bir sakinlikle çöp poşetini dolduruyordu. Ben de onu bu müthiş can sıkıntısından kurtaracak parlak fikrimi harekete geçirdim ve ona bir pet şişe fırlattım.

"Headshot." dedim ekşimiş suratını darbe yönüne çevirdiğinde. O ise bana istediğimi vermeden gözlerini devirdi ve yerden aldığı şişeyi poşetine koydu.

Yatılı OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin