《15》Bık Bık Bık Bık¿

5.3K 384 76
                                    

Bediz'den...

Erva'nın sesi üzerine hepimiz gösterdiği yöne baktık. Koridorun ikiye ayrılan bölümünde sol köşede sırtını dayamış bir çocuk vardı. Kıvanç'a cidden çok benziyordu. Sadece boyu 1.5 değildi o kadar. İyi de Kıvanç'ın burada ne işi vardı ki? Onun bilgisayar başında inekçe projeleriyle falan uğraşması gerekmiyor muydu?

Erva bir anda çocuğun üstüne doğru sinirle koşmaya başladı. Tutamadık. Çocuğa ulaştığı gibi okkalı bir tokat savurdu. Ahenk kenarda kıs kıs gülerken kendimi tutmaya çalışıyordum.

" Ne işin var lan senin burada Kıvanç. Niye Kanada'da değilsin ? "
" AAAAA bir yanlışın var ayol . Benim adım Kıvanç değil küçük hanım. Ama madem tanışmak için bir bahane buldunuz söyleyeyim adım Bilal. Ojelerine bayıldım bu arada. Numarasını verir misin? Tokat için seni affediyorum. "

Erva şaşkınca çocuğa baktı ve etrafında 360 derece döndü. Bu birine şaşırdığımda yaptığı bir hareketti ve genelde yüz ifadesi çok komik oluyordu. Hey, gay mi bu? Arkadaş olmalıyız!

"Dur dur tavaf ettin beni. Tamam mükemmel olduğumu biliyorum ama bir insan bu kadar incelenmez ki. " Tamam şu sözden sonra biraz soğudum.
"Mükemmel olduğun için değil,  ben nasıl bu ergenimsi varlık ile iletişime girdim diye kendini yokluyor. Ayrıca Tavaf etmesi için 7 kere dönmesi gerek."

Diye söyleyen Ahenk, çok bilmiş havası ile burnunu kaldırmıştı.

"Tek mükemmel benim!"

Diye bağırdım ve kendimi gösterdim.

"Laf çarpan erkekler çok iticidir." 

Eftalya yüzünü buruşturarak söyleyince Zümrüt kafasını karıştırarak Erva'yı çekti. Aslında ona bu kadar kötü davranmamızın tek nedeni ciddi anlamda sümüklü Kıvanç'a benzemesiydi.

"Kusura bakma, Erva seni birine benzetti de." ve sonucunda seni baya iyi bir şekilde benzetti. O tokat neydi öyle ya.

Bilal kafasını sallayarak koridorlarda yürümeye başlayınca Erva arkasından bakakaldı. 

Tıpkı, tıpkı tavuk gibiydi...

"Tavuk depresyonu!" diye bağırdı Ahenk endişeyle.

"Depresyonlarının en kötüsü!" diye ekledi 

Pekala. Endişelenmeye başlamıştım. 

İlk olarak Eftalya öne atılıp Erva'nın omzuna elini koyarak desteğini belli etti. Arkadan seslendim.

"İstersen test kitaplarını getirebilirim." Teselli konusunda kötü olduğumu söylemiş miydim?

Erva yutkunurken Ahenk de yanına gitti. Zümrüt benim gibi geride kalmayı tercih etmişti çünkü teselli konusunda benden daha kötüydü. 

"Ben iyiyim. Gerçekten" gülümsemeye çalıştı ve yutkundu.

"Pekala bu, berbat bir yalandı." dedi Zümrüt. 

"Ben- b-been" yutkundu. "Gitmeliyim!" Erva göz açıp kapayana kadar toz olurken olup biteni anlar anlamaz harekete geçtim ama pek uzun sürmedi. Zümrüt kolumu tutup beni durdurmuştu.

"Bırak biraz sakinleşsin. Buna ihtiyacı var belli." Ona katılmasam da kızların onaylar bakışlarını görünce durdum. 

º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.

Sonunda Erva tavuk depresyonundan çıkmış, yatağında kitap okuyordu. Bilim kurguydu galiba.

Zümrüt telefonu ile ilgileniyor, Eftalya tırnaklarını boyuyordu.

Yatılı OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin