13| Günahkâr Şeytanlar

15.6K 1.3K 2.6K
                                    

Yorumlarınızı alırsam böyle kocaman mutlu falan olabilirim 😳

Taehyung'un bölümdeki kıyafetleri;

Taehyung'un bölümdeki kıyafetleri;

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar!

[Çaykovski - Swan Lake]

•••

Can acısı öyle yakardı ki yüreği; özlemden kavrulsanız, cehennem ateşlerinde yansanız dahi geçmez, ödediğiniz her bedel için hem kaybeder hem yenilirdiniz. Acı karışısında kaybetmeye mahkumduk, onu yenemez, üstesinden gelemez, bizde bıraktığı izleri silemezdik; belki de bu yüzdendi girdiğimiz bunalımlar, depresyonlar ve belki de daha birçok şey; zira yalnızlık, anksiyete, terk edilme korkusu, klostrofobi ve daha fazlasının sonu hep korkuya, korku da acıya varırdı. Korkardık çünkü bizi tedirgin eden durumlardan kurtulamaz, kurtulsak bile şüpheleri peşimizi bırakmazdı; işte o zaman başlayan acılar yavaş yavaş benliğimizi tutsak eder, boynumuza prangalarını sarardı. Lakin inatçıydık, inatçıydım, acı karşısında yenilmeyeceğime duyduğum inanç paha biçilemezdi.

Belki de aptaldım, bazı şeyleri görmezden gelerek beni mutluluğa ulaştıracağını inandığım yollardan geçerken ne kadar yara aldığımı, ne denli yıprandığımı görmüyordum; tek istediğim yolun sonundaki mutluluğa ulaşmak ve en sonunda rahat bir nefes almaktı. Bu yüzden vazgeçemiyordum ailemden, hâlâ küçük bir çocuk gibi beni sevmelerini beklerken zihnimdeki tek yargı onların başımı okşadığında kalbimi sıcacık edecek duygular silsilesiydi. Evet, çok ama çok yoruluyordum ve acı karşısında artık ayağa bile kalkamayacak hâle gelmiştim ancak yapamıyordum, kimseden görmediğim sevgiyi onlardan bekliyordum.

"Taehyung, acele et biraz." Önümdeki duvara yaslanıp sessizce çağıran Jeongguk'un sesi beni kendime getirdi, gözlerimi kırpıştırıp ona döndüğümde benim sersemlemiş halim karşısında iç çekip bugün çok sık yaptığı gibi tekrar elimi tutarak çekiştirdi bedenimi. Kalbim, dayanılmaz şekilde kulaklarımda yankılanıyor, onun bu ani temaslarına alışamamış vücuduma fena bir sıcaklık basıyordu. Sabah birlikte sarmaş dolaş uyandığımızda nefesimi tutup bir süre beklemem ve bekleyiş içerisinde de okulu kaçırmamız yüzünden, şimdi bu denli heyecanlı bir şekilde okul koridorlarında dolaşıyorduk.

"Sen nereye gideceksin?" dedi beni kütüphanenin olduğu koridora sokarken, omuz silktim kısaca. "Bugün kütüphanede kalırım sanırım, ders dinlemek istemiyorum." Eli hâlâ elimi tutuyordu, dediklerimi duyduktan sonra dudaklarına yayılan tatminkâr bir gülüşle baştan uca titrememe sebep oldu. "İlk dersimiz kimya ve inan bana hiç Bayan Choi'den azar işitecek havamda değilim." Ben de onun gibi güldüğümde Jeongguk beni tekrar çekiştire çekiştire kütüphaneye sokmuş ve en sonunda büyük bir kıkırtı bırakmıştı benim yerime yönelirken. "Bir an yakalanacağız diye korkmuştum."

"Eğer geç kalkmasaydın korkmazdın." Jeongguk hayretle bana döndüğünde hiç yapmadığım bir şekilde ona dil çıkarıp yanından hızlıca geçiverdim, arkamdan duyduğum homurtuları bu sefer beni güldürmüştü. Lakin işin gerçeği ondan erken kalkıp beni sımsıkı saran kolları arasında hiç kıpırdamadan kokusunu solumuş olan kişi bendim ve Jeongguk uyandığında da uyuma numarası yapan kişi yine bendim; ancak henüz bugün keşfettiğim Jeongguk'un heyecanlı yanı benim de içimdeki kaybolmuş çocuğu kamçılıyordu.

The Minus | TaekookDove le storie prendono vita. Scoprilo ora