🎨2.6 'Special Ep.'

5K 451 463
                                    

(Ae Cha)

Sessizce kapıyı kapattıktan sonra yine sessizce aşağı kata indim. Eunji'yi yeni uyutmuştum ve uyanırsa sabaha kadar uyumazdı.

Biraz geçmişe dönecek olursak; İkimizde okulu bitirmiştik. Jungkook bölüm birincisi olarak bitirmişti ama benim bir derecem yoktu çünkü hastalığımdan dolayı çoğu kez okula gitmemiş, sınavlara girmemiştim her ne kadar geçerli bir sebebim olsa da üniversite hocaları oldukça acımasızdı.

Okul bittikten sonra Jungkook hiç zorlanmadan iş bulmuştu hatta şuan kendi yönettiği bir şirketi bile vardı. Ben ise bölümümü seçerken zaten bir meslek sahibi olmayı düşünmemiştim şimdi de düşünmüyordum. Sadece bazen Bay Lee'nin kızına resim dersi veriyordum. Bay Lee, eğer kendisi verirse aynı disiplini yakalayamayacağinı, ne de olsa babam diyerek rahat olacağını söyleyerek benden rica etmişti. Ben ise zaten boş olduğum için kabul etmiştim.

Jungkook ile uzun birlikteliğimizin sonunda bana evlenme teklifi etmişti. Asla unutamayacağım günlerden biriydi. Diğeri ise, Eunji'nin doğmasıydı.

Eunji doğduktan kısa bir süre sonra Jungkook zorunlu olarak askere gitmişti. Yaşı geldiğinde gitmesi gerektiğini biliyordum ama Eunji'nin doğumundan sonraya gelmesi ikimiz için de kötü olmuştu.

Ziyarete gitsekte, Jungkook her gördüğünde Eunji daha da büyümüş oluyordu. O an Jungkook'un yüzünde oluşan hüzünü hiç bir zaman görmemiştim.

Şimdiye dönecek olursak; İki yılın sonunda Jungkook bir aya kadar gelecekti. Eunji artık iki buçuk yaşında bir oğlan olmuştu. Babasına çekmiş olmalı ki erken konuşmuş ve yürümüştü. İlk adımını attığında da Jungkook yanımızda değildi. İlk kelimesi abeoji (baba) olması beni cidden şaşırmıştı, aynı zamanda mutlu etmişti.

Yaptığım kahveden bir yudum daha aldıktan sonra mutfaktan çıkarak salona ilerledim. Yeni bir yapboz yapmaya başlamıştım. Gece uykum gelmeyince genelde gelip yapıyordum.

Kahvemi sehpanın kenarına koyarken gözüme düğün fotoğraflarımız çarptı. Jungkook kocaman gülümseyerek poz vermişti. Elini belime yerleştirip beni kendine doğru çektiğini net bir şekilde hatırlıyordum. Ben anın şokuyla poz verememiştim ve fotoğrafta far görmüş tavşan gibi çıkmıştım. Jungkook'un büyük ısrarları ile asmıştık. Ama bir misafir geleceği zaman ortadan kaldırıyordum.

Ne zaman bittiğini bilmediğim kahvemden son yudumumu aldıktan sonra bulduğum parçayı uygun olan yere koydum.

Birden telefonumun çalması ile yerimden sıçradım. Bu saatte kim arıyordu böyle?

Koltuğa öylesine attığım telefonu elime aldım bilinmeyen bir numara arıyordu. Aramayı cevaplayarak telefonu kulağıma götürdüm.

Alo, Choi Ae Cha ile görüşüyorum değil mi?

Evet, siz kimsiniz?

Şey...Jeon Jungkook sizin eşiniz öyle değil mi?

O-ona bir şey mi oldu?

Kışlaya gelseniz iyi olacak

Telefon elimden kayıp yerle buluşunca büyük bir ses çıktı. Ama bunu umursayacak durumda değildim. Ayağa kalktığımda bacaklarım beni tutmadı ve tekrar yere çöktüm. Yaşlar, gözlerimden firar ederken tekrar ayağa kalktım.

Hemen salondan çıkıp hızla merdivenleri çıkmaya başladım. Eunji'nin odasına girdiğimde hemen uyanmıştı zaten. Beni böyle telaşlı bir şekilde görünce korkmuş olmalı ki ağlamaya başlamıştı. Hemen dolabından kıyafetlerini çıkararak yanına gittim ve üstünü değiştirmeye başladım. "Ağlamana gerek yok bebeğim sadece bir yere gideceğiz ve acele etmemiz lazım" dediğimde başını olumsuz anlamda salladı. "Ama sen ağlamışsın" dediğinde bir şey demedim, sessiz kaldım.

Art ❦︎ |JJK|✔ [Tamamlandı]Where stories live. Discover now