1.0

149 17 0
                                    

   Marinette hareketi elinden geldiğince yavaş yaptı. Küçük kızların hareketlerini tekrarladığını aynada görebiliyordu. Öğrencileri ellerinden geleni yapıyordu, genç kız bunu çok tatlı buldu. Adrien'ın CD'sindeki son şarkının bitişini duydu ve hızlıca dersi bitirdi. Kızlar toplanmaya ve aralarında konuşmaya başladı. Marinette dans okulu seçmelerine hazırlanan büyük kızlar için hızlıca kağıtları dağıttı. Her zaman yaptığı gibi herkese şeker dağıttı ve bir sonraki provadan beklentilerini anlattı. Geleceğin dansçıları ailelerini selamlamak için lobiye koştular. Anastasia tezgahta oturuyordu, kahverengi saçları at kuyruğu yapılmış ve omzundan aşağı sarkıyordu. Marinette öğrencilerinin şakalaşmasını izlerken Anastasia'nın yanına kuruldu. İki kadın stüdyo sessiz ve boş kalana kadar el salladı.

    Marinette, Anastasia'ya döndü. Kadının dudaklarında gururlu bir gülümseme vardı ve yeşil gözleri parlıyordu. "Adrien nasıl?" diye sordu özellikle, balerin hafifçe kızardı.

   "O iyi..." diye kekeledi Marinette. Yüzünün kızarıklığı beyaz teninde artık daha belirgindi. Anastasia kafasıyla onayladı ve gözlerini devirdi.

   "Alya dün akşam ne olduğunu anlattı." Kaşlarını kaldırdı bu arada Marinette'in yüzü ısınmaya başlamıştı. Kafasının içinde Alya'ya lanetler okuyordu ama intikam planları yapabilmek için fazla utanmış durumdaydı.

   "Biz sadece arkadaşız!" dedi Marinette hızlıca, bir nedenden dolayı kendini savunuyor gibiydi. Anastasia sadece mırıldandı.

   "Ben de daha önce bazı insanlarla 'sadece arkadaş' oldum." Sözleri genç kızın daha çok kızarmasına neden oldu.

   "Yaptığı tek şey bana biraz piyano öğretmek ben de ona biraz dans öğretiyorum." Marinette ellerini yelpaze gibi yüzünün önünde salladı. "Hepsi bu."

   Anastasia gülümsedi. "Sana piyano dersleri verebilirim, böylelikle onu şaşırtırsın." Dedi ve mavi ayracını kitabının arasına yerleştirdi.

   "Çalıyor musun?" diye sordu Marinette. Bu bilgi üzerine çok şaşırdı. Anastasia genelde böyle şeyleri paylaşmazdı.

   "Eskiden çalardım ama sorunun cevabı evet." Kafasıyla onayladı. Marinette sanki havaya karışıp yok olacakmış gibi aklına kazıdı bu sesleri. "Son çalmamın üzerinden çok uzun zaman geçti." Üzgünce gülümsedi. Bir nedenden dolayı bu hareketi Marinette'i üzdü.

   "Öğretmeni çok isterim karşılığında ben de sana oryantal dans öğretirim." Marinette Anatasia'ya dil çıkardı o da buna karşılık olarak gözlerini devirdi.

   "Evet, öyle yapalım." Sırıttı ve stüdyoya döndü. Marinette bacaklarını uzattı. Çoraplarının üstünde süs amaçlı soluk benekler vardı. Çanın çaldığını duydu, birinin geldiği anlamına geliyordu. Dik oturdu ve gelen kişiyi selamladı. Zaten kayıtlı olan kızlar hariç pek ziyaretçileri olmazdı, Poppy'nin yine kitaplarını unuttuğunu düşündü.

   Genç balerin karşısında Gabriel Agreste'i görünce nasıl nefes alındığını unuttu. O kadar ürkmüştü ki sesini çıkaramadı bile. Yutkundu ve sıcak ama titrek bir şekilde selamlaştı. Kızı hiç umursamayı cebinden bir kart çıkardı "Müdürün ile konuşmak istiyorum." Marinette kafasıyla onaylamak hariç hiçbir şey yapamadı.

   "Arka tarafta... Gidip onu getireyim." Gabriel cevabı kabul etmiş gibiydi, sessiz ve katı duruyordu. Marinette hızlıca arkaya koştu, tanıdık koridora ulaştığında ancak nefes alabiliyordu.

   "Anastasia," diye seslendi Marinette ürkekçe. Kapının önünde durup postalarını ayıran Anastasia'yı izledi. "Gabriel Agreste burada, seninle konuşmak istiyor..." Marinette arkadaşının gözlerindeki paniği gördüğüne emindi.

   "Bir dakikaya geliyorum."Kendi kendini kafasıyla onayladı ve çekmecelerini kurcalamaya başladı. Aniden saçlarını saldı. Marinette telaşlı Anastasia'yı yalnız bıraktı ve geri döndü. İdolüyle havadan sudan konuşmak garipti. Konuşma boyunca Anastasia geri dönsün diye dua etti.

   Sonunda geldiğinde Marinette onda garip bir şeyler olduğunu fark etti. Gözleri mavi olmuştu. Çok tatlı açık bir maviydi ama alışık olduğu rahatlatıcı yeşilden çok farklıydı.

   Marinette'in kafası karışmıştı, tabi ki, ama bunun hakkında hiçbir şey söylememeye karar verdi. Anatasia'nın renkli lens taktığının farkındaydı kafasında neden bunu yaptığı konusunda çeşitli teoriler dönüyordu. Bütün bu fikirler ve teoriler kafasını ağrıtıyordu ve önünde yaşanan konuşmayı takip edemiyordu. Neden Anastasia, Gabriel Agreste'den bunu saklamaya çalışıyordu?

   Genç dansçıyla vedalaşmadan önce ikisi bir karara varmış gibiydi. Çan gidişini işaret ederek çaldı, artık binayı terk ettiği için ağır atmosfer kalmış iki kadın rahatlayarak tuttukları nefesi vermişti. Marinette dönüp arkasında duran kadına baktı. "Bu da neydi şimdi?" Marinette mavi lensleri düşünmemeye çalıştı.

   Anastasia omuz silkti. "Sanırım daha önce hiç çalışmadığı bir şirket olduğu için. Balesinde çalışman için bir teklifle geldi." Marinette'e yorgunca gülümsedi. Ayrıca Miraculous'ın sonuna kadar tüm pointe ayakkabıları karşılayacağını söyledi." Marinette kafasıyla onayladı ama gözlerinin açık mavi rengi dikkatini dağıtmıştı. "Başka bir şey var mı?" dedi Anastasia kalemlerini düzenlerken.

   "Evet... Mavi lensler neden diye sordu merakla.

   Anastasia gerildi ve cevap vermeden iki kez göz kırptı. "Onu önceden tanıyordum ta ki onu tanıyamadığım bir adama dönüşene kadar..." dedi sessizce. "Sırrımız olsun. Tamam mı?" dedi ciddiyetle. Marinette onayladı ama bir nedenden dolayı bu cevap yeterli değildi. "Söz ver bana," diye ekledi Anastasia.

   "Söz," dedi Marinette. "Söz veriyorum."

For You - TRDonde viven las historias. Descúbrelo ahora