.3

265 27 4
                                    


  Bir hafta sonra Adrien elinde nota kağıdı seçmelere gelen sayısız kadın ve erkeğe baktı babasının yanında durarak. Kanın tanıdık bakırsı tadını alana kadar dudağını ısırdı. Ofiste çaldığı günden beri ne zaman çalsa ne doğru hissettiriyor ne de kulağa doğru geliyordu. Şimdi de gelen iki yüz kadar dansçının önünde çalacaktı. Dansçıların çoğunun yüzünde ciddi bir ifade vardı ama bazılarının yüzünde küçük birer gülümseme olduğunu gördü. Nişanlısı mükemmel sarı saçlarını mükemmel sıkı bir topuz yapmış, en önde duruyordu. Tüm kızlar saçlarını balerin topuzu yapmıştı. Babası boğazını temizledi ve konuşmaya başladı. ''Bu konser salonu önümüzdeki aylar için yeni eviniz gibi olacak. Sahiplerini burada prova yapmamıza ikna etmek biraz zaman aldı bu yüzden şov daha önce yayınlanacak. Bu da her gün neredeyse tüm gün gayretle çalışmanız anlamına geliyor. Eğer ciddi değilseniz size gitmenizi öneririm.'' Gabriel dikkatle kalabalığı izledi ama kimse yerinden kıpırdamadı. ''Seçmeler saat tam dörtte bitecek. Saat ikide ara verilecek ama o zaman pointe ayakkabılar giyilecek. Eğer ilgi çekici olmazsanız sizi aramamı beklemeyin.'' Gabriel oturdu ve ellerini çırptı. Dansçılardan bazıları ısınmaya başladı. Adrien şok olmuştu. Dikkatlice babasına yaklaştı. ''Onların neredeyse beş saat aralıksız dans etmelerini mi istiyorsun?'' Gabriel gözünü dansçılardan ayırıp oğluna baktı.

  ''Balenin kendisi neredeyse iki saat doğru hesapladıysam. Yeterli enerjisi olmayan yada bana her şeylerini vermeye gönüllü olmayan dansçılarla işim olmaz. Yüz kadarı ayakta kalacak. İlk zayıf olanlar düşecek.'' Gabriel'ın gözleri dansçılara döndü.

  ''Neden içimden bir ses Chloe beş saat dans etmese bile başaracak diyor?'' Adrien dişlerini sıktı.

  ''Çünkü o belediye başkanının kızı ve senin nişanlın. Sakın unuttuğunu söyleme?'' diye sordu Gabriel bubun üzerine Adrien gözlerini devirmek istedi. ''Ayrıca yılbaşı partisinde seçmelere girdi sayılır.'' Adrien rolünü garantiye almak için kendini kullandığını eklemek istedi ama dilini ısırdı.

  ''Tahmin edeyim onu başrol yapacaksın?'' dedi Adrien yere bakarak.

  ''Gelecekteki gelinime hangi rolü vereceğim seni ilgilendirmez.'' Gabriel'ın sesi alçaldı. Gözlerinde iğrenç bir pırıltı vardı. Adrien tartışmak istedi bu sarışından daha tecrübeli dansçılar için adil değildi. Bütün dansçılara gitmelerini söylemek istedi ama yapamadı. ''Git onlar için bir şeyler çal ki sessizlikte dans etmesinler.'' Yine emir anlamındaki bir istekti bu. ''Yani ben de mi beş saat çalmak zorundayım?'' diye sordu alayla ama babası dik dik bakınca pişman oldu.

  ''Bunu pratik yapmak olarak düşün Adrien. Senin en iyi haline ihtiyacım var ama son zamanlarda tek gördüğüm en kötün." Babasının soğuk sözleri bir tokattan daha çok canını yaktı. Adrien bir şey demedi ve piyanoya doğru yol aldı.
  Arkadaki belli bir balerinin ona üzgünüm gülümseyip ısınmaya devam ettiğini fark etmedi. Adrien oturdu ve çaldı. Parmaklarına kramp girmiş gibi hissediyordu, ritmi tamamen yanlıştı ama çaldı.

  Bazı dansçılar saat dolmadan geride kaldı. Müziğe ayak uydurmalıydılar ama çok geride kalmışlardı. Yanından teker teker geçerlerken yüz ifadeleri çocuğun kalbini parçaladı, kapının açılıp kapanışını duyuyordu.
  Saat ikide söz verildiği gibi kalan dansçılara iki buçuğa kadar mola verildi. Çoğu küçük bir şeyler atıştırıp aralarında konuştular. Adrien onları izlerken ellerine masaj yaptı. Gözleri başka bir balerin tarafından yelpazelenen Chloe'yi geçti ama belli bir balerin gözüne takıldı.

  Pointe ayakkabılarını dikiyordu. Ayak parmaklarını çoktan bantlamıştı ama hazırlanmaya devam etti. Kurdeleyi bacağına sararken onu izledi. Yaptığı her hareket zarif ve anlamlıydı. Yavaşça kalktı ve tek ayağı üzerinde dengede durdu, ayakkabının oturuşundan memnun görünüyordu. Diğerini de denedi ama ona somurttu. Ayakkabının köşesini hızlıca salonun sandalyesinin köşesine vurdu. Birkaç sert vuruştan sonra tekrar denedi. Sonuçtan memnun gibi görünüyordu ve hızlıca küçük minik bir hareket yaptı. Adrien bu işlemi iyi biliyordu. Ayakkabılar iyi hissettirmeliydi yoksa dansçı en iyi haliyle dans edemezdi. Kız salonun koridorlarında dans ettikçe şok ve huşuyla izledi. Kimse onu durdurmadı ve o dans ettikçe izlediler. Küçük fısıltıların sessizliğinde dans etti.

  Stili çocuğun gördüğü hiçbir şeye benzemiyordu.

  Klasik baleyle mükemmel bir şekilde harmanlanmış küçük el hareketleri ve ustaca kalça hareketleri vardı. Huzurlu görünüyordu. Gözleri kızı dikkatle izleyen babasını buldu. Böylece Adrien aklına gelen tek şeyi yaptı.

  Döndü ve çalmaya başladı ki dans edebileceği bir şey olsun.

  Kız çocuğun yarattığı sesten memnun kalmıştı gibiydi, dans ettikçe gülümsedi. Çocuk bir nedenden dolayı kız haricindeki her şeyi unuttu, müzik içinden fışkırmaya başladı bu bir haftadır olmayan bir şeydi. Parmakları ağrımayı bıraktı ve ritmi mükemmeldi. Bu balerin ona müziğini, dünyasını geri vermişti. Ama bu dünyası çatladı ve parçalara ayrıldı. Nişanlısı piyano baskına oturup fısıldadığında her şeyin yorgun parmaklarından kayıp gidişini seyretti.

  "Marinette çok gösterişçi." dedi Chloe alayla.

  Ritmi yavaşladı ve ağır bir ağrı yerleşti parmaklarına. Marinette isimli dansçının ritme uymadan önce küçük bir zorlanışla yavaşlamasını izledi, kızın yüzünde ciddi bir ifade vardı. Çocuğun ifadesini yansıtıyordu.

  Notaları hiçliğe karışıyor ve kulaklarına ulaşamıyor gibi görünüyordu. Kendi müziği parmaklarından kayıp gidiyordu. Bu konuda yapabileceği hiçbir şey yoktu.
 

For You - TRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin