ÖLÜ YILDIZLAR

16. BÖLÜM

Umarım bu sıkıntılı günlerde zevkle okuyacağınız bir hikaye olmuştur.

Bölüm şarkısı:
    Juice Wrld ~ Rich And Blind 🎶

Keyifli okumalar...

🖤🖤🖤

"Günaydın."
Emniyet kemerimi bağlayıp karşılık verdim. "Günaydın."
Gülümseyerek bakmıştı yüzüme.
Düne göre daha iyi görünüyordu.

"Çıkarmamışsın."
Anlamayarak yüzüne baktım.
"Bilekliği diyorum. Çıkarmamışsın."
"Dün takmamı istedin ya."
"Evet, ama daha sonra çıkaracağını düşünmüştüm."

Metal figüre dokundum. "Neden takmamı istediğini halâ anlayamadım. Böyle bir şey istemiş olman tuhaf geliyor."
"Söyleyeceğim, dedim. Ama şimdi değil." dedi yola bakmaya devam ederek.
"Ama neden? Neden şimdi söylemiyorsun?"
"Henüz zamanı değil. Vakti geldiğinde kendiliğinden anlayacaksın."
"Çok saçma geliyor. Sebebi ne olabilir ki? Bana tamamen uyduruyormuşsun gibi geliyor."
"Uyduruyor gibi mi?"

"Evet. Morgan Freeman gibisin. Bir esraregiz konuşmalar, bir gizemli bakışlar, bir tuhaf haller... ne bileyim. Uyduruyor olabilirsin. Şu tuhaf şeklin ne anlama geldiğini sorduğumda da söylemedin. Bence sen de bilmiyorsun, ve sırf merak etmem için uyduruyorsun."

Sırıttı. "Göreceğiz."
Gözlerimi devirdim. "Bak işte yine..."

▪️▪️▪️▪️

Aras, sınıf kapısını açıp geçmem için bekledi. Sınıfa girdiğimde gözüme ilk çarpan yayılarak yerine oturan bir Anıl ve onun sırasının üzerinde oturan bir Ceren.

Ne konuştuklarını bilmiyordum ama bizi fark ettikleri anda sohbetleri kesilmişti. Ceren sıradan atlayıp bize döndü. "Günaydın arkadaşlar." Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Sırıtışının ardına gizlenen rahatsızlık hissini görebiliyordum.

Ben, "günaydın." diye mırıldanıp askılığa ilerlerken Aras konuşmuştu. "Ne o? Biz gelince sustunuz?" O da fark etmişti anlaşılan.

"Yoo, susmadık. Konu bitti, siz geldiniz."
Aras, Ceren'e 'yav he he' der gibi bir işaret yapıp yerine geçti. Montumu asıp ben de yerime oturdum.
Ceren de yanıma oturdu. Parlak sarı saçlarını karıştırıyordu.
"Dün okula geldin mi?"
"Şey... hayır. Sorduğuna göre sen de yoktun?"

"Hı hı, gelmedim. Önceki gün okul 'Ghost Land' gibiydi. Ertesi gün de aynı şekilde olacağını düşünüp gelmedim."
"Hayalet Diyar mı? Ne alaka? Anlamadım."

'Kes numarayı salak!' deyip alnına vurma isteğimi frenlemeyi başarmıştım.

"Oyunculuğu kes Ceren. Berbatsın. Her şeyi biliyorum."
"Her şeyi derken?"
"Neden gelmediğinizi. Herkesin neden suskun olduğunu. Bana söylemek istemediğiniz şeyi."

Dudakları aralandı. Bakakalmıştı.
"B-biliyor musun?"
"Biliyorum. Her şeyden haberim var. Aras'ın kardeşinden..."
"Nasıl?" diye sordu kısık sesle.
Kolumu kaldırıp bilekliği görmesini sağladım. "Boş ver nasılını."

Bilekliği görünce heyecanla ağzını kapattı. "Derin... bu, bu Selin'in bilekliği. Se-sende ne işi var? Aras... Aras biliyor mu? Gördü mü?"