"Sadede gel," dedi Tuna öfkeyle. "Bu yaptıklarının hesabını ver!"

"Hesap?" Melih alayla başını salladı. "Siz beni yanlış anladınız, bugün burada hesap verecek bir taraf varsa o da sizin tarafınızdır." Burun kemerini sıktı. "Ablam gittiğinde beş yaşlarındaydım. Onu o kadar seviyordum ki gittiği için günlerce ağlamış, hiç odamdan çıkmamıştım. Büyüdükçe birkaç defa yanıma gelmişti ablam ama sonra o da kesildi. Onu son gördüğümde dokuz yaşlarındaydım. Bana sımsıkı sarılmış, benim bu hayata tutunma sebebi olduğumu söylemişti. O zamanlar nedenini bilmediğim o kederli gözleri yıllar sonra çözdüm ben. Ablam acı çekiyordu, Nehir acı çekiyordu." Güldü. "Hikayeyi anlatmam için vaktiniz vardır sanırım, bu rolümü ezberlemem hiç kolay olmadı. Üstelik bu, benim ilk oyunumdu."

Boğazını temizledi. "Nehir, ailesini bundan seneler önce bir yangında kaybetti. Herkes o yangının kazara olduğunu düşünse de değildi. Onun ailesi bir cinayete kurban gitmişti. Nehir ise canını zor kurtarmıştı. Sonra babasının ortağı -ki bu benim babam oluyor- onu yanına aldı. O zamanlar ben, bir yaşlarında ya var ya yoktum. Nehir bana ablalık etti. Yaralarını benimle sarmaya çalıştığında henüz ufacık bir çocuktu o da. Sonra İstanbul'a, yatılı okula gitmek zorunda kaldı. Zorunda kaldı diyorum çünkü o zamanlar babamın bilmediği, benimse yıllar sonra öğrendiğim gerçekler vardı. Onun ailesini öldürenler, hiçbir zaman Nehir'in peşini bırakmamıştı. Babam da bundan korktuğu için onun adını değiştirip gitmesine izin verirse o kurtulur sanıyordu. Fakat olmadı. Nehir, İstanbul'a Ilgım kimliğiyle gittiğinde başına geleceklerden habersizdi. Çünkü Remzi, yani onun ailesini öldüren kişinin has adamı Manisa'da olduğu gibi İstanbul'da da bir gölge gibi onun peşindeydi. Ilgım olarak bahsedeceğim ondan bir süre izninizle. Ilgım, korkuyordu fakat babama bir şey söylemek istemiyordu. Çünkü babam zarar görmesin diye zaten onlarla anlaşarak kopmuştu bizden. Ancak bu durdurmaya yetmedi düşmanlarını. Ilgım, Remzi'nin peşinde olduğunu söylese de inandıramadı kimseyi. Çünkü insanlar onun baktığı yere bakana kadar, Remzi yok oluyordu. Daha bir çocukken o kız, Ilgım, deli damgası yedi. Biraz da Remzi'nin desteğiyle ona olması gerekenden bile daha ağır ilaçlar verdiler. Yıllarca o ilaçlar dolandı kanında. Ilgım'ın aklı başındaydı başında olmasına ama sapasağlam adamı bile deli edecek o şeyleri kaldırması çok zordu. En sonunda kurtuldu ellerinden, üniversite okuma bahanesiyle Eskişehir'i yazdı tercihlerine. O yaz, o şehre gitmeden önce son defa geldi yanımıza. Beni tanıyamadı, gözyaşlarıyla sarıldı boynuma. Kardeşiyle tek fotoğrafını o yaz çektirdi Ilgım, her şeyi göze aldığı tek kare, oydu. Sonra gitti. Gittiğinde dönmeyeceğini o son bakışından anlamıştım. Ayaklarına sarıldım, gitme dedim. Diz çöktü, boylarımızı eşitleyip dedi ki: Ben senin yanındayım hep. Elini," Erdem elini kalbine bastırdı. "Buraya koydu ve ekledi: Ben, buradayım. Çocuktum, inanmıştım. Ablam gittikten sonra yine ağladım ama artık ne zaman üzülsem elimi kalbime bastırır, onu hissetmeye çalışırdım." Boğazını temizledi. Yanakları yaşlarla ıslanmıştı.

"Hikayenin bundan sonrası tamamen duyduklarım: Ilgım, üniversiteye gittiğinde bambaşka birine döndü. Sahte arkadaşlıklar kuran, her hafta sevgili değiştiren, sarhoş olmadan bir gece bile geçirmeyen biri oldu. Çünkü yalnızdı, çünkü kendiyle baş başa kalmaktan bile korkuyordu. Sonra hayatına Atlas girdi. Bir yılbaşı gecesi, Ilgım Remzi'yi bıçaklamışken..." Erdem silkelendi. "Ilgım ona aşık oldu, Ilgım hayatında ilk kez aşık oldu. Güvendi Atlas'a. Sadece ona değil, onun dostlarına da güvendi. En başta da ona yardım ederek Remzi'yi iyileştiren Atakan'a. Fakat anlatamadı, onların başını belaya sokmamak için anlatamadı. Onları da kaybetmemek için anlatamadı.

Bir yaz, Atlas memleketine gittiğinde Ilgım'ı en yakın arkadaşı Atakan'a emanet etti. Çünkü biliyordu, Atakan emanetine iyi sahip çıkardı. Atlas gittikten bir süre sonra, Atakan gerçekten de Ilgım'ın peşinden ayrılmazken herkes onun bunu Atlas için yaptığını sandı. Ilgım bile. Ama işin aslı öyle değildi. Atakan, ona aşık olmuştu. Onu ilk gördüğü andan itibaren hem de. O, o gece ihanet etmeye başlamıştı dostuna.

İki Sıfır Sonsuz EderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin