19 Şubat 1965

1.1K 126 135
                                    

Artık ne kendimi ne de çocuklarımı tehlikeye atamazdım. Orion’u göğsünde bıçak ile mutfakta bıraktıktan sonra Sirius ve Regulus'u yarım saat içinde hazır edip, çocuklarımla birlikte doğduğum ve büyüdüğüm aile evine döndüm.

Annemle babam beni ve torunlarını gördükleri için mutlu olmuştu ama akşamın bir saatinde çat kapı geldim diye de endişelenmiş görünüyorlardı. Onlara hiçbir açıklama yapmadım. Sadece artık Grimmauld Meydanı'ndaki evde yaşamak istemediğimi söyledim. Çocuklarımı da bu evde, sağlıklı bir ortamda, büyütmek istiyordum.

Orion' dan iki gün sonra haber alabildik. Kreacher onu bulmuş ve hastaneye yetiştirmişti. Bu yüzden maalesef hala hayattaydı. Bana bu haberi veren Alphard olmuştu ve çok eğlenmiş gibi görünüyordu "Kocanı mı bıçakladın? İnanılmaz!.. Melania Black çıldırmış. Eve bir çığırtkan gönderdi. Orion iyileşir iyileşmez ailece buraya geleceklermiş." Aman ne güzel!

Ayın on yedisinde Melania Black'ten iki gün sonra buraya geleceklerini bildiren bir mektup aldık ve on dokuz Şubat sabahı Cygnus da buradaydı. Kahvaltı masasında onu görünce yanağını öpüp yanına oturdum "Seni gördüğüme sevindim ama şaşırdım da."

"Alphard'tan on dokuzunda çok eğleneceğimizi ve burada olmam gerektiğini yazan bir mektup alınca neler olduğuna bir bakayım dedim. Birinin doğum gününü mü unuttum?" Annem, Alphard'a sert bir bakış attı "Ortada komik olan hiçbir şey yok, Alphard." Ama Alphard umursamayıp Cygnus'la konuştu "Wal, Orion'u bıçaklamış."

Babam ciddiyetle konuyu ele aldı "Bu bir suç, Alphard. Eğlence malzemesi değil. Sırf bu yüzden Walburga'nın başına iş açılabilir." Alphard gözlerini devirdi "Orion, Walburga'yı şikayet edecek değil ya. İşin ucu sadece Walburga'ya değil, Sirius ve Regulus'a da dokunur. Ek olarak, diğer safkan ailelere bu şekilde rezil olmak istemeyeceklerdir. Aile içinde çözeceğiz bu işi. Yine!"

Akşam Orion ailesiyle birlikte gelince çocukları üst kata gönderdik ve odadan kaçmasınlar diye de ev cinlerini başlarına diktik. Melania Black resmi bir tavırla, başı kibirle dimdik duruyordu, annem ve babamla konuştu "Bu iş çok uzun sürsün istemiyorum-" dediğinde araya girdim "Ben de bu rezil evlilik daha fazla sürsün istemiyorum."

"Sen sus!" dedi Melania, gözlerinin altından bana bakarken "Burada biz büyükler konuşuyoruz. Asiliğe gerek yok!" sonra yeniden anne ve babamla konuştu "Walburga'nın yaptığı kabul edilir türden olmasa bile bu çocuklar bir aile kurdular, güzeller güzeli iki oğulları var. Walburga'nın evi Grimmauld Meydanı 12 Numara'dır ve bir eş olarak görevini yerine getirip, kocasının yanına dönmelidir."

"Böldüğüm için kusura bakmayın, Bayan Black." diyerek araya girdi Alphard "Walburga ile Orion’un ilişkisindeki çatlakları onarmak yerine neden o çatlağı boyayla kapatmaya çalışıyorsunuz? Neden oldu bittiye getirip, Walburga tekrar eve dönsün istiyorsunuz? Ablam böyle bir şey yaptıysa bir sorun olmalı. Üstelik yaraladığı kişi sizin oğlunuz."

"Evli değilsin, Alphard. Bu yüzden anlayamazsın. Karı koca arasında bazen anlaşmazlıklar yaşanır ama daha sonra konuşarak sorun neyse üstesinden gelirler." Dişimi sıktım "Bu kadar kolay değil, efendim! Ben o eve dönmek istemiyorum. Çocuklarımı da böyle bir babanın büyütmesini istemiyorum."

"Babalarını bıçaklayan bir annenin büyütmesi çok doğruydu zaten!" deyince bağırdım "Çünkü Orion bizim bebeğimizi lanetledi." Orion ofladı "Bizim çocuğumuz değil, Walburga! O senin sevgilinden peydahladığın piçin!" Üzerine yürüdüm "Bir daha Regulus hakkında bu şekilde konuşacak olursan-"

"Ne yaparsın? Yarım bıraktığın işi mi bitirirsin? Beni öldürecek misin, Walburga?" Ona tokat atınca annem bağırdı "Haddinizi bilin! Walburga, kendine gel!" Melania araya girdi "Sevgilisi mi? Orion, sen ne diyorsun?" Lafı cımbızla seçip almak dedikleri bu olsa gerek!

Born in Black | Walburga BlackNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ