İki gün sonrası... İstanbul... (6 Ağustos)
"Ağlıyorsunuz." diyor doktor.
Bugün bana imkânsız olan ikinci şeyi söylüyor. Doktor beye itiraz edecekken hıçkırıklarım yarıda kesiyor cümlelerimi. Sanki durdurabilecekmişim gibi ellerimi yüzüme kapatıyorum.
Doktorun odasına biraz önce tansiyon aletini almak için giren hemşirenin sesini duyuyorum gözyaşlarım parmaklarımı ıslatırken.
"Yavrum benim, herhâlde daha fazla içinde tutamadı sevincini..." diyor. "Ben de benim ilk oğlana hamile olduğumu öğrendiğimde böyle ağlamıştım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsanevi (Efsanevi #1)
General FictionKelimelerin aslında tahsisli ruhkurtaranlar olduğunu bilir miydiniz? Haydi, çekinmeyin, sorumun üzerine hissetmekten bir an olsun korkmadan düşünün. Gözlerinizi kapatın, boyutlarla inatlaşırmış gibi algınızın sınırlarını zorlayın, gerçekl...