-22-

1.8K 119 56
                                    

Uyandığımda saat 17.15 di. Yatağımdan kalktım ve salona gittim. Jimin, Namjoon ve Taehyung bir film izliyor ve o film hakkında yorum yapıyorlardı. Keyifleri yerindeydi.

Mutfağa girdiğimde Yoona ve Jin yemek yapıyorlardı.

"Hayır, onları öyle yapma! "

Jin, Yoona'ya kızıyordu ve sinirlendiği için hızlı hızlı konuşuyordu, rap yapar gibiydi. Kıkırdadım ve bir bardak su aldım.

"Piremses uyanmış. " Dedi Jin.

"piremses ne ya? "

"İyi misin? " Diye sordu Yoona.

Başımı salladım. "Neden iyi olmayayım ki? " Mutluymuş gibi davranırsam mutlu olabilir miydim? Hiç bir şey olmamış gibi davranırsam olanları unutabilir miydim?

Suyumu içtim ve salona gidip ikili koltukta oturan Taehyung ve Jimin'in arasına kendimi bıraktım. "Ne izliyorsunuz? Sıkıcı bir şeye benziyor, çizgifilm izleyelim." Dedim kumandaya uzanırken. Bir çizgifilm kanalı açtım, Tom ve Jerry oynuyordu. Oturduğum yerde bağdaş kurdum ve Taehyung ile Jimin'in iyice sıkışmalarına sebep oldum.

Herkes çok mutlu görünüyordu. Ben mutlu gibi davrandığım için mi onlar da mutlu gibi davranıyordu?

Bir süre sonra Yoona geldi ve yemeğin hazır olduğunu söyledi. Herkes kalktı ve mutfağa gitti, fakat televizyonun başından kalkmak istemiyordum. Taehyung geldi ve beni kollarımın altından bebek kaldırır gibi kaldırıp mutfağa ilerleyip beni sandalye ye bıraktı. Yemeğimizi bitirdikten sonra hep birlikte salona oturduk.

"Monopoly mi oynasak? "

"Yoora hile yapıyor. "

"Ne alakası var be! " Dedim sitem ederek.

"Bankadan para çalıyorsun. "

Bu doğruydu, yalan söyleyemezdim.

"Film izlesek ?"

Filme başlayalı yarım saat bile olmamıştı ama benim şimdiden uykum gelmişti. Kollarımı Taehyung'un beline sarıp kafamı boyun girintisine koydum ve gözlerimi kapattım

---

Karanlık bir yerdeyim, kapkaranlık. Karşımda beyaz bir nokta belirdi ve büyüyüp kayboldu. O noktanın olduğu yerde fakat uzakta annemi gördüm, üzerinde karanlığın içinde kolaylıkla fark edilebilecek, diz kapağının hizasında, beyaz, şık bir elbise vardı.

Yavaş adımlarla anneme doğru ilerledim. Yanına gittiğimde bana gülümsedi ve sarıldık. Kokusu hiç değişmemişti, hala çiçek gibi kokuyordu. Sarılmamız bittiğinde elimden tuttu ve beni bir yere götürdü. Durduğumuzda bana karanlığın içinde bir yeri gösterdi. Gösterdiği yere baktığımda karanlığın içinde beyaz bir şey belirdi. Tam ne olduğunu seçemiyordum ve o buraya doğru yaklaşıyordu. Tam karşımızda durduğunda fark ettim, o babamdı, babamla da sarıldık. Sarıldıktan sonra arkamda birinin olduğunu hissettim ve arkamı döndüm. Hoseok beyaz takım elbisesiyle tam karşımda duruyordu, yanında da Jungkook vardı. İkisine de sarıldım ve tam sarılmayı bitirdiğimde bir ses geldi, silah sesi, arkamı döndüğümde annem ve babam yerde kanlar içinde yatıyorlardı. Ben onlara bakarken yine bir silah sesi geldi, arkamı döndüğümde yine aynı görüntü vardı. Jungkook ve Hoseok yerde kanlar içinde yatıyorlardı.

Elimde bir şey hissedince elime baktım, bir silah tutuyordum. Kafamı kaldırdığımda katili karşımda bana silahı doğrulturken gördüm. Elimi kaldırdım ve silahı katile doğrultup ateş ettim. Katil yere yığılınca yanına gidip maskesini çıkardım, o bendim.

Yavaşça gözlerimi açtım. Saat 09.47
Yatağımdan kalktım ve elimi yüzümü yıkadım ve arkadaşlarıma baktım. Jin kahvaltı hazırlıyor, diğerleri ise uyuyordu. Jin'in yanına gidip ona yardım ettim, masayı hazırladıktan sonra Jin diğerlerini uyandırmaya gitti, ben de telefonumla uğraşmaya başladım.

-GİZLİ NUMARA-

10.15
-Mutlu görünüyorsun.
-Gerçekten mutlu musun? Yoksa, öyle mi davranıyorsun?
-Cevabı ikimiz de biliyoruz. Çok yıprandın ve üzüldün.
-Bu kimin umrunda?
-Benim değil :)

Jin'in çığlık sesi geldi, hemen koşup Jin'in yanına gittim. Yoona'nın odasının önünde durmuş, korku dolu bakışlarını atıyordu içeri.

İçeri baktığımda Yoona yerde sırt üstü yatıyordu, ona biraz yaklaştığımda gördüğüm şey çok korkunçtu. Yoona'nın yüzü paramparça olmuştu, burası Yoona'nın odası olmasa onun kim olduğunu anlamazdım.

---

Yine tanıdık görüntüler vardı etrafımda. Polis arabaları ile ambulansların birbirine karışan sren sesleri, polisler, sağlık görevlileri ve ağlayan biz.

Alışmıştım artık bunlara, canım eskisi kadar acımıyordu. En yakın arkadaşlarım ölmüştü, hem de benim yüzümden, ailem ölmüştü benim yüzümden, ve ben de ölecektim.

Daha önce Yoona ya benden önce öl memesini söylemiştim ve o da bana söz vermişti, benden önce ölmeyecekti. Neden sözünü tutmamıştı ki? Cevabı şu; benim yüzümden.

---

Selaaaam 1k olmuşuz. Hepinize teşekkür ederim sizi seviyorummm

YANLIŞ SOKAK♧ M.Y.G.Where stories live. Discover now