-17-

1.9K 103 32
                                    

"Jimin ile jungkook çıkıyor. "

Herkes şaşkınca ikisine bakarken onlarda ifadesizce bana bakıyorlardı.

"Biraz dursaydın da biz söyleseydin. " Dedi Jungkook. Omuz silktim. "İki türlü de öğreneceklerdi."

"Ne zamandan beri? " Diye sordu Namjoon. "Dünden beri. " Diye cevap verdi Jimin.

Burada konuşulanlar Taehyung'un pek umrunda değil gibiydi. "Güneş batıyor. "

"Ee, ne olmuş yani? "

"Yarın akşam eve dönmek zorundayız, okula gitmek zorundayız. "

'I' harflerini uzatarak söylemesi sinirimi bozmuştu ama yarın eve gitmek zorunda olmamız ve okula gidecek olmamız daha çok sinirimi bozuyordu, Taehyung ise diğer her şeyden daha fazla sinirimi bozuyordu.

"Taehyung, sinirimi bozuyorsun. "

---

Uyandığımda Yoona hâlâ uyuyordu. Saate baktım. 06.28

Yerimden kalktım ve üzerimi değiştirip kahvaltı yapmak için aşağı indim. Kahvaltımı yaptıktan sonra biraz otelde gezdim, sonra sahile gittim ve bir bank a oturup bir süre denizi izledim.

JOONİE ARIYOR...

Şu an hiç onlarla uğraşamam. Biraz endişelenseler hiçbir şey olmaz.

CHİM CHİM ARIYOR...

Kırmızı tuşu yana kaydırdım ve telefonu denize fırlatma isteğimi bastırarak bank a koydum.

TAEHYUNGİE ARİYOR...

Telefonu tamamen kapattım ve denizi izlemeye devam ettim.

Biraz sonra Jimin önümden koşarak geçti, sonra biraz ileride durdu ve geriye doğru yürümeye başladı. Tam önümde durdu. Jimin yarı şaşkınca yarı rahatlamış bir şekilde bana bakıyordu. Hızlıca telefonumu aldı, kapattığımı anlayınca canımı acıtmayacak şekilde kucağıma attı ve hiç konuşmadan yürümeye başladı.

Bir kaç adım ilerledikten sonra "Yürü." Dedi. Sesi çok sertti, çok endişelenmiş olmalılar.

Ayağa kalktım ve Jimin'in peşinden gittim, giderken telefonu da açmaya çalışıyordum. Telefon açıldığında kocaman bir şekilde 09.48 yazısını gördüğümde şaşırdım, zaman çok çabuk geçmişti.

Diğerlerinin yanına gittiğimizde herkes çok rahatlamış görünüyordu.

Taehyung kafama vurdu. "Ne kadar endişelendik haberin varmı?"

Taehyung'un vurduğu yeri ovuşturarak konuştum. "Ne var be? Bir kere de size haber vermeden bir yere gidemez miyim? "

"En azından aramalarımıza cevap verebilirsin. " Dedi Jungkook.

Omuz silktim.

"Odalarınıza gidin ve valizlerinizi hazırlayın. 1 gibi yola çıkacağız. " Dedi Namjoon.

Yoona'yla odamıza çıktık ve eşyalarımızı düzenlemeye başladık.
"Zaman ne kadar da çabuk geçti" Dedi Yoona. "Evet, eve gidesim yok. "

Bir anda elimdekileri bırakıp Yoona ya döndüm. "Acaba otele geleceğimiz de yaptığım gibi kapı koluna tutunup bırakmasam ne olur? "

Yoona bir an geçmişe dönmüş gibi oldu sonra vücudunu titretti. "Kalsın, boş ver. "

Önüme döndüm ve eşyalarımızı yerleştirmeye devam ettim.

Odada işimizi bitirdiğinizde saat 10.32 ydi. Eve dönme mize daha çok vardı.

Annemi aramaya kadar verdim.

ANNEM ARANIYOR...

Kim bilir kaç kere çalmasına rağmen telefonu açmamıştı. Normalde bu saatlerde hep uyanık olur. Bir kez daha aradım ama açan olmadı. Belki telefonu sessizdedir.

Kapı çaldı. Gidip açtığımda karşımda Jimin duruyordu. "Hadi hazırsanız aşağı gelin, vakit geçirmek için. "

"Tamam bekle. "dedim ve kapıyı Jimin'in yüzüne kapattım.

Anneme mesaj attım.

- ANNEM -

- Anne, bu gün saat 1 gibi eve gideceğiz.

- Seni aradım ama açmadın.

- Mesajları görünce beni ara.

YANLIŞ SOKAK♧ M.Y.G.Où les histoires vivent. Découvrez maintenant