6

20.4K 2.4K 2.1K
                                    

Ertesi Gün

Chan hyung ceza olarak iki saat erken gelmemi, Kangmin hyung'un yaptığı işleri benim yapmamı istemişti.

Bana koca bir liste atmış, onları almamı, Kangmin hyung gelene kadar hazır etmemi söylemişti.

Gözlerimin şişliği hâlâ inmemişken siyah sweatimi giymiş, telefonumu ve cüzdanımı alarak evden çıkmıştım.

Kangmin hyung gerekenleri alır, sonrasında Chan hyung öderdi, neyse ki maaşımı kullanmak zorunda kalmayacaktım.

Malzemeleri alacağım dükkana giderken hastanenin önünden geçtiğimde Han'ın aklıma gelmesine engel olamadım, açıkcası olmak da istememiştim.

Ona ufak bir hediye alarak ziyaret edecektim, ama şu an alacaklarımı alamazsam, Chan hyung mezarımı güzelce ziyaret edebilirdi.

Dükkana girdiğimde sırayla listedekileri aramaya başladım. Market arabasına doldurmuş ilerlerken bulamadıklarımı görevlilerden istiyordum.

Listedekilerin hepsini market arabasına doldurduktan sonra telefonumu cebime kaldırdım ve malzemelerin fiyatları toplandıktan sonra Chan hyung'un ve restoranın adını verip hepsini poşetlere doldurarak dükkandan çıktım.

Poşetler elimi sıkarken hızlı olmaya çalışıyordum ama ara sıra nefeslenmem de gerekiyordu. Poşetler çok ağırdı.

Telefonum çalmaya başladığında ofladım. Poşetleri zar zor tutuyordum, zamanı mıydı?

Poşetleri yere bıraktıktan sonra cebimdeki telefonu çıkarttım.

"Efendim canım hyung'um?"

"Alışverişi yaptın mı?"

"Evet, restorana gidiyorum."

"Tamam, Seungmin ve Hyunjin de geliyor. Beraber halledersiniz."

"Yaaaa~ en sevdiğim kuzenim, kıyamadın değil mi bana?"

"Minho, cıvımasan mı?"

"Tamam, tamam. Teşekkür ederim."

Birkaç şey mırıldandıktan sonra telefonu kapattığında poşetleri tekrardan elime alarak yoluma devam ettim.

Hyunjin ve Seungmin uzaktan görüldüğünde poşetlerle can çekişen benim yanıma gelmişlerdi. Birkaç poşeti de onlara verdim.

İkisine dünkü konuşmadan sonra ne oldu bilmiyordum ama aşırı merak etmeme de engel olamadım.

"Notumu gördünüz mü çifte kumrular?"

"Gördük hyung, gördük."

Seungmin utana sıkıla söyledikten sonra Hyunjin'e baktı. Hyunjin ona gülümsediğinde önüne dönmüştü.

"Ee~ Sevgili mi oldunuz?"

"H-hayır?"

"Kimi kandırıyorsunuz, beraber uyuyordunuz."

"Biriyle uyuyunca sevgili olmamız mı gerekiyor hyung?"

Poşetleri kapının önüne getirdiğimizde anahtarlarla kapıyı açtım.

slow loris ✔जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें