+18 Aşk Engel Tanımaz...

Bölüm-32-| İlk ve son..

Selam herkese:) Dün aksel'in evini yanlış koymuşum gife. Hiç fark etmedim doğrusu. Bu yanlışımıda düzeltmek istedim:) Bilgisayara birçok fotoğraf indirdiyim için karışmış olmalı. Açıkcası bölüm şarkısıda bulamadım.. ben kafadan öyle koyuyorum. Sizler istediyinizi dinleye bilirsiniz tabi. Seçim sizin yinede:) Vote verip yorum yapan parmakcıklarınız dert görmesin pamuk şekerlerim. Hepinize çok çok teşekkürler:) Neyse.. kaçtım ben:) Yine tabiki ders çalışmaya..

Bölüm şarkısı; Mustafa Ceceli & Ravi İnci - Şeker.

Keyifli okumalar. Beğenmeniz dileğiyle:)

~

Dudaklarımdan dökülen kelimeler sinirden uğuldayan kulaklarıma ulaştığında nefes nefese olduğumu fark edip havada sağa sola salladığım ellerimi aşağı indiriyorum. Bir anlık öfkeyle beraber gelen cesaret beklemediğim bir şekilde kabullenemediyim adını koyamadığım gerçekleri yüzüme vuruyor. Afallayarak bir kaç adım atıp uzaklaşıyorum şaşkınlıkla gözlerime bakıp parlayan gözlerinden. Dudakları yavaş yavaş kendini belli ederek yukarı kıvrıldıklarında bakışlarımı kocaman çikolata gözlerden ayırarak kafamı eğiyorum yere. Kaşlarım az önceki şaşkınlığıma ve öfkeme tezat adını koyamadığım duygularla çatıldığında gözlerimi sım sıkı kapatarak derin bir nefes çekiyorum ciğerlerime. Daha kendim bile kabullenememişken, anlayamamışken bir anlık öfkeyle dükülüyor tüm sakladığım, gün yüzüne çıkmasından korktuğum lanet duygular dudaklarımdan. Karşımda ne yaptığını bilmediğim zeynep'in kıkırdama sesi dolduruyor kulaklarımı. Kaşlarım kendiliyinden daha çok çatılırken gözlerine bakamayacağım için kıpırdamıyorum. Ne diye bilirim? Belki.. sinirden gülüyordur şu an. Yada şaşkınlığından kızgınlığından gülüyordur. Böyle bir şerefsizim anca ben işte! Güvendiyi sevdiyi, arkadaşım dediyi adam olmaktan çıkıp saçma sapan duygular besleyecek kadar adi biriyim ben.

" N-ne? Ne-dedin s-sen?" Fısıldayan çocuksu sesi zihnimi ele geçirdiyinde kapatdığım gözlerimi açarak yere eğdiyim başımı kaldırıyorum. Çikolata gözleri en sevdiyim rengine bürünmüşken beklemediğim bir anda bana bakarak kahkaha atmaya başlıyor zeynep. Eliyle ağzını kapatarak gözlerimin içine bakıp duruyor bir saniye. Ardından gelen yeni kahkahalar çocuksu tatlı sesini süslerken bakışlarım istemsizce eliyle kapatdığı dudaklarına kayıyor. Parmaklarının arasından arada bir görünen alt dudağına bakarak yutkunuyorum. Biran önce kesmezse gülmeyi kahkahasından ne kadar tahrik olduğumu uygulamalı olarak göstereceğimi bildiğim için derin bir nefes daha alarak kahkaha bazende kıkırtı seslerinin arasından sesimin şu an çıka bildiyi kadar bağırıyorum.

" Zeynep!"

Beni takmayıp daha çok gülmeye başladığında dişlerimi bir birine bastırarak kendime hakim olmaya çalışıyorum. Tüm çabamın boşa olduğunu bildiyim halde zeynep giderek sınırları zorlamaya devam ediyor. Yumruk yaptığım ellerimi çözerek hızla ilerleyip kahkaha atan zeynepin yanından geçerek boydan boya cam olan pencere görünümlü kapıları hınçla iki yana itip bahçeye atıyorum kendimi. Ellerimi saçlarıma geçirip çekiştiriyorum sinirle. Ne bekliyordum ki! Gerizekalı kafam! Aptalsın oğlum sen! Aptal! Alay edeceğini kızacağını beynim bildiyi halde geçemedi duygularımın önüne. Saçma salak duygularımın önüne geçemiyorum! Beni idare eder oldular kaç haftadır. Ne zaman.. bir şey olsa eskiden mantığım girerdi hemen devreye, şimdi tam tersi oluyor. Biri var sanki içimde.. benden bir tane daha sanki. O konuşar oldu haftalardır. Beynimle aklımla, mantığımla düşünüp haraket edemiyorum. Hayır hayır.. bu bana ters. Ben bu değilim ki! Bu ben olamam..

" K-kerem?" Koluma deyen buz gibi parmaklarla ellerimi saçlarımdan çekerek arkamı dönüyorum. İç çekip kızaran yaşlı gözlerini kırpıştırıyor zeynep. Ağladığını anladığımda içimde bir yerleri sıkmaya başlıyor bir el. Derin bir nefes almayı deniyorum hemen. Çünkü ihtiyacım var.. onu böyle görmeye dayanamıyorum. Nefes alamıyorum.. gözlerini kırpıştırırken yanaklarına süzülen damlaları silmek hissi içimi kaplıyor. Elimi uzatıp silmek istiyorum hepsini. Yapamam ama.. şu an gerçekten utancımdan dokunamam zeynep'e. Az önce attığı kahkahaları aklıma geldiyinde kaşlarımı çatarak titreyen dudaklarını kızarmış olan gözlerini inceliyorum uzun uzun. Titrek adımlarla ilerleyip önümde duruyor elini koluma daha sıkı sararak. Gözlerimin dolduğunu yeni fark edip kendime gelmem için kafamı iki yana sallıyorum durmadan.