Bölüm-5-|İyi geceler kıvırcı'ğım

19.5K 435 4
                                    

Merebalar efenim:) Yeni bölüm'le karşınızdayım. Yoğun dersler altında elimden geldiğince beğeneceğiniz bir bölüm yazmaya çalıştım:) Keyifli okumalar. Bir kusurumuz olursa affola:) Unutmadan beni güzel tatlı mesajlarına boğan çok sevgili okuyucularımada teşekkürler ediyorum:) Desteğiniz için ve her defasında beni mutlu eden mesajlarınız için bir kez daha teşekkür ediyorum ve sizi ZeyKer'le baş başa bırakıyorum:) İyiki varsınız:)

Hayatda en korktuğun şey ne diye sorsalar bana. Hiç düşünmeden vereceğim cevap ölüm olurdu. Ölüm... hayatımı değiştiren dört harf. Ailemi benden alan dört harf. Garip olansa farkında olmadan ölüm bana hayatımın aşk'ını armağan etdi. Keremi karşıma çıkardı. O olmasaydı... kerem olmasaydı ne olurdu bilmiyorum. Şimdiki gibi gülümseye bilirmiydim. Nadir anlarda olsa bile kahkaha ata bilirmiydim. Tüm acılara alışırmıydım.

Gerçek ailem olmasa bile beni seven koruyup kollayan annemi babamı aratmayan bir ailem oldu. Kızım canım yavrum dediği bir annem oldu. Saçlarımı okşayan bir baba... içimdeki boşluğu doldurmaya çalışan ama asla onun yerine geçmeyen bir baba. Geceleri korktuğumda yanıma gelip sıkıca sarılan masal okuyan bir baba. Hiç arkadaşım olmamasına rağmen arkadaşım gibi gördüyüm derdimi sıkıntımı anlata bileceğim dünya tatlısı hala.

Tam anlamıyla ailem oldular. Hiç birinin asla hakkını ödüyemem ya. Kerem... onu hiç söylemiyorum bile. En çokta o. İlk başlarda kereme aşık olduğumda saçmaladığımı sadece bir hayranlık ve hoşlanmadan ibaret olduğunu düşünmüştüm. Ah! Ama iyiki... iyiki aşığım ona.

İyiki aşık olmuşum canımdan bile çok sevmişim. Hiçbir zaman bana ait olamıycak beyaz atlı prensim olmuş. Hep başkalarının olacak belki. Başkaları sarılıcak öpücek "Seni seviyorum" diyecek. Ama o hep benimle olucak rüyalarımda hayallerimde. Hep benim olucak.

Şimdi gülümseyerek oturduğum masayı süzüyorum. Herkes şen kahkahalarla tatlı tatlı sohbetlerle yemeklerini yiyor. Neden? Diyorum çok kısa bir anlığına neden? Benim ailemde olabilrdi şimdi yanımda. Bu masada. Herkesle birlikte. Bende belki mutlu olurdum. Ailemle arkadaşlarımla. Yanımda oturup kahkaha atan adamla belki...

" Zeynep?"

Kerem'in koluma deyen sıcacık parmakları daldığım düşüncelerden çekip çıkarıyor beni. Bir kaç defa gözlerimi kırpıştırarak etrafı süzüyorum. Herkes bana bakıyor. Bakışlarım nihayet sevdiğim yeşillerle buluştuğunda gülümseyerek konuşuyorum.

" Kerem?"

" İyi misin?"

"İyi-yim ne oldu?"

" Bilmem. Öyle daldın yemeğinede dokunmamışsın"

" Yoo. Yiyiyorum." Yalandan kim ölmüş.

" Hm... o zamaaan bana öyle gelmiş."

" Hı hı. Sana öyle gelmiş şirin. Yoksa yiyiyorum ben yani bak."

Bir kaç tane sarmaya çatalı saplayıp ağzıma tıkıştırıyorum. Amaç yemiş gibi görünmek. Yani keremi buna ikna etmek. Ardından arkama yaslanıp yutma işlemine geçiş yapıyorum. Yuh arkadaş! Amma abartmışım çiyne çiyne bitmedi. Kereme bakarak-hala ağzımdaki sarmaları yutmaya çalışıyorum-gülümsüyorum. Oda pek ikna olmamış bir gülümsemeyle başını aşağı yukarı sallıyor.

" Güzel... sorun yok.. yani?" Haydaa yiyiyorum ya adam daha ne? Asıl eziyetler bu günden sonra başlıyor. Halamı, cevdet babayı, nevim anneyi mumla arayacağım. Ah ah...

+18 Aşk Engel Tanımaz...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin