Kırmızı Eğrelti Otu 1

1.2K 63 6
                                    

Merhaba, bir kaç değerli okurumun isteği üzerine Mert'in hikayesini kaleme aldığım şu günlerde çok fazla hikayemin olması beni rahatız etti. Kaldı ki textingler öylesine/rahatlamak için yazdığım basit kurgular. Aynı karakterlerden oluşan bu üç textingi aynı kitap altında toplamaya karar verdim. Böylesi daha derli toplu olacak bence.

Zaten yayımlayıp final yaptığım ve Hakan'ın hikayesi Kırmızı Eğrelti Otu'nu buraya bir günde taşıyıp yarın Mert'in hikayesi olan Ebruli Hanımeli için bölümler paylaşmaya başlayacağım. Keyifli okumalar dilerim.

Zaten Kırmızı Eğrelti Otu'nu okumuş olanlar direk Ebruli Hanımeli ile devam edebilir.

............

"Gülmeyin lan!"

Benim bağırmamla daha fazla gülmeye başlayan Mert ve Selim'e sinirle baktım.

Karşımdaki çocuk resmen benimle oynuyordu. Tek bir hamleyle soluğumu kesebilir ve acıma son verebilirdi ama o bunun yerine kedinin fareyle oynadığı gibi oynamayı seçmişti.

Bu durum yenilmekten daha fazla sinirimi bozuyordu. Bu sebeple her hamlesiyle daha da hırslanıyordum. Hırslandıkça anlamsız çabalarıma bir yenisini daha ekliyordum.

O üç çocuk oyunun başından bu yana hiç bir mesajımıza cevap vermemişti. Cevap gelmeyeceğini bildiğim halde son bir mesaj yazdım.

Mngr_Hkn: Tebrikler.

Daha sonra tıpkı diğer iki rakip oyuncu gibi oynamayı bıraktım. Oyun kolunu yere koyarak hala benimle dalga geçen arkadaşlarıma baktım.

-Bakıyorum da çok eğlendiniz?
Farkında mısınız bu oyundaki ilk mağlubiyetimizi aldık.

Mert bir anda gülmeyi bırakarak ciddiyetle yüzüme baktı.

-Cidden lan! Şöhretimiz lekelenecek.
Sana güleceğim diye oyun oynayamadım ki. Yoksa kesinlikle elenmezdim.

Selim bıkkınca söylendi.

-Aptal bu çocuk.

-Alınıyorum ama Selim, son zamanlarda bana sürekli aptal diyorsun.

Mert’in ağzını büze büze tripli bir şekilde konuşması bizi güldürmüştü.

-Hep şu gizemli kız yüzünden.

Onları boşverip tekrar ekrana baktığımda oyunun hala devam ettiğini gördüm, KEO denilen çocuk beni neden hala öldürmemişti ki?

KEO: Cidden mi?
Pes mi ediyorsun?
Oysa bu oyunda en iyisinin sen olduğunu duymuştum.

Mert şaşkınlıkla bağırdı.

-Oha! Sonunda mesaj yazdılar.

-Bir sakin ol lan!

Selim düşünceli bir şekilde araya girdi.

-Bence oyundan çıkmalısın. Bu çocuk resmen seninle dalga geçiyor.

-Hayır! Eğer oyundan çıkarsam tam on fs kaybederiz ve ikinci sıraya düşeriz. Buna izin veremem.

Mngr_Hkn: Bugün günümde değilim anlaşılan. Bitir şu oyunu artık.

KEO: Çok istiyorsan geri çekil!

Mngr_Hkn: Karşılığında on fs vereceksen neden olmasın?

KEO: Sesli güldüm!
Sizi listenin başından silmek asıl amacımızken, neden böyle bir şey yapalım?

Mngr_Hkn: Bana bak beyinsiz çocuk! Oynayacaksan adam gibi oyna, beni delirtme.
El deliye biz akıllıya aq

KEO: Sen ne biçim konuşuyorsun?
Karşında bir kız var senin ağzını topla!

Son gelen mesajla ağzım açık kalmış elimi klavyeden çekmiştim.

-KEO kızmıymış?

Mert’in nidasıyla kendime gelerek yüzümü arkadaşlarıma çevirdim.

-Ben bu oyunda bir kıza mı kaybettim?

-Kesin diğer ikisi de kızdır o zaman.

Selim'in düşüncesine katılmıyordum. Bence KEO da erkekti diğerleri de. Sadece bizimle eğlenmeye çalışan üç aptal çocuktu. Son düşündüğüm şey ile Selim'e bir defa daha sinirlendim, aptal kelimesini iyice ağzıma dolamıştı.

Mngr_Hkn: Buna inanmamı beklemiyorsun değil mi?

MM: Kusura bakma Hakan, bizi bekleyen önemli bir dedikodu var. Sonra yine görüşürüz. Kendini o kadar üzme oyun bu sonuçta. Söz bir dahaki sefere senin tarafını tutup bu ikisini kendi ellerimle öldüreceğim xo

Ben MM'den gelen mesajı anlamaya çalışırken AK tarafından öldürüldüm. Böylece oyun bitti, mahşerin dördüncü atlısı ile konuşma şansımız da kalmadı..

-Bunlar bizi tanıyor.

Selim'in fikrine katılıyordum oyundaki grup adımız mahşerin üç atlısıydı ve onlar kendi grup adlarını bile sırf bizim için almışlardı. O üç çocuk bizi kesinlikle tanıyordu.

-Oğlum çok saçmaydı lan!

Mert’in fikrine de katılıyordum. Bu hayatımda yaptığım en saçma konuşmaydı.

Selim telefonla mesajlaşmaya başladığında onun Gizemli kızla konuştuğunu tahmin ettim. Son zamanlarda bu kıza ilgi duymaya başlamıştı bence. Bu durum sevindiriciydi böylelikle bizden sır gibi sakladığı karşılıksız aşkını unuturdu belki de...

-Selim, oğlum bırak şu telefonu. Adam şoka girdi diyorum. Hiç tepki vermiyor öyle mal gibi bakıyor sadece.

Sinirle Mert’in kafasına bir tane geçirdim. Bu yıpranan sinirlerime iyi gelmişti.

-Sensin lan mal!

....

Aptal Karahindiba Ve DiğerleriWhere stories live. Discover now