Masal prensesi

434 58 1.1K
                                    


Masallar ülkesinden, karanlık bir diyar...

Okuduğunuz saat: (21.33)

33)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



Burası masal diyarı değildi ne hikayemiz mutlu bitti, ne de prenses sonsuz uykusundan uyandı(!) Rahat uyu prensesim.




Sahte aşklar vadisi...




Ne umudum vardı hayatta, ne de yaşantım. Ben umutsuz gemilerde, batmaya yelken açan bir kaptan. Ben beyazlar içinde siyaha bürünmüş küçük çocuk, Ben ayakkabısı yırtık diye çocuklar arasında dışlanan, kendi karanlığına gömülen yalnız çiçek. Birdaha yeşermemeye and içmiş bir çiçek! Papatyanın siyah tonu...






***





Ben hayatım boyunca hiç sevilmedim. Arkadaş ortamlarının en sessizi, aile ortamının en işe yaramazı! Ben ne annem tarafından sevildim ne de babam tarafından sevildim. Babam sevgiyi bir çeşit iş olarak görürdü. İşine yararsan seni çok severdi. Annem ise; kendi kabuğuna sarılmış minik bir serçe. Babamın korkusundan, tek bir adım atamayacak kadar korkak, işe yaramaz bir kuş! Ve ailede son derece öneme sahip olan ağbim Önder. Babam gibi o da. Nefret ve kin dolu.




Diyorum ya hiç sevilmedim. Sevgiyi gram bile tatmadım. Ben ailenin işe yaramazı, hatta ayak bağıydım. Annem bana hamileyken, beni düşürmek için çeşitli ilaçlar içmiş ve ağırlık kaldırma gibi bir çok yola başvurmuştu. Ne yazıki beni hayattan kopartamamıştı.





Ben, annesine ve babasına karşı nefret barındıran bir çocuk değilim. Ben, her gün merdiven başlarında oturmuş, ağbime verilen sevginin gramını bana verilişini hayal ederek uykuya dalan küçük, çaresiz bir çocuktum sadece...






Her gün sevgiyi tatmak umuduyla, başımı yastığa koyar ve hayal etmeye çalışırdım. Gülümseyen bir çocuk olmak istedim. Kendi mutluluğunda boğulan bir çocuk!





***




Her şey o gün başlamıştı. Sahte evgiyi kazanıp, gerçek insanlıktan koptuğum o gün...





Ağbim hayatını kaybetmişti. O yaptığı işlerden dolayı öldürülmüştü. Ve bunun tek suçlusu babam ve tutkularının olmasına rağmen susmuştum. İşte o gün başlamıştı Evren Koçyiğit'in hikayesi. İlk ağbimin intikamını alarak başlamıştım kendimi kaybedip, babamın övgü dolu sözlerini kazanınca. Sonra annemin; 'Ona benzeme, lütfen ona benzeme!' Diye bağırdığı görüntüler geliyordu gözümün önüne. Yutkunuyordum ve susuyordum. Suskunluğum babamın sevgi ve umut vâdeden sözleriyle duraksıyordu. Yavaş kendimi kaybediyordum ve bu iş gittikçe büyüyordu.




KÜRT KIZI ~ İki Dil Bir Sevda Where stories live. Discover now