Hayatı boyunca hiç sevilmeyen birine 'seni seviyorum' demişti biri. Çok masum gibi görünen bu cümle ancak bu kadar tersine döndürebilirdi dünyayı...
*
" Bir gün beni sende seviceksin Teğmen!"
Gözümdeki yaşı silip, burnumu çektim.
" Belki bu Vatan...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
" Bir zamanlar küçük bir kız varmış. Annesi ona üzerinde başlığı olan kırmızı bir pelerin almış. Kız bu pelerini çok seviyormuş ve nereye gitse onu giyiyormuş. Bu nedenle herkes ona Kırmızı Başlıklı Kız diyormuş.
Bir gün "Kırmızı Başlıklı Kız!" diye seslenmiş kızın annesi. "Büyükannen hâlâ hasta. Hadi giyin de, ona yaptığım şu çöreği götür."
Kırmızı Başlıklı Kız da elbisesini giymiş, üzerine kırmızı başlıklı pelerinini geçirmiş, başlığı çenesinin altında sıkıca bağlamış ve yola çıkmış.
" Salakmı bu kız! Ormanda neden Kırmızı başlık takıyorki?! " Diye 20. kez sitem edip kafasındaki yorganı hızlıca attı üzerinden Jiyan.
" Kes sesini Jiyan! 20. kezdir aynı soruyu soruyorsun! Bilmiyorum tamammı? Bil- mi - yo - rum. Hadi kapat gözlerinide, sokturtma parmaklarımı gözüne! "
" Terbiyesiz!" Diye tekrar mızmızlanıp, yorganı kafasına çekti.
Saat 1 'den beri Jiyan'a Kırmızı Başlıklı Kız masalını anlatıyordum. Uykusu tutmayıp beni odama hapsedip, yatağımı benden almıştı. Bu yetmiyormuş gibide zorlan masal anlattırıyordu. Masalı 20. kez okuyuşumdu. Saat 1'de başladığım masalı 4'te çoktan bitirmem gerekirken, ben yeniden başlıyordum.
Bu gün benim için fazlasıyla yorucu geçmişti. Arda ağbim ve nişanlısı tekrar barışmış, yüzükleri tekrar takmışlardı. Bu sürede Evren eve gelip gidiyordu. Aynı evin içinde onunla karşılaşmamak için kâh saklanıyorum, kah koşturuyordum. Bu sevgili günlerimiz; hint dizilerine benzemişti. Jiyan ve Ayşe teyze izlerken bakışmalara fazlasıyla dalga geçerdim. Ama şu an aynı durumdaydım. Bir haftadır ben ondan o da benden kaçıyordu. Sanırım hint filimlerine benzemesi için birde rüzgarımız eksikti. Keşke zamanında izleyip kendime bir şeyler katsaydım.
***
"Aylardır senin peşindeyim pis yaratık," diye bağırmış avcı ve kurdun kafasına elindeki baltanın sapıyla vurmuş. Sonra da önce Kırmızı Başlıklı Kızı, sonra da Büyükanneyi dikkatle kurdun içinden çıkarmış. İkisi de sapasağlammış.
Büyükanne, Kırmızı Başlıklı Kızın ona getirdiği çöreği afiyetle yemiş. Kırmızı Başlıklı Kız büyükannesine bir daha hiçbir kurdun sözüne kanmayacağına dair söz vermiş.
Telefondan başımı kaldırıp Jiyan'a baktığımda uyuya kalmıştı. Hep sonunu duymadan uyuya kalıyor, tam ben uyuyacakken uyanıyor ve masalı tekrar anlattırıyordu. Ama bu sefer olmamıştı.
Işıkları kapatıp yatağın sol tarafına geçip uzandım. Genelde yatağıma uzandığımda bu gün yaptıklarım ve binlerce yıl sonra ne yapmak istediğim gibi bir çok şey geçiyordu aklımda. Ama bu gün öyle olmamıştı. Yorganı üzerime daha sıkı kavrayıp, Gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım. Aman ağbilerim görmesin. Mazallah kolu kırarlar.
