Bilinmezlik

868 224 85
                                    

~İyi okumalar~

~İyi okumalar~

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



Güneş Ufukta giderek kızıllaşıyordu. Güne veda zamanı yaklaşıyordu sanırım... Güneşin sararıp solan yüzü gibi günde tükenme belirtileri veriyordu ama buna rağmen yürümeye devam ettim. Tozlu ve ıssız yerin sağında ve solunda sıralanan kavak ağaçların gölgeleri yolumu kesiyor gibiydi. Gölgeler... Oldum olası içinden çıkamadığım, kurtulamadığım gölgeler... Ayağım altında yaprak ve toprak kırıltıları az da olsa yalnız olduğumu unutturuyordu ve bir kez daha yalnız olmayı sevmiştim. Nedense hiç kalabalığı sevmemiştim, sevememiştim.




Yalnızlığa ve uzun yolun sonunu nereye getireceğimi bilemeden yürümeye devam ettim. Uzaklarda kuş sesleri duyuluyordu. Ve bir kez daha anladım ' yalnız değilim '


Yolda yürümeye devam ederken ıssız yer ve ağaçların verdiği gölgeler biterken karşıda; yorgun bedenini sürüklercesine solumdaki Çeşmeye doğru yürüyen yaşlı adamı gördüm.
Yaşlıların yüzü kırışır ya hani, onca yılın çektiklerinin yüzüne yansıdığı beli olur ya buda öyle birşeydi ama o yaşlandıkça, yüzü kırıştıkça Okyanus mavisi gözleri daha da belirgin bir şekil almıştı. Yaşlılık o kadar da kötü değildi belkide.... Kim bilir?



Yaptığı hareketleri dikkatlice izliyordum. Nedense bana değişik ve dikkat çekici gelmişti.
Yıların verdiği yorgunlukların eline yansıyıp, elindeki kırışıklıkları hiçe sayarak elini soğuk suya dokundurdu. Yüzünü yıkadı üç kez. Kolarını dirseklerine kadar sıvadı.

En az beş vakit suya değen elleri duaya durdu. Kendisi için... Arkasında onun gibi yaşlı ve yorgun karısı için... Kim bilir belkide uzaklardaki torunları, çocukları için... Belkide kendisi için...

Dikkatimi yaşlı amcadan çekince kulağıma gelen ezan sesiyle tebessüm edip yaşlı amcanın abdest aldığı yerden bende abdest aldım. Yüzüme doğru bana bakıp tebessüm eden yaşlı kadına bakıp bende tebessüm ettim.
Elindeki seccadeyi bana uzatı. İstemsiz ve bir o kadar çekingen bir tavırla elinden aldım.
Bana temiz olduğunu gösterdiği yere seccademi serdim...


En az yarım saatir yürüyorduk birlikte... Ben, yaşlı adam ve karısı.
Yolda gittikçe birbirileri ile çekişiyor ve küçük laflar sokuyorlardı. Bu onlarca yıların dayanıklığı ve çekingelikleriydi....



İster istemez evliliklerine özeniyor ve birbirlerine soktukları laflara tebessüm edip gülüyordum. Böyle bir birliktelik istiyordum. Onca yılara denk gene birlikte ve bu kadar tatlı olmayı beceriyorlardı ya bu bile özenmeye yeterdi....

KÜRT KIZI ~ İki Dil Bir Sevda Where stories live. Discover now